"Artık deprem gerçeğiyle yüzleşmeliyiz"
İMO Konya Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Hasan Özgür Yetiştirici ve JMO Başkanı Şükrü Arslan, deprem yönetmeliğinden önce yapıların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdiler.
Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan ve toplamda 10 ili etkileyen 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından can ve mal kayıplarının yaşanması bir kez daha depreme karşı tedbirli olunması gerektiğini gözler önüne serdi. İMO Konya Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Hasan Özgür Yetiştirici ve JMO Başkanı Şükrü Arslan, deprem yönetmeliğinden önce yapıların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdiler.
AFAD Başkanı Yunus Sezer 130 artçı depremin meydana geldiğini, 15 bin arama kurtarma ekiplerinin çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Sezer, can kaybının bin 500 civarına, yaralı sayısının ise 8 bin 533’e yükseldiğini açıkladı. Türkiye’yi yasa boğan ve can kayıplarının yaşandığı 7.7 şiddetindeki deprem hem maddi hem de manevi anlamda birçok hasara neden oldu. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Konya Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Hasan Özgür Yetiştirici ve Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, deprem gerçeğinin kabul edilmesi gerektiğinin vurgusunu yaparak yeniden bir deprem politikasının oluşturulması gerektiğinin önemine dikkat çektiler.
“ARTIK BU GERÇEĞİ KABUL ETMELİYİZ!”
Türkiye’nin deprem ülkesi gerçeğini artık kabullenmesi gerektiğini söyleyen Hasan Özgür Yetiştirici, “Öncelikle çok büyük bir acı yaşıyoruz. Çok geniş bir bölgede 10 ili etkilemiş bir afet yaşandı. Binaların yıkılma sebebi deprem kuşağında olduğumuzun farkında olmamamızdan kaynaklanıyor. Yapılan binalarımızın, teknik sorumluluklarımızın yerine getirilerek statik açıdan mühendislik marifetiyle tam olarak yapılması ve zemin emniyet gerilmelerine göre hesaplanarak taşıyıcı yüklerinin çıkarılması lazımdı. Dönemsel anlamda 99 depreminden sonra deprem yönetmeliğine göre yapılan binalarda bu hasarı daha az görüyoruz. Ancak maalesef ki daha eski binaların yıkıntılarının can ve mal kaybına sebebiyet verdiğini gözlemledik. Kimseyi günah keçisi ilan etmek istemiyoruz ama ülke olarak sistemsel bir hata yaşıyoruz. Ülke olarak maalesef bu gerçeği kabullenip ona göre bir strateji üretemediğimizin yansımaları bunlar. Artık kabul etmeliyiz! Türkiye dünyadaki dört deprem kuşağı ülkesinden bir tanesi ve bütün sistemimizi buna göre kurmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
“YENİDEN BİR DEPREM POLİTİKASI GEREKİYOR”
“Sistematik anlamda karar vericiler nezdinde de baştan aşağı çırpınıp tekrar yeniden bir deprem politikası geliştirmemiz gerekiyor” diyen Özgür Yetiştirici sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikle mevcut bina stokumuzun çıkartılması lazım. Dönemsel anlamda yapılmış bazı binalarda çok ciddi hasarlar görüyoruz. Biz burada inşaat mühendisleri olarak kendimize bir rant kapısı aramıyoruz. Deprem gerçeğini her seferinde yaşayarak, dualarla bu işi kadere yıkarak değil bilimin, aklın merkezinde ve yansımasıyla nasıl çözebiliriz bunun derdindeyiz. Deprem haritasına baktığımız zaman Konya- Karaman bölgesi diğer bölgelere göre tabi ki çok daha avantajlı ancak dönem dönem Konya’da da deprem oluyor. Gece 04.00 civarında meydana gelen depremde Konya’da ciddi manada sallandı. Binaların bazılarında çatlaklar meydana gelmiş olabilir. Bunların hasar tespitleri kamu kanalıyla devam ediyor. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın tüm ülkemize geçmiş olsun diyoruz.”
“EN BÜYÜK DEPREM OLARAK KAYITLARA GEÇTİ”
“Öncelikle milletimizin başı sağ olsun ve büyük geçmiş olsun diyorum. Çok acı bir tablo” diyerek sözlerine başlayan JMO Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, “7.7 şiddetindeki deprem yakın tarihimizde yaşadığımız en büyük deprem olarak kayıtlara geçti. Bu deprem sadece Kahramanmaraş ilini değil bölgedeki 10 ilimizde de yıkıma sebebiyet vermiştir. Bu yıkımları da teknik olarak yorumladığımızda özellikle uzak illerimizdeki yıkılma sebebinin zemin büyütmesi dediğimiz alüvyal gevşek zeminlerdeki yapılaşmalardan kaynaklanan durum olarak ön görüyoruz. Ayrıca bazı yerlerde 1999 yılı deprem yönetmeliğinden önce yapılmış yapıların da bu depreme dayanamadığını düşünüyoruz. Konya merkezde bu kadar büyük şiddette fay üretecek bir deprem hattımız yok. Ama zemin büyütmesi dediğimiz olay Konya için de geçerliliğini korumaktadır. O nedenle Konya çevresinde yine böyle büyük bir deprem üretecek fay hatlarımız mevcuttur. Erciyes Fay Zonu, Tuz Gölü Fay Zonu Ya Da Akşehir Fay Zonu yine böyle büyük bir şiddette deprem getirecek faylarımızdır. Konya zeminimizde alüvyal zemin olduğu için Konya’da da bir zemin büyütmesi olursa depremin büyük şiddette süreceğini söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
“7.7 ŞİDDETİNDEKİ DEPREMİN ARTÇILARI DA BÜYÜK OLUR”
Vatandaşları artçı depremlere karşı uyaran Şükrü Arslan, “Fay hatlarıyla ilgili bilim adamlarımızın yaptığı çalışmalar var. Maraş’taki depremi biriken enerjinin bir boşalması olarak görüyoruz. Yer bilimcileri için bu depremler sürpriz değil. Biz deprem kuşağında yaşayan bir ülkeyiz. Dört bir tarafımız deprem kuşaklarıyla çevrilidir. O nedenle deprem bilinciyle ülkemizi geliştirmemiz, yapılaşmamızı bu bilinçle yapmamız gerekir. Birinci önceliğimize depremi koymak zorundayız. Bizim gerçeğimiz bu ve buna göre hareket etmek zorundayız. Deprem planlaması yaparken yerleşim yerlerinin zemin parametrelerine göre değerlendirmeler yapmak durumundayız. 7.7 şiddetindeki bir depremin artçıları da büyük olur. Yani bizim 7-7,5 şiddetindeki artçılara hazır olmamız lazım. Bu sebepten bu bölgelerdeki evlere kesinlikle girmemek gerekiyor. Büyük artçılar bekliyoruz. Bu ilk depremden hasar almış yapılar ikinci, üçüncü depremde daha büyük hasar alıp yıkıma neden olduğu ortaya çıkıyor. Bunu da dikkate alarak birlik olalım, temkinli olalım” ifadelerine yer verdi.
“SAĞLAM TESPİTİ YAPILMADAN HİÇBİR YAPIYA GİRMEYİN”
Hasar tespit komisyonlarından ‘sağlamdır’ sonucunu almadan hiçbir yapıya girilmemesi gerektiğinin altını çizen Arslan, “Deprem yönetmeliğinden önce yapılan binaların artık yenilenmesi kaçınılmaz bir sondur. Bu yaşanan olaydan sonra görüyoruz ki 1999 depreminden önce yapılan yapıların hiçbiri ayakta kalamıyor. Konya’nın çevresinde olabilecek büyük bir deprem aynı Maraş’ta olan bir deprem Hatay’ı nasıl yıktıysa Konya’da da böyle bir etkisi olmaması için bizim de çalışmalarımızı o şekilde yürütmemiz gerekiyor. Depremler doğa olaylarıdır bunun önüne geçemeyiz ancak bu doğa hareketlerinden zarar görmemek için gerekli tedbir ve önlemleri alabiliriz. Türkiye olarak çok güçlü bir devletiz. Bu noktada arama kurtarma ve müdahale noktamız dünyada çok ileri bir seviyede. Depremden 2 bin 500 vatandaşımızı çıkarmamız da bunun bir göstergesidir. Bu noktada çok geliştik” diyerek sözlerini tamamladı.
HABER: SÜMEYRA KENESARI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.