“Başarı engel tanımaz”

Engel yeter ki insanın kalbinde olmasın insanın önünde aşamayacağı güçlük kalmıyor. En güzel örneğini de doğuştan yüzde yüz İşitme Engelli Dünya Şampiyonu ve Devlet Sporcusu Abdullah Sevinç gösteriyor. Sevinç, hiçbir zaman umudunu kaybetmemiş, hayata sımsıkı sarılmayı başarabilmiş. İşitme kaybıyla ailede tanışan sadece o değil, babası ve ailenin diğer üyeleri de aynı sorunla karşılaşmış. Ancak Sevinç, başarı merdivenlerini sırasıyla çıkmakla birlikte aynı sorunu yaşayanlarında elinden tutmasını bilmiş…

Kendinizi tanıtır mısınız?

Konya’da doğdum. Doğuştan yüzde 100 işitme engelliyim. İlköğretimi Konya'da Mehmet Şükriye Sert İlköğretim okulunda, liseyi Konya İşitme Engelliler (Konevi Özel Eğitim Meslek Lisesi) Bilişim Teknolojileri bölümünde okudum. Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük bölümündeyim.  2009/2016 yıllarından beri MEB bünyesinde üniversitelerde, derneklerde, okullarda işaret dili eğitimleri veriyorum. Şuan da Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde işaret dili dersleri vermekteyim. Evli ve 1 kız çocuk babasıyım.

Ailenizde başka işitme engelli var mı?

Doğuştan işitme engelliyim. Ailemden annem, babam, kardeşim, ananem, büyükbabam ve teyzem işitme engelliler.  Büyük bir ailenin içinden yetiştim. Babam küçük yaşlarda beni Konya İşitme Engelliler Derneği’ne götürüyordu. Oradaki ağabeyler yaramazlık yaptığımda bana çikolata alırlar ve çok güzel ilgilenirlerdi. Dernekte herkes işitme engelli olduğu için bilet alacaklarında beni yanlarında götürüp sürekli tercümanlık yaptırırlardı. Bir nevi dernekte yetiştim. Aynı zamanda judo milli sporcuyum.

Devlet sporcusu olarak çok sayıda başarıya imza attınız. Spora nasıl başladınız?

Okul zamanlarında beden eğitimi hocamın tavsiyesiyle judo sporuna başlamıştım. O gün bu gündür sporu hiç bırakmadım. Beni hayatımın bir parçası ve yaşam tarzım oldu. 8 defa Türkiye birincisi oldum. 2012 Amerika Venezüella’da Judo Dünya Şampiyonası’nda 1. ve Dünya 7’nciliği kazandım. 2013 yılı Bulgaristan Sofia'da düzenlenen Judo Olimpiyat Şampiyonası’nda olimpiyat 3’üncülüğü ve takım müsabakasında yine 3’üncülük elde ettim. Şeref unvanı alarak milli sporculuğa devam ediyorum. Halen ülkemi temsil etmek için spor hayatımı devam etmekte olup konferans seminerler vererek gençlere tavsiyelerde bulunarak eğitimler vermekteyim.  İşitme engelliler judo takımını kurdum. 2011 yılında ve 10 sporcu çalıştırdım. 2009'dan bu yana aynı zamanda ebru sanatıyla uğraşmaktayım. 6 işitme engelli kardeşimizle ebru sanatını geliştirdik evde atölyemde çalışmaları sürdürmekteyim.

Konya İşitme Engelliler Derneği’nde göreviniz nedir? Neler yapıyorsunuz?

Konya İşitme Engelliler Derneği’nde başkan yardımcısı olarak görev yapmaktayım. 2014 yılında yapılan kongrede işitme engelli üyeler tarafından seçildim. Dernekle ilgili çalışmaları gözden geçirdim. Çok pasif olduğunu fark ettim. Destekleriyle işaret dili kursları açtım. İşitme engelli çocuklarla konuşma eğitimleri, arada küçük seminerler düzenledik. İl sağlık müdürlüğüyle, işitme engelliler kadınlara perşembe günleri kültür aktif etkinlikler yapmaları için yer tahsis ettik. Ramazan aylarında işaret dili öğrencilerimizle yardımlar toplayarak engelli kardeşlerimize iftar yardım paketleri ve kıyafetler dağıttık. Necmettin Erbakan Üniversitesi PDR bölümüyle dernek arasında bir mesleki iş yaşam projesi gerçekleştirdik. İşitme engelli ailelerle birlikte daha yakından tanımak onlarla kaynaşmak için piknik etkinlikleri düzenledik.

Dernek olarak bundan sonra neler yapmaya çalışacaksınız?

Konya İşitme Engelliler Derneği olarak bundan sonra derneği yenilemek ve etkinlikleri arttırmak projeler yapmak ve işitme engellilerin gelişimi hayatları kolaylaştırmaları için eğitimler düzenlemeye çalışacağız.

Türk işaret dili eğitmeni olarak bugüne kadar ne gibi eğitimler ve çalışmalar yaptınız?

Türk işaret dili eğitimleri vermeye başladığımda ilk olarak materyalleri araştırdım. Zayıf olduğunu fark ettim. Bunun üzerine çalışmalar yaptım. İşaret dili ders veren eğitmen arkadaşları tespit ederek onlara nasıl eğitim verdiklerini sordum. Türk Dil Kurumu işaret dili sözlüğünü indirerek ders işlendiğini ve öğretildiğini söylediler. Bu bana göre yanlış eğitim sistemi çünkü tek kelime ile öğretildiğinde toparlamalarda zorlanacakları ve gramer bozukluklar meydana gelmesine sebep olacağından hemen bir ders materyali hazırladım.

Hazırladığım ders paketini 1. öğrenme, 2. pekiştirme, 3. el becerileri geliştirme olmak üzere 3 boyutlu çalışmalar olarak 30 ders paketi hazırladım. Çok verimli sonuçlar aldım. Her iki ayda bir 200’e yakın öğrenciye ders veriyorum. Bir yılda ortalama bin 200'e yakın öğrenciye eğitim veriyorum. Tabii her yıl farklılık göstermektedir. 

İşitme Engellilerin genel sorunları ve çözüm yolları nelerdir?

İşitme engellilerin en büyük sorunu eğitim ve meslektir. Biraz açmak istiyorum. Bu konuyu ülkemizde çok büyük sıkıntımız ve eksikliklerimiz var. Eğitim alanında ise ülkemizde işitme engelliler ilkokulu, ortaokulu ve liselerde işaret dili ile yapılmadığı için ve dudak okuma alanlarında zayıf olduklarından dolayı eğitimde çok gerideler. Bu yüzden gramer bozukluğu ortaya çıkıyor. Bence ya işaret dili ya da dudak okuma yani beden dili eğitimi vererek bu sorunumuzu halledebiliriz. Meslek alanında işitme engelli görselleri keskin olduğu için bir çalışmayı aynen yerine getirebilirler. Ülkemizde meslek alanında büyük sıkıntı yaşıyorlar iş başvurularında, CV hazırlama, mesleğini seçebilmede sorunu yaşıyorlar. Eğitim bilgileri eksikliğinden dolayı İŞ-KUR yeterli desteği sağlasa da iş yerlerindeki ortam engellileri etkilediğinden dolayı anlaşmazlıklar ortaya çıkıyor ve işten çıkarılıyor. Başka yerlere başvurduklarında ‘konuşamıyor, duymuyor nasıl anlaşacağız’ diyerek alım yapmıyorlar. Böylece işsizlik sorunu ortaya çıkıyor. Bu sorun eğitimle sonra çözülebilir. Meslek alanları eğitimle istihdam edilmelidir.

Başarılı bir eğitimci ve sporcu olarak engelli bireylere ne söylemek istersiniz?

Elbette karamsarlığa kapılmamak ve asla vazgeçmemek gerekiyor. Eğitim çok önemli engelli bireylerin toplumdan soyutlanmalarını doğru bulmuyorum. Tabii burada belki de büyü göreve anne ve babaya düşüyor. İlgilenmeleri ve yön vermeleri gerekir. Başarmak için de inanmanız gerekir. Engelli olmak başarılı olmaya engel değil. Umutlarını kaybetmesinler. Başarı asla engel tanımaz. ( Melek Sarıtaş)