Konyaspor’u tanıyamadım

Kocaelispor tarzındaki maçları evinde mutlaka kazanmalısın. Üstelik bu sezon Alanyaspor’a karşı da yine kötü futbolla mağlup olmuşken, bu yenilgiyi açıklamak zor.

İki takım da eksik çıktı maça ama Kocaelispor’un daha önemli eksikleri vardı. Konyaspor adına ise Jevtovic gerçekten kilit bir rolü var. Şunu da belirteyim; bu bölgeye dripling yapabilen, hızlı bir oyuncu isteğimi geçen sezonun son dönemlerindeki yayınlarda belirtmiştim. Ama Recep Uçar’ın taktiğinde Jevtovic’in de önemli bir yeri olduğunu kabul ediyorum. 

Stoperlerin arasına girerek geriden oyun kurması, pas bağlantılarını yapmasıyla önemli bir isim. Yokluğu özellikle bu maçta çok fazla hissedildi. Takımın ihtiyacı olan sakinliği sağlayan bir rolde. 

Konyaspor ilk 30 dakikada rakip kaleciyi göremedi. Maçı izlerken sık sık canlı istatistiklere de bakıyordum. Gol beklentisi 0’dı. İlk yarıda ise isabetsiz bir şut dışında sahada kaybolan bir takım vardı. 

Stoperlerin oyun kurmadaki eksikliği, Melih’in orta sahada yalnız kalması, Bjorlo’nun geldiği günden beri verimsizliğiyle birlikte Konyaspor adına hayal kırıklığı ile çöpe giden bir devre oldu. Taraftarının önünde bu ‘silik futbolu’ kabullenmek zor. 

Penaltıdan sonra ikinci gol gelse farklı bir hikaye olabilirdi. Ancak özellikle Kocaelispor’un attığı 3. gol bu seviyede yenmeyecek bir gol. 2. golde de Deniz Ertaş’ın daha iyi yer tutması, oyuncuların da vurdurtmaması lazımdı. 

Son anları Konyaspor baskısıyla geçen 15-20 dakika olsa da buna Kocaelispor müsaade etti. Skoru korumanın verdiği içgüdü ile topu Konyaspor’a vererek geçiş kovaladılar. Bu planları da tuttu aslında. Kocaelispor’un net şekilde hak ettiği bir galibiyet. 

Recep Hoca, şapkayı önüne koyup bu maçı iyi analiz etmeli. Maçın bu şekilde gidişatı belliyken keşke ilk devreyi bitmeden hamle ve formasyon değişikliği yapsaydı… 

Recep Hoca’ya karşı geçen sezon işler kötü giderken de pozitif kaldım. Ama mağlup olurken de takımın o mücadele gücünü daha net sahada göstermesi gerekiyor. Her alanda sınıfta kaldı Konyaspor. Sezon içinde bu tarz maçlar olur ama tekrarlanmaması koşuluyla.

Son sakatlıkların da etkisiyle yedek kulübesi iyice zayıflayan bir takım görüntüsü var. Burada tüm sorumluluğu hocaya bağlayamıyorum. Bir futbol aklı nasıl olurda bu takıma orta saha hamlesi yapmaz 12 Eylül akşamına kadar… Melih İbrahimoğlu’na büyük yük biniyor, orta sahada yalnız kalıyor. 

Geçen sezonki kadrodan 3 as oyuncu kaybedildi. Yusuf, Kramer, Aleksic…. Bunlara ben Oğulcan’ı da ekliyorum. Oğulcan takımda tutulmalıydı. En azından rotasyon adına. Tıpkı Soner Dikmen’in geçen yıl takımda kalması gerektiği gibi.

Bazoer’in kariyeri belli, mutlaka katkı alınmalı ve kazanılmalı. Stefenescu herkesin en çok umut beslediği isimlerdendi. 8 maç geçti, ortada yok. Hücumda Melih Bostan daha çok oynamalı. Guilherme saha içinde daha çok sorumluluk almalı. 

Konyaspor’un bu sezon ligde kalma noktasında bir sıkıntı yaşamayacağını bekliyorduk, halen aynı noktadayım. İkinci devrenin daha zor geçeceğini düşünürsek ara dönemde net 3 takviye gelmesi gerekiyor. Elbette ara dönemlerde yapılan Boateng, Sambou ve Bjorlo hamleleri gibi değil…

Hafta içindeki Beşiktaş maçı kritik olacak. İki takım da yaralı. Takımın kendini affettirmesi adına Beşiktaş maçını kazanması gerekiyor. Sonra da Gençlerbirliği deplasmanı var. Yoğun bir tempo ve fiziksel yıpranma da olacak. Konyaspor bu iki maçtan en az 4 puanı cebine koyu önünü daha net görmelidir.