Özel Haber: Dikkat! Yiyecek değil zehir olabilir...

Dışarıda yenilen fast food gıdaların sağlığı olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Diyetisyen Tuğba Turgut ve Uzman Diyetisyen Zişan Taşdemir Yaman, fast food tüketiminin obezite, kardiyovasküler hastalıklar ve diyabete neden olabileceğini vurguladılar.

Özel Haber: Dikkat! Yiyecek değil zehir olabilir...
Yayınlanma:

Dışarıda yenilen fast food gıdaların sağlığı olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Diyetisyen Tuğba Turgut ve Uzman Diyetisyen Zişan Taşdemir Yaman, fast food tüketiminin obezite, kardiyovasküler hastalıklar ve diyabete neden olabileceğini vurguladılar.

Taze, sağlıklı, organik ve sürdürülebilir gıdaların tüketici fiyatlarının fast food ürünlere göre çok daha yüksek olması insanları fast food gıdaları tüketmeye itiyor. Fast food tüketimi obezite, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet gibi kronik hastalıklara davetiye çıkararak sağlığı olumsuz yönde etkiliyor. Uzmanlar fast food tüketimi başta olmak üzere yazın nasıl beslenilmesi gerektiği ve sıvı tüketimi konusunda açıklamalarda bulundular.

fast-foof-tugba.jpg

"GENÇLERDE FAST FOOD TÜKETİMİNDE ARTIŞ YAŞANDI"

Gençlerde fast food tüketiminde artış olduğunu ifade eden Diyetisyen Tuğba Turgut, günlük hayattaki yoğun tempo, online sipariş gibi teknolojik hizmetlerin kullanılması ve fast foodların ekonomik olması gibi nedenlerle gençlerin bu tür yiyeceklere yöneldiğini söyledi. Diyetisyen Turgut, "Gençler, okul, üniversite, çalışma ve sosyal aktiviteler arasında denge sağlamak zorunda oldukları için zaman kısıtlaması söz konusu. Bu durum, hızlı ve hazır yemek seçeneklerine yönelimleri artırıyor. Mutfakta uzun vakitler geçirip yemek hazırlamak istemeyenler fast foodları tercih ediyor. Fast food zincirleri, gençlerin dikkatini çekmek için çeşitli yaratıcı ve çekici reklam kampanyaları veya gece indirimleri düzenleyerek gençleri özellikle gece yemek yeme alışkanlığına itiyor" şeklinde konuştu.Diyetisyen Turgut, dışarıda yenilen gıdaların pratik ve kolay erişilebilir olsa da sağlığı olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Turgut, “Birçok fast food ve restoran yemeği yüksek kalorili, yağlı, tuzlu veya şekerli olmakla birlikte büyük porsiyonlar halinde satışa sunuluyor. Bu tür yiyeceklerin aşırı tüketimi, obezite, diyabet, kalp hastalıkları gibi sağlık sorunlarını artırıyor ve insanları fazla yemeye teşvik ediyor. İçeriğindeki fazla miktarda tuz ve şeker ise hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar ve diğer sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Dışarıda yenilen yiyecekler genellikle işlenmiş ve rafine edilmiş malzemeler içeriyor. Bu da sağlıklı besin öğeleri, lifler, vitaminler ve mineraller açısından eksikliklere yol açabiliyor. Beraberinde bağışıklık düşmesi ve diğer sağlık problemlerini getiriyor. Tüketilen besinlerin hijyen koşullarına uygun olması besin güvenirliliği açısından önem arz ediyor. Özellikle sıcak havalarda uygun koşullarda saklanmayan et, balık ve tavuk gibi etler gıda zehirlenmelerine yol açabilir" dedi.

"SU VÜCUDUMUZ İÇİN ÖNEMLİ"

Suyun insan vücudunun düzgün çalışması için önemli olduğunu ifade eden Turgut, “Su tüketimi az olan bireylerde ciltte kuruluk, kaşıntı, saç ve tırnak yapılarında değişme, baş ağrısı, kuru dudak ve ağız, böbrek ağrısı, iltihaplanma gibi durumlar görülür. Bu yüzden su tüketiminin artırılması önemlidir. Susuz olunduğu idrar renginden anlaşılır ve idrar sarıysa mutlaka su tüketilmelidir. Durduk yere başınız ağrıyorsa veya aniden açlık krizlerine giriyorsanız su içip o hissin geçip geçmediğine bakabilirsiniz. Eğer susama hissiniz hiç yoksa uzun süre su içmediğiniz için vücudunuz sinyal göndermeyi kesmiş olabilir. Bu yüzden bol su içip susama hissinizi artırmanız gerekiyor. Son olarak her bireyin su ihtiyacı farklı bu nedenle kilogram başına 40 ml su içilmelidir. Örneğin 50 kg olan bir kişi 2000 ml yani 2 litre su içmesi yeterli olur" diye aktardı.

fast-food-1.jpg

"HAFİF VE KOLAY SİNDİRİLEBİLİR YİYECEKLER TERCİH EDİLMELİ"

Sıcak havalarda terleme yoluyla fazla sıvı kaybedildiğini ifade eden Tuğba Turgut, “Bu nedenle, su içmeye ve taze meyve suları, bitki çayları ve sıvı içeriği yüksek besinler tercih etmeye dikkat edilmeli. Taze meyve ve sebzeler, su içeriği yüksek olduğu için hem sizi serinletebilir hem de sıvı alımınıza katkıda bulunabilir. Ağır, yağlı, aşırı miktarda protein içeren yemekler, sindirim sisteminizi yorabilir ve rahatsızlık hissi yaratabilir. Bu nedenle, sebze yemekleri gibi daha hafif ve kolay sindirilebilir yiyecekler tercih edilmeli. Terleme yoluyla tuz kaybı da yaşayabilirsiniz. Dengeli bir şekilde tuz tüketmek, vücuttaki mineral dengesini korumaya yardımcı olur fakat aşırıya kaçmamalıyız" şeklinde konuştu.

"EVDE SAĞLIKSIZ YİYECEKLER BULUNDURMAYIN"

Bilinçsiz tüketimin önüne öncelikle bilinçli alışveriş yaparak geçildiğini vurgulayan Turgut, "Market alışverişlerinizi ihtiyaçlarınıza göre yapmak ve alışveriş listesi oluşturmak bu konuda önem arz ediyor. Özellikle gece gelen yeme isteğinde evde sağlıksız yiyecek bulundurmamak meyve gibi sağlıklı gıdalara yönelimi artırır. Ayrıca yemekleri porsiyonlara bölmek, ayrı tabaktan yemek, yemekleri çok çiğnemek, ayakta ve televizyon karşısında yememek bilinçsizce tüketilen gıdaların önünü kesebilir. Midenin fazla gelen açlık krizlerinde egzersiz yapmak ve hobilerinize yönelmek boşluktan oluşan yeme isteğini yok edecektir" diyerek sözlerini tamamladı.

fast-food-zisan.jpg

"GÜNLÜK 2,5 LİTRE SU TÜKETİLMELİ"

Uzman Diyetisyen Zişan Taşdemir Yaman de hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte su tüketiminin mutlaka artırılması gerektiğini söyledi. Herhangi bir böbrek rahatsızlığı bulunmayan bireylerin günlük 2,5 litre kadar su tüketmesi gerektiğini belirten Taşdemir, “Su tüketen bireylerden gelen sorular arasında suyun sıcaklığı ve soğukluğu merak ediliyor. Sıcak su ile soğuk su arasındaki tek fark mide de kalış süresidir. Sıcak su midede daha uzun süre kalırken soğuk su daha kısa süre midede kalmaktadır. Bu nedenle terlemenin fazla olduğu ve spor yapıldığı günler soğuk su içilmesi hücrelere suyun çabuk gitmesini sağlayacaktır. Bunun yanı sıra zayıflama sürecinde olan, kilo kontrolünü sağlamaya çalışan bireyler ise oda sıcaklığında yada sıcak suyu tercih edebilirler. Su tüketimi midede doygunluğu sağlayacağı için bireylerin daha kontrollü beslenmesinde etkin rol oynar" dedi.

"FAST FOOD FAZLA KİLO ALMAYA SEBEP OLABİLİYOR"

“Ayak üstü beslenme olarak da adlandırdığımız fast food tüketimi özellikle gençlerde daha fazla görülmekte ve bu durum berberinde obeziteyi getirmektedir" ifadelerini kullanan Zişan Taşdemir Yaman, “Fast food tüketimi obezitenin yanı sıra kardiyovasküler, diyabet, insülin direnci gibi hastalıkları da beraberinde getirir. Özellikle fast food tarzı; hamburger, pizza gibi yiyecekler yüksek enerjili olup daha çok kalori içerdiği için fazla kilolara sebep olur. Bu yiyecekler aynı zamanda vitamin ve mineral bakımından fakir, şeker, karbonhidrat, tuz bakımından da zengindir. Dolayısıyla fast food tüketiminin azaltılması önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra psikolojik açlık dediğimiz durum bilinçsiz beslenmeyi tetikler. Beslenme şeklinde çok kısıtlayıcı ve yasaklayıcı olmak bilinçsiz beslenmeye yol açar. Bu durumda ise sürdürülebilir bir beslenme için bireylerin bir diyetisyenden yardım almaları önem arz ediyor" diye aktardı.

"HAŞLAMA, BUĞULAMA, IZGARA GİBİ PİŞİRME TEKNİKLERİ KULLANILMALI"

Bireylerin sıcak havalarda aşırı yağlı ve şekerli yiyeceklerden uzak durması gerektiğini ifade eden Yaman , "Kavurma ve kızartma gibi tekniklerden uzak durulup haşlama, fırında, buğulama, ızgara gibi pişirme teknikleri kullanılmalı. Tansiyon hastalığı gibi problemi bulunmayan kişiler her gün bir şişe sade maden suyu tüketebilirler. Düzenli aralıklarla yürüyüş yapmaya özen göstermeli ve tatlı seçimlerinde şerbetli tatlıdan ziyade sütlü tatlıları tercih etmeliler. Bu nedenle yaz ayında en güzel tatlı aslında dondurmadır. Kaynağına güvenilen pastane türüne göre külahsız haftada 1 veya 2 gün 2 top dondurma yiyebilirler. Sıcak havalarda yemekler tercih etmeyip meyveler sıklıkla tüketilmelidir. Fakat her şeyin fazlasının zarar olduğu gibi meyvenin fazlasının yağ olarak depolandığı unutulmamalıdır. Dolayısıyla meyvede de porsiyon kontrolü sağlanmalı. Düzenli aralıklarla sebze tüketimi önem arz etmektedir. Kuru baklagillere de haftada iki üç öğün yer verilmeli" diyerek sözlerini tamamladı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.