Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, 2025 yılı boyunca yaşanan don, kuraklık ve şap hastalığı nedeniyle üreticilerin ağır bir ekonomik darbe aldığını belirterek, çiftçilerin acilen uygun koşullu finansman desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Bayram, 2 Ekim 2025’te başlatılan TOBB Nefes Kredisi’nin ikinci paketiyle kredi hacminin 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye çıkarılmasının KOBİ’ler için önemli bir adım olduğunu ancak benzer bir desteğin mutlaka tarım sektörü için de devreye alınması gerektiğini vurguladı.
"KOBİ’lere sağlanan Yeni Nefes Kredisi’nin don, kuraklık ve şap hastalığı nedeniyle zor bir yıl geçiren tarımsal üreticilerimize de sağlanması devletimizden beklentimizdir" diyen Bayram şunları söyledi:
"2 Ekim 2025 tarihinde başlatılan TOBB Nefes Kredisi’nin ikinci paketiyle, mevcut 25 milyar TL’lik kredi hacmi 50 milyar TL’ye yükseltilmiştir. Bu adım, finansmana erişimde KOBİ’lere önemli bir kolaylık sağlamıştır.
Ancak 2025 yılı boyunca yaşanan kuraklık, don felaketi ve hayvancılıkta görülen şap hastalığı, tarımsal üretimi derinden sarsmış; üreticilerimiz ciddi ekonomik kayıplarla karşı karşıya kalmıştır. Bu süreç; çiftçimizi, hayvancılık işletmelerimizi ve ülkemizin üretim zincirini zorlayarak sürdürülebilirliği tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.
Karaman genelinde Don ve kuraklığın yol açtığı rekolte kayıpları ile hızla artan üretim maliyetlerine rağmen üretmeye devam eden çiftçimizin en önemli finansman aracı olan sübvansiyonlu kredilerde, 2025 yılında Hazine tarafından faiz desteği bütçesinin artırılmaması kredi maliyetlerini daha da yükseltmiştir.
Bu nedenle; Üreticimizin üretimini sürdürebilmesi için uygun faizli, uzun vadeli ve erişilebilir finansman imkânları artık bir tercih değil zorunluluktur. Tarımsal üreticilerimizin bu ağır yılı atlatabilmesi adına, Kredi Garanti Fonu (KGF) destekli, üreticiye gerçekten nefes aldıracak tarımsal kredi modellerinin ivedilikle hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.
KOBİ’lere uygulanan “Nefes Kredisi” benzer bir modelin tarım sektöründe emek veren üreticilerimiz için de devreye alınması, yaşanan sıkıntıların hafifletilmesi ve ülkemiz tarımsal üretiminin sürdürülebilirliği açısından elzemdir. Aksi halde tarımsal üretim zincirinin geleceği ciddi risk altında kalacaktır."