Konya’da faaliyet gösteren Aliya İzetbegoviç Kültür, Sanat ve Eğitim Derneği (AKSED) Başkanı İbrahim Günay, Srebrenitsa Soykırımı’nın 30. yıl dönümü dolayısıyla bir anma mesajı yayımladı. Günay, 11 Temmuz 1995’te gerçekleşen ve binlerce Boşnak’ın hayatını kaybettiği soykırımın insanlık tarihindeki en kara lekelerden biri olduğunu vurguladı.
Mesajında, “Srebrenitsa’da 30 yıl önce yaşanan vahşet, insanlık vicdanında derin bir yara açmıştır. Aradan geçen bunca yıla rağmen acımız hala taze, adalet talebimiz ise bakidir” ifadelerini kullanan Günay, uluslararası toplumun bu tür trajedilerin tekrarlanmaması için sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi gerektiğini belirtti.

Günay, “Srebrenitsa’da şehit edilen masum sivilleri rahmetle anıyor, ailelerine ve tüm Boşnak kardeşlerimize başsağlığı diliyorum. Bu soykırımı unutmadık, unutturmayacağız. Gelecek nesillere hoşgörünün ve barışın önemini, nefret ve düşmanlığın nelere yol açabileceğini her daim anlatmalıyız.” ifadelerini kullandı.
İbrahim Günay’ın mesajı, soykırımın anıldığı bu günlerde kurbanlara saygı ve adalet talebinin önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Srebrenitsa Soykırımı’nda Neler Yaşandı?
Srebrenitsa Soykırımı, 11 Temmuz 1995 tarihinde Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kasabasında yaşanan trajik bir olaydır. Bosna Savaşı sırasında, Sırp güçleri tarafından 8 binden fazla Boşnak erkek ve çocuğun sistematik şekilde katledilmesiyle gerçekleşmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından koruma altına alınan Srebrenitsa, 1992’de savaşın başlangıcından itibaren “güvenli bölge” ilan edilmişti; ancak bu güvenlik sağlanamadı.
Sırp ordusu komutanı Ratko Mladiç liderliğindeki birlikler, kasabayı ele geçirerek binlerce masum sivili esir aldı. Yakalanan erkekler topluca infaz edildi, kadınlar ve çocuklar ise yerlerinden edildi. Bu katliam, II. Dünya Savaşı’ndan sonraki Avrupa’nın en büyük soykırımı olarak tarihe geçti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve diğer mahkemeler, Srebrenitsa soykırımını resmen tanımış ve suçluları yargılamıştır. Bu olay, insan hakları ihlallerine karşı küresel farkındalığı artırmış, soykırımın bir daha yaşanmaması için uluslararası toplumda çeşitli önlemlerin alınmasına zemin hazırlamıştır.