Özer: Ebû Hânife; feraset, cesaret sahibi bir imamdı

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde mezhep imamlarımızdan İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’yi anlatan Doç. Dr. Hasan Özer: “Ebû Hânife; feraseti, cesareti, metaneti ve vizyonu olan bir imamdı. O, fıkıh ilmi hocasız olmaz diyor.”

Özer: Ebû Hânife; feraset, cesaret sahibi bir imamdı
Yayınlanma:
Güncelleme:

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe anlatan Doç. Dr. Hasan Özer, “Bugün Anadolu’da terörün olmayışının sebebi, Hanefî ve Maturidî sistemdir.” dedi.

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasan Özer, konuşmasının ilk bölümünde mezhep imamlarımızdan İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin hayatı ve fıkhî düşüncesini, soyu ve ailesini, ders aldığı hocaları ile talebelerini, eserlerini, fıkıhta izlediği yöntem ile düşünce dinamiklerinden bahsetti.  İkinci bölümde gündelik yaşayışı, ahlâkı ve takvasını dile getiren Doç. Dr. Hasan Özer, üçüncü bölümde de sosyal hayatını ve vefatını anlattı. Hâfız ve Mevlîdhân Mehmet Emin Karataş da, o bülbül sesiyle ilâhî, kaside ve ezan okuyarak Kur’ân-ı Kerim tilâvet etti.

EBÛ HANİFE ARAP DEĞİL, TÜRK ASILLIDIR

Ebû Hanîfe’nin Afganlı olduğunu, babasının babası olan dedesinin köle iken azat edildikten sonra Kâbil’e gelip Kûfe’ye yerleştiğini ifade eden Doç. Dr. Hasan Özer, “Ebû Hanife “İmâm-ı Âzam” lâkabıyla anılıyor. “Hanife” künyesiyle de künyelenmiştir. Hanefi mezhebinin kurucusu imamdır. Asıl adı Numan’dır. Babasının adı Sâbit, dedesinin ismi Zûta'dır. Hicri 80 (699) yılında Kûfe’de doğmuştur. Ebu Hanife’nin ailesi Arap değildir. Büyük ihtimalle Türk asıllı olduğunu ifade ediyorlar. Ebu Hanife’nin Türk olması çoğunluğun görüşüdür.” dedi. 

İMAM-I ÂZAM’IN 4 BİN HOCASI VARDI

İmâm-ı Âzam’ın İslâm’ın hâkim olduğu bir ortamda yetiştiğini ve küçük yaşta Kur’an-ı Kerim’i ezberlediğini kaydeden Doç. Dr. Özer, “Yanında sürekli divit ve hokka taşıyarak her şeyi not aldığı için Hanife, yâni “Hokkanın Babası!” deniliyor. Bir de Hanif, yâni fıtrat dini üzere olduğu için “Hanife” diye söyleniyor” diye konuştu. Özer, Ebu Hanife’nin baba mesleği olan tüccarlık da yaptığını, 22 yaşında tekrar ilme dönerek hocası Hammâd b. Ebû Süleyman’dan 40 yaşına kadar ilim tahsil ettiğini söyledi. Özer ayrıca, İmâm-ı Âzam’ın yetmiş iki buçuk milletin yer aldığı Kûfe’de 4 bin hocası olduğunu hatırlatarak şunları söyledi.

İMAM-I AZÂM: HOCASIZ İLİM OLMAZ

“Kelâm ilmiyle uğraşan İmam-ı Azâm, hiçbir fırkaya dâhil olmamıştır. Ehl-i sünnet ve’l-cemaat çizgisinden de hiç ayrılmamıştır. Bildiğiniz gibi Ehl-i sünnet ve’l-cemaat İslâm’ın ana yoludur. Halkı ve öğrencilerini fıkıh öğrenmeye teşvik etmiştir. Tartışmalarda iknâ edici özelliğinden dolayı devamlı galip gelmiştir. 70 yaşına kadar 55 defa hacca gitmiştir. İlim silsilesi ve hocaları arasında Hammâd b. Ebû Süleyman, İbrâhim en-Nehaî, Abdullah bin Mesud, Zeyd bin Ali, Muhammed el-Bakır en başta gelenleridir. Takva sahibi bir insandı. Ebu Hanife, fetva verirken hadis konusunda ince dokuyan ve sık eleyen bir imamdır. 60.000 meseleye çözüm getirmiştir.  Fıkıh ilmi hocasız olmaz. İlim yaşamak ve amel etmek içindir demiştir. Onun parmağındaki yüzükte “Ya hayır söyle ya sus!” yazılıdır. Namaza çok önem verirdi. 40 yıl yatsı abdestiyle sabah namazı kıldığı söylenir. Rivayete göre 70.000 defa Kur’an-ı Kerim’i hatmetmiştir. Şöhretten kaçınmış, uzleti tercih etmiştir. Gıybet ve gururdan uzak durmuştur. Kendi aleyhine yapılan propagandalara tahammül göstermiştir.  Adâbı olmayanın medeniyeti olmaz demiştir. Ebu Hanife feraseti, cesareti, metaneti ve vizyonu olan bir imamdı.

HAYATININ EN İYİ DERSİNİ BİR ÇOCUKTAN ALMIŞ

Kendi deyişine göre, hayatında en iyi dersi bir çocuktan almış. Çocuğun biri duvar üstünde gidip gelirken Ebû Hânife, bunu görünce; yavrum! Oradan aşağıya in. Düşersin. Bir yerin kırılır, ölürsün” diyor. Çocuk da; “İmam efendi, ben düşersem ne olacak. Bir çocuk düşmüş, bir yerini kırmış ve ölmüş derler. Asıl sen dikkat et bastığın yerlere, ayağın kaymasın. Senin ayağın kayarsa ümmetin ayağı kayar diyor. İmâm-ı Âzam da, “Hayatımın en iyi dersini sen verdin çocuk!” demiş. 

Emevîler ve Abbasiler döneminde yaşamıştır. Kendisine teklif edilen kadılık görevini kabul etmediği ve geri çevirdiği için ciddî mânada eziyet edilmiştir. Ehli Beyte yardım etmiştir. Abbasi halifelerinden Ebû Câʿfer el-Mansûr, Ebu Hanîfe'yi 70 yaşında Bağdat'ta hapsettirip zehirleterek öldürtmüştür. Ebû Câʿfer el-Mansûr, utanmadan namazını kılmıştır. 20 gün cenaze namazı kılınmıştır. Allah şefaatine nail eylesin.” Özer, konuşmasına “Bugün Anadolu’da terörün olmayışının sebebi, Hanefî ve Maturidî sistemdir.” diyerek son verdi.

Meram Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbetin ardından Hikmet İlim ve Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu, Doç. Dr. Hasan Özer ile Hâfız ve Mevlidhân Mehmet Emin Karataş’a derneğin teşekkür plaketlerini takdim etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.