Eğitim-Bir-Sen Konya 1 No’lu Şube teşkilat buluşması, Nur Deluxe Kongre Salonu’nda Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın katılımıyla düzenlendi.
Programa, Memur-Sen Konya İl Başkanı Nazif Karlıer, Eğitim-Bir-Sen Konya 2 No’lu Şube Başkanı Halil İbrahim Karademir ve çok sayıda davetli katıldı. Program, İbrahim Çürük’ün icra ettiği Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Eğitim-Bir-Sen Konya 1 No’lu Şube Üniversite Başkanı Doç. Dr. Halil İbrahim Çelik, konuşmasında uzun yıllara dayanan sendikal tecrübesine dikkat çekerek şunları söyledi:
“1997’den beri okul temsilciliğinden başlayarak çeşitli kademelerde görev yaptığım Eğitimciler Sendikası’nın 2 No’lu Şube Başkanlığı unvanını taşımaktan onur duyuyorum. Eğitim-Bir-Sen, üzüm yemeye odaklı; yani sorunların çözümünü hedefleyen bir sendikadır. Yükseköğretim çalışanlarının meselelerini çözüme kavuşturmak amacıyla düzenlediğimiz Yükseköğretim Kongresi’nde 60 rektör, 74’e yakın rektör yardımcısı, YÖK Yürütme Kurulu üyeleri ve birçok yetkili ile bir araya gelerek yükseköğretimin sorunlarını kitaplaştırıp ilgililerine sunduk. Biz kimseyle kavga etmeyiz, birlikte üzüm yemeyi hedefleriz. Eğitimcilerin hak ve özgürlük mücadelesinde bu teşkilat önemli bir teminattır. Türkiye’de geçmişte yaşanan özgürlük ihlallerinin tekrar etmemesi için bu teşkilat güçlü bir duruştur.”

"Zulüm görenin yanında olmaya devam ediyoruz"
Çelik, sendikal yapılanmanın demokratik işleyişine vurgu yaparak, “Eğitim-Bir-Sen gerçek anlamda bir sendikadır. Kurucu Genel Başkanımız Akif İnan’ın dediği gibi zulüm görenin yanında durmaya devam ediyoruz. Dünyanın neresinde zulüm varsa Eğitim-Bir-Sen onun karşısındadır.” dedi.
Nazif Karlıer: “Eğitim-Bir-Sen sensiz eksik kalır”
Eğitim-Bir-Sen Konya 1 No’lu Şube Başkanı Nazif Karlıer, konuşmasında emek ve özgürlük mücadelesinde sendikanın duruşuna dikkat çekerek, katılımcıları selamladı:
“Kıymetli emekçiler, değerli konuklar… Biz buluşmalarımızı manevi değerler, ahlaki ilkeler ve doğruluk üzerine inşa ediyoruz. Eğitim-Bir-Sen’in mücadelesi, daha iyiyi ve daha güzeli bulma mücadelesidir. Üyelerimiz için ekmek, emek, temel hak ve özgürlük mücadelesi verirken medeniyetimizin bize yüklediği sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz.
Eleştirerek düşünen, doğruyu arayan eğitim çalışanlarının kararlı duruşu karşısında kimse dayanamaz. Eğitim-Bir-Sen, bu topraklarda doğmuş ve dünyanın vicdanına ses olan bir harekettir.”
Karlıer, sendikanın bugünlere kolay gelmediğini vurgulayarak şunları ekledi:
“28 Şubat sürecinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi, eğer Memur-Sen o gün bugünkü kadar güçlü olsaydı o darbe gerçekleşmezdi. Bugün Konya’da 40 bin üyeyi yakaladık. Memur-Sen, her zaman hakkın ve halkın yanında durmuştur.”

“33 yıllık mücadelemiz milletin yanında şekillenmiştir”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Konya teşkilatının Türkiye genelinde örnek bir başarı ortaya koyduğunu belirterek teşekkür etti:
“Türkiye genelinde 15 bini aşan tek şubemiz olan Konya Şubesi’ne yürekten teşekkür ediyorum. Kurulduğumuz 14 Şubat 1992’den bu yana idealimizden, duruşumuzdan, istikametimizden sapmadık. 33 yıllık sendikal mücadelemiz boyunca milletimizin değerlerinin yanında, vesayetin karşısında olduk.”

Yalçın, sendikanın geçmişten bugüne toplumsal değişimde üstlendiği role dikkat çekerek şöyle devam etti:
“12 milyon 300 bin imza ile başörtüsü yasaklarının kaldırılmasına öncülük ettik. Temel bilimlerin yanında Siyer ve Kur’an-ı Kerim derslerinin eğitim kurumlarında seçmeli olarak okutulmasında bizim önergemiz, gayretimiz ve Şura’daki irademiz vardır. Dün yaşanan travmalar geride kaldıysa bunda teşkilatımızın örgütlü gücünün büyük payı vardır.”
Türkiye’nin demokratikleşme sürecine Memur-Sen’in ciddi katkılar sunduğunu vurgulayan Yalçın, 15 Temmuz’dan diğer tüm darbe girişimlerine kadar sendikanın verdiği mücadeleyi hatırlattı:
“Bu teşkilat millet iradesinin gasp edilmesine izin vermedi. 28 Şubat’ta gücümüz yetmeyenleri bugün örgütlü gücümüzle aşabiliyoruz. Üyemiz, ülkemiz, yerküremiz diyerek kurduğumuz bu yapının sorumluluğu büyüktür. Kamu görevlilerinin ekonomik ve sosyal haklarının iyileştirildiği, özgürlük alanlarının genişlediği bir Türkiye için mücadelemiz devam ediyor.”