Konyasporlu Adil Demirbağ'dan çarpıcı açıklamalar! Keşke şampiyon olabilsek

Konyaspor'un başarılı stoperi Adil Demirbağ, birçok konuda önemli açıklamalar yaptı

Konyasporlu Adil Demirbağ'dan çarpıcı açıklamalar! Keşke şampiyon olabilsek
Yayınlanma:

Adil Demirbağ, Hürriyet'ten Spor Arena'ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Geçen sene üst üste 2 sakatlık yaşadım. Fenerbahçe maçında kaburgalarım kırıldı. Sakatlıktan döndüğümde Hatayspor maçında oynadım. Maça sonradan girdim ve diz sakatlığı yaşadım. Takımım için elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım. Ligde sıkıntılı bir durumdaydık. O yüzden ekstra çalışarak daha fazla mücadele etmem gerekiyordu. Sakatlıktan sonra iyi bir şekilde döndüm. Kimse böyle dönüş yapacağımı belki de beklemiyordu. Bu süreçte kendime ekstra olarak antrenör tuttum. Ailem beni sürekli olarak motive etti. Onların da katkıları oldu. Her sezon performans olarak üzerine koyarak gitmemiz gerekiyor. İyi bir ivme yakalayarak Konyaspor’u iyi yerlere getirmek istiyoruz. Ayrıca milli takım hedefim de var. Milli takım için kendimi hazır hissediyorum ve bu seviyeye geldiğimi düşünüyorum. Hedeflerimin en büyüğü olarak ilk sırada milli takımda oynamak var.

Transfer anlamında şu an eksiklerimiz var. Yönetimimiz ilmek ilmek örerek bir çalışma içerisinde. Geçen seneki kadrodan olan isimler ve genç arkadaşlarımız var. Ayrıca takıma 4 transfer yapıldı. Şu an inanılmaz derecede iyi çalışıyoruz. Konyaspor’a gelen futbolcular, gerçekten karakterli ve kaliteli isimler. Bu benim için futbolculuktan daha da önemli.Çünkü başarı için bir aile ortamının olması gerekiyor.

İnşallah bu sene de yine başarılı bir süreç geçirip; Konya şehrini ve Konyaspor’u tekrar üst seviyelere çıkarmak istiyoruz. Bu hedeflerimizin arasında Avrupa Kupalarına katılmak da var. Konyaspor, keşke şampiyon da olabilse. Önceliğimiz küçük hedeflerle başlamak ve hedeflerimize ulaştıkça hedeflerimizi büyütmektir.

2020'de Galatasaray’ın bana olan ilgisini net olarak söyleyebilirim. Adana Demirspor’da oynadığım dönem Galatasaray’ın o dönemki teknik direktörü Fatih Terim’di. Necati Ateş, 3-4 defa maçlarımı izlemeye geldi. Hatta kendileriyle telefonda da görüştüm. Beni kesinlikle transfer edeceklerini söylediler. Transfer için biraz beklemem gerektiğini ve gidecek oyunculara göre bir planlama yaparak beni kesinlikle alacaklarını söylediler. Galatasaray’ı o süreçte biraz bekledim.

Daha sonra Konyaspor teklifini sundu. Burada Bülent Korkmaz faktörü etkili oldu. Bülent Hoca, Antalyaspor’da görev yaptığı dönem beni Antalyaspor’a transfer etmek istemişti. O süreçte Antalyaspor’a transferim gerçekleşmemişti. Bülent Hoca, daha sonra Konyaspor’da göreve başlayınca bu sefer beni Konyaspor’a transfer etmek istedi. Ben de Konyaspor’a gelmeyi ve burada bir çıkış yakalamayı istedim. İleride Konyaspor’dan 4 büyüklere transfer olurum diye düşündüm. Çünkü alt liglerden direkt büyük takımlara transfer olduğunda bazen oynama şansın çok düşük olabiliyor. Ben de her zaman oynamayı isteyen bir futbolcu olduğum için böyle bir mantıkla ilerledim. Daha fazla bekleyemedim ve Konyaspor’a transfer oldum. Çünkü her şeyin bir an önce sonuçlanmasını isteyen bir zihniyete sahibim. Daha sonra Antalya’da kamptayken Necati Hoca ile karşılaştım. Necati Hoca, “Bizi neden beklemedin? Seni transfer edecektik” dedi.

Metz’e transfer konusunda direkt olarak Metz’in o dönemki teknik direktörü László Bölöni ile konuştum. Menajerim ve László Bölöni ile konferans yaptık. Bölöni, görüşmeden sonra beni kesin olarak transfer edeceklerini söyledi. Onunla gece konuştuk ve ertesi sabah kulübe bir ilgili mektubu gönderdiler. Sezon başladıktan sonra önceki yönetim, ‘Adil’in yerini dolduramayız’ diyerek Metz’in isteğini reddetti.


Her zaman için bir Avrupa hayalim var. Onun için çalışıyorum ve mücadele ediyorum. İtalya Serie A’yı kendime yakın buluyorum. Çünkü ben de sert futbol oynayan ve böyle oynamayı seven bir stoperim. İtalyanların da sert savunma hattı olduğu için bir gün İtalya’da oynamak istediğimi söyleyebilirim. Ayrıca Avrupa Liglerinde oynanan tüm maçları izlemeye çalışıyorum. Bu hedefime ulaşmak için ekstra çalışmalar yapıyorum. Kendime tuttuğum özel antrenörle uzun zamandır çalışmalar yapıyorum. Mantalitemi de değiştirdim. İnsanlar, tecrübe kazandıkça farklı bakış açısı elde ediyor. Ben de farklı bakış açıları yakaladım. Bu bilinçle şimdi daha fazla çalışıyorum. En azından bazı şeyler olmasa bile yarın bir gün kendime ‘çalıştım ama olmadı’ diyebileyim. Vicdanımın bu konuda rahat olması çok önemli.

Zamanında Mauro Icardi’yi izlemek için Inter maçlarını takip ederdim. Edin Dzeko da tartışılmaz bir karakter ve oyuncu. İkisi de ceza sahası içinde iyi bir bitirici ve mükemmel oyuncular. Ayrıca her an ne yapabileceklerini kestiremediğim futbolcular. Ceza sahası konusunda ikisini birbirinden ayıramam çünkü ikisini de o anlamda gerçekten beğeniyorum. Ceza sahası dışında hareketlilik anlamında ise Michy Batshuayi’nin iyi olduğunu söylemek istiyorum. O, inanılmaz hareketli bir futbolcu. Bu oyunculara karşı mücadele etmek bana önemli tecrübeler kattı. İnsan, tecrübesizken daha dikkatsiz oluyor ve bazen sadece topa odaklanıyor. Onlara karşı oynayınca sadece topa dalma imkânın yok. Hem onlara hem de topa odaklanmak zorundasın. O yüzden bana ‘daha dikkatli olma’ anlamında önemli şeyler kattılar diyebilirim. Çok üst seviyede oyuncular oldukları için ister istemez biraz sert olmak gerekiyor. (Gülerek) Icardi, bu konuda benden İllallah etmiş olabilir.

Abdülkerim, ailecek görüştüğüm birisi. O, şu an tartışmasız Türkiye’nin en iyi stoperlerinden biri. Çok iyi ayağı var. Kişilik olarak da karakterli bir oyuncu. Konyaspor’da fark yaratarak Galatasaray’a transfer oldu. Şu an Galatasaray’da çok daha olgun ve farklı bir şekilde oynuyor. Galatasaray’a ilk gittiği dönem biraz şanssızlıklar yaşadı ama o da gelişim sağladı. Üzerindeki o psikolojiyi attıktan sonra gerçek Abdülkerim’i ortaya koydu. Zaman zaman birbirimize tavsiyelerde bulunuyoruz. Ben stoper anlamında biraz daha garantici bir oyuncuyum. Abdülkerim, ‘Sen çabuk bir stopersin. Topla ileriye çık’ diyor. Kendisi topla ileriye çıkma meselesini çok iyi yapıyor

Her jenerasyonda yer alan birçok arkadaşım A Milli Takım forması giydi. O seviyelere gelmek kolay değil. Benim de hayallerim var. O seviyeleri yakaladığımı düşünüyorum. Bana da şans geldiğinde en iyi şekilde değerlendireceğimi düşünüyorum. Bir gün şanlı milli takım formamızı giyeceğimi ümit ediyorum. Bunun için çalışıyorum. A Milli Takım forması giymek, Avrupa’ya transfer olmaktan benim için daha değerli. Şu an en erken turnuva olarak 2026 Dünya Kupası var. Büyüklerimizin bizi izlemeye geleceğini düşünüyorum.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.