Akşener'den kurultayda sert açıklamalar: Saygısızlar! Kahrolun! Bunu hanginizden istedik?

İYİ Parti’nin seçim nedeniyle ertelenen 3'üncü Olağan Kurultayı bugün ATO Congresium’da gerçekleştirildi. Meral Akşener açıklamalarda bulundu.

Akşener'den kurultayda sert açıklamalar: Saygısızlar! Kahrolun! Bunu hanginizden istedik?
Yayınlanma:

İYİ Parti’nin seçim nedeniyle ertelenen 3'üncü Olağan Kurultayı bugün ATO Congresium’da gerçekleştirildi. İYİ Parti Meral Akşener açıklamalarda bulundu.

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in açıklamalarından satır başları şöyle:

"5,5 yıl önce bu partiyi kuramazsınız dediklerinde kuracağız dedik, kurduk. Bu parti yaşamaz dediklerinde yaşatacağız dedik, yaşattık. Milletimizin sesi olacağız dedik, olduk. Siyasetin alışılmış düzenini bozduk. Siyaset esnafının rahatını bozduk. Milletin iradesine göre değil, kendi egosuna, kendi çirkinliklerine göre siyasete yön vermeye heveslenen nobranların, sahtekarların tezgahlarını bozduk. Milletimizin sesine kulak vermek için il il gezdik. Sosyalleşmek için gezmedik. Kapıları çalarak, milletimizin derdini dinleyerek, sosyalleşip dedikodu etmek için değil, milletimizin sesini dinlemek için dükkanları, evleri dolaştık.

İYİ Parti; ben varsam her şey var, ben yoksam yansın bu dünya, yıkılsın Türkiye değil, nefsinin peşinden değil, nobranlara karşı buradayım diyenlerin partisidir. İYİ Parti’nin yolculuğu, milletimizin yolculuğudur. Biz bugünlere kolay gelmedik. Yolumuz doğru olduğu için nice çileye katlandık, zorluklara direndik, nice iftiraya göğüs gerdik. Hele bir şey olamadığına öfkelenip içimizden yapılan iftira, hakaret ve çirkinliklere göğüs gerdik.

Hiçbir düşmanımın, rakibimin benimle ilgili asla iddia etmedikleri, söylemedikleri pis iftiralara şahit oldum. Ama affetmeyeceğim. Vallahi affetmeyeceğim! Bana iki şey bu ülkede söylenemedi. Kendi arkadaşlarım söyledi! Affetmeyeceğim, hesaplaşacağız! Biz bugünlere koltuk sahibi olmak için gelmedik. Zengin olmak için de gelmedik. Bunu hayal edenler kapı dışarı. Biz bugünlere kendi ikballerimiz için de gelmedik.

Ben Meral Akşener, ben sadece oylarınızla genel başkanlığa seçilmiş, başka hiçbir sıfatı olmayan buradaki tek kişiyim! Beni, mansıpla satın alabilen oldu mu? Beni parayla satın alabilen oldu mu? 30 yıllık siyasi hayatımda para ile ilgili hiçbir isnat olmamışken, bunu yapanlar kahrı perişan olsun inşallah!

Biz hanginizden para istedik? Hepiniz buradasınız! Meclis’e girdiniz, milletvekilleri para mı istedik sizden? Bugün sizden para mı isteniyor? Genel merkez yapıldı, 15 liralık çöp kutularını aldım ben. O gün bana, bu parayı nereden buldun diye niye sormadınız? Nasıl buldun, nereden buldun niye demediniz? Çünkü sorumluluk almanız gerekiyordu doğru mu, kaçtınız! Ama bugün Meral Akşener’i, düşmanlarının suçlamadığı iftiralarla suçladınız, kahrolun!

Sandığa gelmeden, parti içindeki sandıklardan konuşalım. Ben parti kurulduktan, genel başkan seçildikten itibaren demokrasiyi oluşturmaya çalıştım. Önce kurultayda blok liste yaptım, itiraz ettiniz. Sonra, hiç insan işaret etmeden, çarşaf liste yaptım. Anahtar listeler çıktı, seçilemeyenler su koyverdi, itiraz etti. Anladım ki o gün, benim görevim insan seçtirmekmiş! Benim başka bir hakkım, hukukum yokmuş.

Altılı masa meselesi ortaya çıktı. Şimdi biz fedakarlık yapan insanlarız ya, Türkiye bizim için önde ya. Biz bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 milletvekili istedik, hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Savaşmalıydık, bileğimizin gücüyle o seçime girmeliydik, girmiyorsak da gereğini yapmalıydık. Savaşmadık!

15 vekil istedik, Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum. Ama o gün bugün 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik. Ömer Seyfettin’in diyetine döndü bu iş. Biz, psikolojik olarak kendimizi çok kötü hissettik. Ben kendimi çok aşağılanmış hissettim. Çok çaresiz hissettim. Savaşmadık, ben savaşı severim. Ben canımla, kafamla, kellemle top oynamayı severim. Yapamadık. Ben kellemle top oynamayı çok severim. 28 Şubat’ta oynadım. Erdoğan’la ters düştük, umurum, korkum olmadı.

15 milletvekili almak bize kuyruk siyasetine mal oldu! Ama eğriye eğri, doğruya doğru. Bu, Türkiye’ye büyük bir iyilik yaptı. Demokrasinin ne kadar önemli olduğunu, CHP ile yapılan bu işbirliğinin, CHP’ye sahada bulunan her renkten insanların önyargılarının değişmesine sebep oldu. Sonra bu değişme, altılı masayı, Millet İttifakı’nı getirdik. Sonra bir şey yaptık. Belki de bir borç ödemeydi bilmiyorum. Koray Aydın’ın önerisi… Başarısızlık varsa benimdir. Demokrasi mi diyorsunuz. Şimdi öğreneceğiz hep birlikte. Demokrasinin gereklilikleri, sonuçları var.

Kılıçdaroğlu’ndan randevu aldım gittik. İki parti yerel seçimlere birlikte gitmeyi teklif ettik, sonuçta bir başarı çıktı. Beni en çok etkileyen, üzen ne oldu biliyor musunuz? İstanbul’un seçimini biz değil HDP kazandırdı. Bilmem nereyi biz değil HDP kazandırdı. bugün hesaplaşıyoruz, hesap veriyorum, hesap soracağım sonra!

Artık bu partide şımarıklık bitmiştir. Hadsizlik, saygısızlık bitmiştir! Herkes haddini bilecek. Sonrası çok ilginç oldu. Biz hariç herkes kazanmayı sağladı. O gün anladım ki, İYİ Parti, önemli bir kesim tarafından tehdit görülüyor; sadece iktidar değil, muhalefetin bir bölümü için de…

Sonra, seçim geldi. Şimdi seçim için, demokrasi konusunda çok hassasız ya! Demokrasi hassasiyeti yüksek, bugün bize hakaret edenlere söylüyorum! Ne yaptım ben? Ön seçim istedim. Sürenin çok az olduğu söylendi. Her şeye rağmen, bir temayül yapılmasını istedim. Bir heyet kurduk. Bu sonuçlar geldi. Mümkün olduğunca uydum. 16 ilde ön seçim yapmışız, temayül yapmışız. Temayülde geride çıkan arkadaşlarımız, bu meselede sıra sapmaktan tut, her türlü ahlaksızlığı öne koyan açıklamalar yaptılar. Siz kim Türk milliyetçiliği kim! Siz kim Türklük kim!

Şimdi kongreye gidiyoruz. Bütün üst kurul delegelerimizin, milletvekillerimizin ismi olan bir torba var yanımda. Bana kala kala kura kaldı! Ayıp be! Kura mı çekeyim ben! Milletvekillerini kura ile mi belirleyeyim! GİK’i kura ile mi belirleyeyim! Saygısızlar, ne istiyorsunuz! Hesabımızı bugün ortaya koyduk, yarın göreceğiz. Bundan sonra partimize saygısızlık eden, zarar vermeye kalkışan herkes hakkında bizzat gereğini ben yapacağım ben.

Bir seçim dönemini geride bıraktık. Sandıkta milletimizin terazisinde tartıldık. Bizim siyasetimizde bahanelerin yeri yoktur. Mazeretlere yer yoktur. İYİ Parti olarak seçim yenilgisine ilişkin muhasebemizi açıkça yaptık. Milletimiz bizden haklarını savunmamızı istedi. Millet iradesinin verdiği bu görevi ciddiyetle yürüteceğiz. Meclisimizde, milletimizi temsil etmesi için seçilen arkadaşlarımız da, memleketin dört bir yanında görevlerini yapacaktır.

Verilen her oy çok kıymetli. Bugünden sonra da il il, ilçe ilçe gezerek çalışmaya devam edeceğiz. Milletimizin her bir ferdinin sesini duyurmaya, çözüm üretmeye devam edeceğiz. Hizmet üzerinden yarışılmadı, kadrolar üzerinden yarışılmadı. Kendi kabiliyetsizliğini gizlemek isteyen iktidarın ortaya yuvarladığı yün yumakları buna imkan vermedi. Yalan üretildi, algı üretildi, milletimizin milli duyguları suiistimal edildi.

Millet için, milletle beraber yapılan yeni bir siyasetin önü açılmalı. Gerçek bir yeniliği başlatarak, eskinin tozlu sayfalarını geride bırakarak, topyekun bir anlayışa karşı koyarak siyasette bu anlayışı değiştirmenin yolu da 85 milyon insanımızı hayat görüşleri, yaşam biçimleri üzerinden maruz bırakıldığı tanımlardan, kutuplaştırmadan kurtarmaktır."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.