CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminde yer alan 11. Yargı Paketi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, düzenlemenin “torba yasa” anlayışından kurtulamadığını ve ciddi çelişkiler barındırdığını söyledi.
Torba yasa mantığı sürdükçe düzenlemelerin sağlıklı şekilde değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Bektaş, “Torba yasanın içerisine paket halinde birçok konu atılıyor. Bunlardan birine evet, diğerine hayır deme şansımız yok. Oylama tek kalemde yapıldığı için ortaya bir çelişkiler yumağı çıkıyor” dedi.
Yargı paketinde vatandaşların anayasal güvence altındaki gösteri ve yürüyüş haklarının kısıtlanmaya çalışıldığını savunan Bektaş, trafikte yapılan eylemlere ilişkin düzenlemelerle idari para cezasının ötesinde hapis cezasının gündeme getirildiğine dikkat çekti. Bu durumun hak ve özgürlükler açısından ciddi sorunlar doğuracağını ifade etti.
Erişimin engellenmesine ilişkin maddelere de değinen Bektaş, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan boşluğun iktidar tarafından muhalefeti susturmaya yönelik kullanılmak istendiğini öne sürdü. Geçmiş uygulamalarda erişim engelleme kararlarının çoğunlukla iktidar lehine işletildiğini savunan Bektaş, bu düzenlemenin kişisel hakların korunmasının ötesine geçerek muhalefeti ve muhalif yayın organlarını baskı altına alma amacı taşıdığını iddia etti.
31 Temmuz 2023 tarihli infaz düzenlemesine de değinen Bektaş, hükümetin “yaptım oldu” anlayışıyla hareket ettiğini belirterek, “Adı af olmasa da infaz yasasında yapılan değişikliklerle fiili bir af getirildi. Bu düzenleme dolaylı bir af niteliği taşıyor” ifadelerini kullandı.
Bektaş, yargı paketlerinin toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren hayati düzenlemeler olduğunu vurgulayarak, bu tür düzenlemelerin torba yasa anlayışıyla değil, şeffaf ve ayrı ayrı tartışılarak ele alınması gerektiğini sözlerine ekledi.