Ne ekersen onu yersin
Hepimizin bildiği pamuk prenses masalında cadı kraliçe aynanın karşısına geçer ve sorar: “Ayna ayna söyle bana, var mı benden güzeli bu dünyada?” Gelen cevap evet olur ve kraliçe kabul edemediği pamuk prensesi yok etmek için harekete geçer. Güzelliğini gerçekleştirmek için dışarıda çözüm arar. Masalın sonunda, kraliçe güzelliğini eşsiz ve daimi kılamaz.
İnsan ilişkilerinde zaman zaman bireyler, başkalarının sahip olduğu olumlu nitelikler, başarılar veya imkânlar karşısında rahatsızlık hissedebilir. Bu duygu, kişinin kendini yetersiz hissetmesiyle karşısındaki kişiye karşı düşmanca tavırlara veya onu değersizleştirme çabasına dönüşebilir. Böyle durumlarda insan kendisinde eksik gördüğü şeyleri başkasının da deneyimlememesini ister veya başka kişilerle rekabet ederek onların başarılarını engellemeye çalışır. Pamuk prenses ve yedi cüceler masalında, kraliçenin güzelliğini kaybetme korkusu, bu duygunun yıkıcı bir örneğini oluşturur. Aynası ona artık en güzelin kendisi olmadığını söylediğinde, pamuk prensesin güzelliğini kabullenmek yerine onu ortadan kaldırmaya çalışır. Bu durum yalnızca bireyin iç dünyasını değil, sosyal ilişkilerini ve çevresiyle kurduğu iletişimide da etkileyerek rekabet, mesafe veya çatışmaya yol açabilir. İnsan psikolojisinin en derin ve evrensel duygularından biri olup bireyler arası ilişkilerde önemli bir durum olarak karşımıza çıkar, bu hasetir,kindir,kıskançlıktır..
”Haset, arzulanan bir şeyin başka birine ait olduğu ve bize değil de karşımızdaki kişiye haz verdiği kızgın bir duygudur. “Günlük hayatta, özellikle yakın ilişkilerde, insanlar farkında olmadan bu duygunun etkisiyle hareket edebilirler. Örneğin, uzun yıllardır aynı pozisyonda çalışan bir kişi, yeni terfi alan bir arkadaşının başarısını takdir etmek yerine, onun hak etmediğini düşünerek kıskanması ,onu eleştirmesi ve mesafeli bir tutum içinde olması başarısını engelleyebilir. Benzer şekilde, yakın arkadaşlar arasında biri mutlu bir ilişki yaşarken diğeri sürekli ilişkilerinde sorunlar yaşıyorsa, bu durum zamanla içten içe bir huzursuzluk yaratabilir ve kişi farkında olmadan arkadaşının mutluluğunu engellemeye çalışabilir. Bu duygular insanlar arasında sürekli yaşanabilen duygulardır.
Sonuç olarak; haset insan ilişkilerini çok derinden yaralayan ve bireyin psikolojisini yıpratıp onu derinden yaralayan bir duygudur. Örneğin; kardeşine karşı öfke besleme, onun başarılarını kıskanıp ,iftira atarak kardeşini işinden çıkarılmasına sebep olabilmektedir, işte bu davranış tamamen kıskançlık,çekememezlik ve fesatlık sonucudur. . Bu , durumda kişi ciddi bir tedavi süreci yaşaması gerekmektedir.
Ve bilinmesi gerekir ki her canlı kendi kalbinin ekmeğini yer, iyilikte yapsa ,kötülükte yapsa her davranışı döner dolaşır ve kişiyi bir okun hedefini bulduğu gibi bulur ve hedefini oniki den vurur.Bu durumda ilahi adaletin bir parçasıdır.
Unutmayalım ki başkasına yedirdiğiniz zehir birgün sizin yada en sevdiğinizin midesinde yerini alır ilahi adalet şaşmaz.Şükür ki.......