Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "kimse ne olacak halim endişesi taşımıyor" sözlerine sert tepki!

İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Artık bu ülkede doğmamış çocuğundan pirifani mertebesindeki yaşlısına kadar hiç kimse ‘ne olacak halim’ endişesi taşımıyor" sözlerine sert tepki gösterdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "kimse ne olacak halim endişesi taşımıyor" sözlerine sert tepki!
Yayınlanma:

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de yaptığı konuşmasında, hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını ifade ederek, “Artık bu ülkede doğmamış çocuğundan pirifani mertebesindeki yaşlısına kadar hiç kimse ‘ne olacak halim’ endişesi taşımıyor. Artık bu ülkede kendini kimsesiz hisseden herkesin yanında olduğunu bildiği bir devleti, bir hükümeti var. Artık bu ülkede çalışmak, üretmek, kendini geliştirmek isteyen herkesin yolu açık. Çünkü artık Türkiye Cumhuriyeti devleti tek parti faşistlerinin, kendilerini imtiyazlı gören bir avuç siyasi ve ekonomik seçkinin değil, bizatihi milletin devletidir” demişti.

İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Artık bu ülkede doğmamış çocuğundan pirifani mertebesindeki yaşlısına kadar hiç kimse ‘ne olacak halim’ endişesi taşımıyor” sözlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.

İYİ Parti Bursa Milletvekili Türkoğlu’nun yaptığı değerlendirme şu şekilde:

“Sayıştay raporlarına göre sarayın bir yıllık gideri 5 milyar 669 milyon lirayı aşmıştır. Bu şu demektir: Vatandaşlarımızın enflasyon altında inim inim inlediği, ay sonunu getiremediği, kredi kartlarının asgarisini dahi ödeyemediği bu ekonomik krizde sarayın sadece bir günlük masrafı yılda yüzde 53 artarak 15 milyon 533 bin 688 lirayı bulmuştur.

Saray harcamalarının günde 15 milyon liraya yani eski parayla 15 trilyona vardığı, hangarda 11 uçağın bulunduğu bir dönemde Sayın Erdoğan çıkmış, “Artık hiçbir vatandaşımız ‘Ne olacak benim hâlim?’ endişesi taşımıyor” diyor. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmanız millete ve memlekete dair gerçeklere sırtınızı dönerek mesuliyetlerinizi yok saymanızı gerektirmez. Bilakis, Türk milletini içine sürüklediğiniz ekonomik çöküşün yıkıcı etkilerini görmenizi ve çözüm iradesini ortaya koymanızı gerektirir. Zira, siz görmek istemeseniz de duymak istemeseniz de gerçek şudur ki: Vatandaşlarımız geçim zorluğuyla âdeta boğuşmaktadır.

Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı bir ülkede “Benim vatandaşımın geleceğe dair bir endişesi yoktur” demek bu büyük milletin mensuplarına reva gördüğünüz hayat standartlarının aslında zımni ilanıdır.

Seçimlerden bugüne kadar geçen sürede beş aylık enflasyon şimdiden yüzde 30 oldu. Yaz aylarında başlayan zam furyası hiç durmadan devam ediyor. Et, süt, peynir gibi temel gıda ürünleri dahi artık bir lükse dönüştü. Tüm bu ekonomik yoksunluğun ve yoksulluğun sorumluluğu Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetindedir. Türkiye'de fukaralık bir sistem sorunudur ve yapısal hâle dönmüştür, hudutlarımızı kevgire çevirenler de sorumludur. Adaleti yok edenler sorumludur. Eğitim sistemini niteliksizleştirenler sorumludur.

Bu yapısal çöküşe ve sistematik yozlaşmaya son vermek yerine, şimdi bugün, kapı kapı dolaşıp para arıyor ama bulamıyorsunuz. Sebebi açık ve net, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetine uluslararası toplumda güven kalmamıştır.

Adaletin askıya alındığı, hukukun terazisinin hep güçlüden yana tarttığı, özgürlüklerin keyfî kararlarla kısıtlandığı, ayaklar altına alındığı bir ortamda Türkiye'ye yatırımların da hâkim kalması kaçınılmazdır. İktidarın sonu gelmek bilmeyen hatalarını ısrarla tekrarlarının bedelini maalesef Türk milleti ödüyor.”

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.