Amatör futbola adanmış bir ömür: Tayyar Karadağ

Konya’da amatör futbol deyince ilk akla gelen isimlerden olan Tayyar Karadağ, ilerleyen yaşına rağmen aktif futbol hayatına devam ediyor. Futbol hayatı boyunca 10 şampiyonluk yaşayan 37 yaşındaki hücum oyuncusu, Anadolu'da Bugün'e verdiği röportajda; futbolu bıraktıktan sonra ise antrenörlük yaparak başarılı bir kariyere sahip olmak istediğini söyledi.

- Tayyar Karadağ kimdir? Hangi takımlarda oynadınız, ne gibi başarılarınız oldu?

1986 Konya doğumluyum. İlköğretim ve liseyi Konya’da tamamladıktan sonra Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde Antrenör Eğitimi Bölümü’nü bitirdim. Daha sonra aynı üniversitede Sağlık Bilimleri Enstitüsü Antrenörlük Eğitim A.B.D. Yüksek lisans eğitimimi tamamladım.

Konya Endüstri, Konya Mobella, Ladik Kompen, Konya Gençlerbirliği, Karatay Belediyespor, Meram Belediyespor, Sarayönü Belediyespor, Konyaspor, Karamanspor, Akşehirspor, Yozgat Sorgunspor, Antalya Korkutelispor ve Ankara K.Kazanspor takımlarında forma giydim. Altyapı ve oynadığım liglerde bu sezonki şampiyonlukla beraber toplamda 10 şampiyonluğum bulunmaktadır. Hepsinin ayrı ayrı hikayesi olduğu için benim için çok önemli başarılar..

- Futbola başlangıç hikayeniz nasıl oldu?

Futbola karşı çocukluktan ilgim olduğu için sürekli maç yapardık. Beni izleyenler yetenekli olduğumu söylüyorlar ve futbolcu olmamı istiyorlardı. Ben de yeteneğimi bir adım daha ileri götürebilme adına işi resmiyete dökmeye karar verdim. Ailemin de onayını alarak Endüstrispor’da futbol hayatıma başladım.

- Genel olarak amatör futbol oynadığınızı görüyoruz. Yetenekli de bir isimdiniz. Size göre profesyonelde kalamamanızın başlıca etkenleri nelerdi?

Profesyonel de olmama rağmen kendi adıma futbol gelişimimde çalışma konusunda belli dönemlerde yetersiz kaldığımı düşünüyorum. En önemli etkenlerden biri de gençlere şuan ki kadar önem verilmemesiydi. Ayrıca performans geliştirici değil, sonuç odaklı planlar yapılıyordu. Maalesef yeteri kadar sabredilemedi. Nasibimizde amatör futbola hizmet etmek varmış. ‘Her şerde bir hayır vardır’ diyelim.

- Amatörde oynayıp da çoğu kişinin sizi tanıması ve saygınlık kazanmanız nasıl oldu? Kolay bir durum değil.

Oynadığımız maçlarda yeteneğimizle paralel insanlara göze hoş gelen futbol sergilemek dikkat çekiyor. Bu da tanınmanın ve ikili ilişkilerde daha samimi davranarak tanışmış olduğum kişilerden olumlu tepkiler alarak genelde efendi bir kişiliğim olduğunu söylemeleri üzerinden yorumlayabilirim.

- Yaşınıza rağmen tam kapasiteyle oynamayı nasıl başardınız?

Çalışıyorum özellikle sezon başı kampına çok önem veriyorum. Çünkü orası sizi arada desteklerle sezon sonuna kadar götürüyor ve çok seviyorum bu da istek arzumu tetikliyor. Her dönem yeni bir başarıya, yeni bir kupaya götürüyor. Açıkçası kaybetmeyi hiç sevmiyorum, tahammül dahi edemiyorum.

- Geçtiğimiz sezon Akşehirspor’da şampiyonluk yaşadınız. Şampiyonluğa giden yoldaki engelleri nasıl geçtiniz? Kısaca anlatır mısınız? Son dönemde bir sakatlığınız da oldu.

Yeni bir şampiyonluk, yeni bir hikaye… Her biri ayrı acı-sızı sıkıntı- stres… Bunların üstüne giderek arkanıza bakmadan tamamen hedef odaklı inanmışlık, tecrübe, takım ruhu ve arkadaşlık bunlar çok önemli unsurlar..

Zor bir virajda arada kalan topta boşa çıkan kalecinin yumruğu kaburgalarımı kırdı Allah beterinden korusun sıkıntılı bir süreçti çok şükür kupayla birlikte daha iyiyim. Daha da iyi olacağım İnşallah..

- Birçok kez şampiyonluk yaşadınız. Hikayesi bakımından en etkileyici olanı hangisiydi?

Hepsinin hikayesi ayrı, hepsinin hikayesi etkileyici. Kolay bir şampiyonluğum yok ama bu sezon sakatlıklar üzerine olması garipsedim nazar oldu sanırım..

-Teknik Direktör Bekir Mehtap için neler söylemek istersiniz? ‘Winner Hoca’ denilmeye başlandı. Her takımda başarılı olmasını bildi.

Hocamız başarılı bir antrenör sonuna kadar da hak edilmiş bir şampiyonluk yaşadı/yaşadık. Bu ligde yaşadığı şampiyonluklarla kendini ispatladı. Asla vazgeçmeyen, sahada tamamen iş odaklı, dışarıda ise daha rahat. Bizimle sürekli birlikte vakit geçirerek hikayenin her anında var oldu.

*Herkesin merak ettiği o soruyu soralım futbolu ne zaman bırakacaksınız? Kariyer planlamanız nasıl olacak?

Aslında oynayabildiğim kadar oynamak istiyorum. Çünkü futbolu çok seviyorum. Vücudumun fiziksel olarak beni nereye kadar götüreceği, aile durumları ya da antrenör planlaması üzerinden baktığımda hepsini değerlendirip ‘keşke’ dememek için umarım en doğru kararı veririm. Kupaları futbolcu olarak kaldırabildiğin kadar kaldırıp daha sonrasında antrenör olarak bu kupalara sahip olmak ve gidebildiğim en iyi yere kadar gitmek istiyorum.

- Amatör futbolla ilgilenen çoğu kişi bu işi ek iş olarak görüyor. Bu durum futbolun kalitesini etkiliyordur muhakkak. Akşehirspor’da Bekir Mehtap, sadece futbolu iş olarak görenlerden oluşan bir kadro yapmış ve başarılı olmuştu.

Bu sezon karşımızda kaliteli bir kadro olmasına rağmen bizim sadece işimiz burası olduğu için karşılığını daha çok çalışarak daha çok emek vererek son düdüğe kadar bırakmayarak karşılığı aldığımızı düşünüyorum. Tabii ki kalite bazında yemek, dinlenme ve çalışma ortamı gibi etmenler; daha istekli, daha arzulu ve daha mücadeleci bir hale getiriyor. Maç kazanmanın karşılığında, çalışmanın karşılığını alıyorsun. Çünkü senin daha çok ihtiyacın var. Başka seçeneğin yok. Bu da seni bir adım ileri götürüyor.

- Futbola yeni başlayan oyunculara ne gibi önerileriniz olur? Hangi hataları yapamasınlar ya da nasıl bir çalışma prensibiyle başarılı olabilirler?

Her zaman çok çalışmak önemli. Ölü sezon dediğimiz sezon bittikten sonra yeni sezon başlangıcına kadar çalışmayı bırakmasınlar. Futbol fırsat işidir ve o fırsatın nerede ne zaman geleceği hiç belli olmaz.. Son olarak bu hikaye de en büyük pay sahibi olan aileme ayrı bir parantez açmak istiyorum. Her zaman desteklediler, dua ettiler. Onlara çok teşekkür ediyorum iyi ki varlar.

FATİH ŞEKER