Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Bölümü uzmanlarından Dr. Hatice Şap, gözün sinir sistemiyle doğrudan bağlantısı nedeniyle yalnızca bir görme organı olmadığını, aynı zamanda beynin dışarıdan görülebilen tek parçası olarak önemli bilgiler sunduğunu vurguladı. Göz muayenesinin, sadece görme fonksiyonlarının değerlendirilmesiyle sınırlı kalmadığını belirten Şap, beyin ve sinir sistemi hastalıklarının erken teşhisinde kritik bir role sahip olduğunun altını çizdi.
Embriyonik dönemde gözün ön beyin dokusundan geliştiğini hatırlatan Dr. Şap, bu nedenle gözdeki sinir dokusunun “beynin uzantısı” niteliğinde olduğunu söyledi. Bu yapısal bağlantı sayesinde göz dibi muayenesinin nörologlar için vazgeçilmez bir tanı yöntemi olduğunu ifade etti.
Göz dibi muayenesi birçok beyin hastalığının erken sinyalini veriyor
Diyabetin uzun yıllar sürdüğü hastalarda retinada “pamukçuk” görünümünde damar hasarlarının ortaya çıkabildiğini belirten Dr. Şap, bu bulgunun beyindeki sessiz damar hasarlarına işaret edebileceğini söyledi. Ayrıca beyinde yer kaplayan kitlelerin veya basınç artışına yol açan patolojilerin görme sinirinde ödem oluşturduğunu, bunun da baş ağrısı ve bulanık görme gibi şikâyetlere neden olabileceğini dile getirdi.
Optik sinir ödeminin, nörolojik açıdan hayati önem taşıyan bulgulardan biri olduğunu vurgulayan Dr. Şap, göz muayenesinin kafa içi basınç artışının değerlendirilmesinde de kritik rol oynadığını belirtti:
“Nasıl kolumuzdan ölçtüğümüz tansiyon bize bir değer veriyorsa, kafa içi basıncını da göz sinirindeki ödem ve solukluk gibi bulgularla anlayabiliriz. Gerekirse görüntüleme yapılarak basınç artışının nedeni araştırılır. Sebep bulunamazsa intrakraniyal hipertansiyon tanısı koyarız ve tedavi süreci başlar.”
Göz hareketlerindeki bozuklukların beyin sinirlerinin etkilenmesine işaret edebileceğini belirten Dr. Şap, bu bulguların sorunun beynin hangi bölgesinde olduğunu anlamada yol gösterici olduğunu ifade etti.
Retina taramaları Alzheimer için umut veriyor
Son araştırmaların, Alzheimer hastalığının henüz belirti vermeden retinadan yapılacak özel görüntülemelerle tespit edilebileceğini gösterdiğini kaydeden Dr. Hatice Şap, bu yöntemin hastalığın seyrini değiştirebilecek kadar değerli bir erken teşhis imkânı sunduğunu söyledi.
Nörolojik değerlendirmenin bütüncül bir yaklaşım gerektirdiğini ifade eden Şap, gözün beyne yakın anatomik yapısı nedeniyle muayenede özel bir yer tuttuğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Göz, beynin bize açılan penceresidir. Bu nedenle nörolojik değerlendirmede en değerli ve vazgeçilmez alanlardan biridir.”