Antika merakı “koleksiyoner” yaptı

Emekli Esnaf Ali Torunoğlu hobi olarak açtığı “Eskici Baba” dükkânında 2011 yılından beri biriktirdiği antika eşyaları sergiliyor. Geçmişleri iki yüz yıl öncesine uzanan bu eşyalar tarihin izlerini bugüne taşıyan birer köprü görevini üstleniyor

Antika merakı “koleksiyoner” yaptı
Yayınlanma:

Konya’da çocukluğundan beri ilgi duyduğu antika eşyaları toplamaya çalışan Torunoğlu, radyo, saat, lamba, para, ütü, şamdan, taş plak, gramafon, daktilo, dürbün fotoğraf makinesi düve gibi sayamadığımız pek çok antika ürünün sahibi oldu. 

Ali Torunoğlu kendinizi tanıtır mısınız?

1957 Konya doğumluyum. Asıl mesleğim lokantacılık, emekliyim. Artık çalışmıyorum. Yaklaşık 5 senedir de hobi olarak antikacılık yapıyorum.

Antikaya merakınız ne zaman başladı?

Antikaya karşı hep bir merakım vardı. İlk olarak spotçulukla başladım ancak eski eşyalara olan merakım beni bu yöne kaydırdı. Yaklaşık 5 yıldır bu işlerle uğraşıyorum. Tarihe olan merakım beni antikacılığa götürdü. Geçmişimize ve kültürümüze ait ne varsa benim ilgi alanıma giriyor.  Türkiye’nin hemen hemen her yöresini dolaştım. İlginç olan atalarımıza ait ve geleneksel her türlü eşyayı toparlamaya çalıştık. Birçok ürün koleksiyonunu bir araya getirdim. Antika merakı zamanla ben de bir sevgi ve aşka dönüştü. Şu anda tek uğraşım diyebilirim.

Antika koleksiyonunuzu nasıl oluşturdunuz? Koleksiyonunuzda neler var?

Yaklaşık 5 yıldır tanıdıklarımdan, antikacılardan ve özellikle internet üzerinden ürünleri temin ediyorum. Dükkanımda çeşitli dönemlerde evlerde kullanılan nostaljik ve antika ürünler bulunuyor. Gaz lambası, saat, ütü, şamdan, daktilo, radyo, taş plak, gramafon, 200 yıllık düven, 140 yıllık, 2 tane Kuran-ı Kerim, Osmanlı gelin aynası, Osmanlı kahve değirmenleri, dürbün, fotoğraf makinesi, eski düdüklü tencere, kilim gibi çok sayıda ürün yer alıyor. Koleksiyon ürünlerim Türkiye’nin dört bir yanında geldiği için ülkemizin kültürel değerlerini yansıtıyor diyebilirim.

 

67854-001.jpg

Antika eşyalara olan ilgiyi nasıl buluyorsunuz? Türkiye’nin dört bir yanında meraklısı çıkıyor mu?

Antikanın meraklıları oldukça fazla, sitemizde ürünleri yayınladığımızda anında hemen dönüş alıyoruz. Dolayısıyla internetin sağlamış olduğu kolaylıklardan faydalandığımız için bizim bir ürüne ulaşmamız ya da onların bize ulaşması kolaylıkla sağlanıyor. Bazen insanlar, dükkânımıza sadece saat bakmaya geliyor ancak farklı şeyler de alıp çıkabiliyor. Dükkânımda olan nadide parçaları dekore edilen mekânlarda ya da insanların evlerinde yerini bulması beni mutlu ediyor.

Antika kültürünün en gelişmiş olduğu yerler nereler?

Türkiye’de antika kültürünün en çok geliştiği yerler arasında İstanbul, Ankara ve İzmir’in başta geldiğini söyleyebilirim. Konya’da da antika kültürünü yaşatmak için elimden geleni yapıyorum. Konya aslında derin bir tarih ve kültürü içinde barındırmasına rağmen antikayla ilgili bir çalışması şu ana kadar olmadı. Ancak Konya’da ciddi bu işi kökten yapanlar var. Bu iş bir merak ve tutkudur, sevmeyen insan mümkün değil yapamaz.

Elinize geçen ilginç bir antika ürün oldu mu?

Çok eski bir ağaçtan yapılan tabak geçti. Bu tabağın özelliği üzerinde kendiliğinde “La İlahe İllallah” yazmasıydı. Hatta müftülük tarafından da incelenmişti. Bir değer biçemedik açıkçası ben de parayla bu ürünü satışa sunmak istemedi. Çok sevdiğim ve değer verdiğim bir dostuma hediye ettim. Şu anda emin ellerde diyebilirim.

Nostaljik ürünle antikayı ayıran çizgi nedir?

Her nostaljik ürünün antika olduğunu söyleyemeyiz. Yaşı büyük olan ve el işçiliğiyle oluşan ürün antikaya daha yatkındır. Antika ürünlerin devamı yoktur. Bir iki tane ancak kalmıştır. Antika ürünü bulmak hiç kolay değildir. Herhangi bir eski eşyayı antika olarak adlandırmak da kesinlikle doğru değildir.

Antika ürünlerin fiyatını belirtmedeki ölçüt ne nedir?

Tabii ki antika ürünlerinin eskiden kalma olmasının yanında maddi bir değeri de mutlaka olmalıdır. Antika eşyaya sahip olmak kimileri için adeta bir tutku diyebilirim. Çeşitli dönemlerde kalma antikalara sahip olabilmek için ciddi paralar harcamayı göze alan antika severler var. İnsanlar sıradan bir obje yerine bir geçmişi bir hikâyesi olan objeleri daha çok tercih ediliyor. Bulunduğu mekânlara bir anlam ve bir derinlik katıyorlar. Bu açıdan sıradan objeler ve antika objeler arasında hem maddi hem manevi bir fark söz konusu.

Antika eşyalar nereden satın alınmalıdır?

Eğer antika eşyalarınız satmak istiyorsanız. Bunun için en doğru yer tabii ki antikacılar değildir. Fiyatlandırmada ucu açık olan bu antikalar profesyoneller tarafından çok ucuza alınıp koleksiyonerlere çok pahalıya satılmaktadır. İmkân varsa mutlaka direk koleksiyonerlere ulaşmak olacaktır. Sizin vereceğiniz fiyatı yüksek bulsalar dahi elinizdeki ürün eşi benzeri olmayan bir ürünse mutlaka iyi bir fiyata satacaksınızdır. Ben ilk bu işe başladığımda acemi şansıyla elime çok değerli parçalar geçti ancak değerini tam olarak bilmediğimde elimden çok cüzzi fiyatlarda çıkarttım. Antika bir kültürdür, kültürümüze sahip çıkalım. Evlerimizde büyüklerimizden kalan eşyalara değer verelim eğer saklamak istemiyorsak da onları değerlendirebilecek insanlara vermemiz daha doğru olacaktır.( Melek Sarıtaş)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.