Mevlevi mutfağı! İlahi gıdanın sırrı ve eğitim yöntemleri

Doç. Dr. Yılmaz Seçim ve Vesile Albayrak Sak, Mevlevi mutfağının derin anlamlarını ve eğitim sistemini ele almak üzere bir etkinlikte bir araya geldi. Sak, Mevlevi mutfağındaki uygulamaların, maddi yiyecekten çok ilahi bir öz taşıdığını belirtti. "Yemeğe lokma deniyor, ancak bu sadece bir yemek değil, aynı zamanda Mevlana döneminde pişirilen özel bir yemeğin adıdır. Her aşamasında semboller barındıran bu süreç, yenen gıdanın ilahi niteliğini de ortaya koyuyor" dedi.

Sak, mutfakta geçirilen sürelerin dervişler için bir eğitim süreci olduğunu vurgulayarak, "Bir mürit ya da derviş önce üç gün mutfakta başlar, ardından 18 günlük çile ve bin 1 günlük çile süreçlerinden geçerek şeyhlik makamına ulaşır. Her aşama, yemekle yakından ilişkilidir" ifadelerini kullandı.

Albayrak, Mevlana’nın babası Bahaeddin Velet’in mutfakla ilgili unsurlarının kökenlerine de dikkat çekerek, bu geleneğin tarihsel olarak derinlere gittiğini belirtti. "Bahaeddin Velet'in bir fırıncı ve kasap olması, mutfak eğitimine olan bu ilginin köklerini gösteriyor" dedi.

Doç. Dr. Yılmaz Seçim ise Mevlana'nın çok yönlü kimliğine vurgu yaparak, "Mevlana'yı sadece dini yönden ele almak büyük bir hata. Onun sosyolog kimliği, edebi kimliği ve restorasyoncu kimliği de göz önünde bulundurulmalı" diye ekledi.

Yemek kültürüne dair ilginç detaylar paylaşan Seçim, Mevlevi mutfağında kullanılan ifadelerin derin anlamlarını açıkladı. "Aşk olsun ifadesi, dervişlerin yemek yedikten sonra söyledikleri bir dua anlamına geliyor" diyerek, yemek kültürünün sosyal ve dini boyutlarını değerlendirdi.

Etkinlikte yapılan tartışmalar, Mevlevi mutfağının sadece bir yemek kültürü değil, aynı zamanda bir eğitim ve yaşam tarzı olduğunu ortaya koydu. Katılımcılar, yemeklerin nasıl hazırlandığı, nasıl sunulduğu ve bu süreçlerin ardındaki anlamlar üzerine düşünme fırsatı buldular.