Nakliyeciler talebe yetişemiyor!

Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremler nakliye ihtiyacını ortaya çıkardı. Nakliye firmaları gece gündüz demeden deprem bölgelerine yardım götürdü. Deprem bölgelerinde aktif rol alan nakliyeciler talebi karşılamakta zorluk çektiklerini aktardı

Deprem bölgesinde çalışmalarını sürdüren nakliye firmaları Konya’da taşınacak vatandaşların talebini karşılayamıyor. Konya Şoför Nakliyeci ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Ahmet Şen, Konya’dan deprem bölgesine ücretsiz 100 tır gönderdiklerini söyledi. Konya’daki nakliyecilerin deprem bölgelerinde büyük fedakarlık yaptıklarını söyleyen Başkan Ahmet Şen, “Konya’daki bütün nakliyecilerimiz deprem bölgesine severek ve koşa koşa gittiler. Aynı zamanda buradan üç tır ayakkabı gönderdik, gıda gönderdik, bizzat ben iki kere gittim. Esnaf olarak elimizden geleni yaptık. Nakliyeciler deprem bölgesine gönüllü olarak gittiler bir kuruş talep etmediler. Depremin ilk gününden beri nakliye firmalarımız gece gündüz demeden yoğun mesai harcıyorlar. Bir ay oldu hala da gitmeye devam ediyorlar. İhtiyaç oldukça da gidecekler. İlk günlerde insanlar yardım gönderdikleri için bir yoğunluk oldu ama bir şekilde gittiler. Onun dışında bir sıkıntı yaşamadılar. Konya’daki nakliyecileri tamamen biz yönlendirdik” dedi.

“KONYA HALKI NAKLİYE SIKINTISI YAŞIYOR”

Deprem bölgesinde nakliyecilere çok ihtiyaç olduğunu belirten Lider Konya Evden Eve Nakliyat Firma Sahibi Fevzi Baş, “Nakliyeye olan talep çok fazla arttı. Şu anda talebe yetişemiyoruz. Konya’daki nakliyecilerin çoğu deprem bölgesine gitti. O nedenle Konya halkı da şu anda nakliye sıkıntısı yaşıyor. Konya’daki vatandaşlardan da çok talep alıyoruz ancak nakliye araçları deprem bölgesinde olduğu için talebi karşılayamıyoruz. Konya’ya geleli üç gün oldu. Ailemle biraz vakit geçirdim. Şimdi tekrar deprem bölgesine gidiyorum. Çünkü bize orada daha çok ihtiyaç var. Konyalı vatandaşlar bir şekilde kamyon bularak, eşyalarını taşırlar. Ama orada insanların aileleri yok, işi yok, aşı yok. O nedenle bizim orada olmamız lazım. Ne kadar ekipman varsa hepsini oraya çektik. Bütün nakliyeciler olarak İskenderun’da tren garının yanında çadırda kalıyoruz. Ekiplerimizin, elemanlarımızın, mobilyacılarımızın çoğu kamyonlarda yatıyorlar. Ne bir toplanma alanımız var ne de kalacak yerimiz” şeklinde konuştu.

“İLK BİR HAFTA ÜCRET ALINMADI”

Depremin ilk haftası nakliyecilerin deprem bölgesine ücretsiz yardım götürdüğünü belirten Fevzi Baş, “Deprem bölgesinde açıkta kalan birçok insan var. O insanlarımıza kamyonlarımızda yer açıyoruz. Deprem bölgesine yardım götürürken nakliye firmaları bir hafta boyunca elinden geleni yaptı ve hiçbir ücret almadı. İlk bir haftanın ardından tekeri dönsün diye nakliyeciler para kazanmaya başladı. Bu süreçte deprem bölgelerine bol bol giyim, yorgan, yastık, gıda gibi ürünler gönderildi. Oradaki insanlar şu anda çadırda kalıyorlar. Onların daha çok maddi yardıma ihtiyacı var. Konya’da evden eve nakliye fiyatları 4 bin liradan başlıyor. Deprem bölgelerinde olduğumuz için fiyatlar yükselmiyor. Sadece biraz asansörlerimizin fiyatları yüksek. Depremden sonra nakliye fiyatları yüzde 20 oranında arttı ancak bu artışın depremle bir ilgisi yok. Türkiye’de ne kadar asansör varsa hepsi deprem bölgelerinde yer alıyor. Asansörlerin fiyatları yüksek. Şehrini terk eden işletmelerin veya asansörlerin uyguladığı fiyat tarifesi farklı” diye aktardı.

“FIRSATÇILARI İYİ AYIRT ETMEMİZ GEREKİYOR”

Nakliye fırsatçılarının olduğunu ancak bunun iyi ayırt edilmesi gerektiğini ifade eden Baş, şöyle konuştu: “İstanbul’dan İskenderun’a giden bir firma eşya taşımak için gidiyor. Evden eve nakliye yapıyoruz ve K3 belgesiyle çalışıyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın verdiği bu belgeyle sadece ev eşyası taşınabiliyor. Evden eve nakliye şirketi arabanın içine ev eşyası haricinde başka yük alamıyor. Yani un, buğday, çadır yükleyemiyor. Bu nedenle İstanbul’dan Hatay’a kaldırdığımız araç sadece ev eşyası alabilir. Bölge göç alan bölge halinden çıktı. Köydeki insanlar dahi orada yaşamak istemiyor. Bizim oraya ücretsiz götüreceğimiz yükler haricinde yüklerimiz yok. Haliyle İstanbul’dan Hatay’a giderken gidiş geliş hesaplamak zorundayız. Bunun adı fırsatçılık değil. Önceden Konya’dan 15 bin liraya Hatay’a gidiyorduk. Oradan o eşyayı ödedikten sonra yine 15 bin liraya başka birinin eşyasını Konya’ya getiriyorduk. 30 bin lira gidiş oluyordu. Şimdi ister istemez araba boş gittiği için biz bunu hesaplamak zorundayız. Bizdeki ana rakamı çıkarırken kilometreyi baz alıyoruz.”

“FAHİŞ FİYAT YOK, FAHİŞ EKONOMİK KRİZ VAR”

Nakliye fiyatlarının neden yüksek olduğunu anlatan Baş, “Evden eve nakliye şirketi olduğumuz için biz araçların içerisinde ekip gönderiyoruz. Ekip gidiyor geri geliyor. Konya’dan İskenderun’a Hatay’a giden bir araba üç günde gidip geliyor. Restoranlarda, lokantalarda, 3 kişinin öğün başına yediği yemek 500 lira. Nakliyeleri boş gidiyormuş dolu geliyormuş gibi hesaplamalıyız. Çünkü bizim arabamız boş gitse de araba yine yakacağı yakıtı yakıyor, eleman yine yiyeceği yemeği yiyor. Fahiş fiyat artışları var diyorlar ne yazık ki fahiş ekonomik kriz var. 22 liraya mazot olmaz. O zaman ÖTV ve matrah vergilerinin kaldırılması gerekiyor. Fiyatların düşmesi için insanların 12-13 liraya mazot alması gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.