Otomotiv sektöründe 25 yılı geride bırakan Abdullah Acıbadem, çocuk yaşlarda başlayan otomobil merakını son 10 yıldır özel bir koleksiyonla taçlandırıyor. Dünyanın farklı ülkelerinden topladığı yaklaşık 200 adet replika aracı ofisinde sergileyen Acıbadem, tutkusunu her gün yaşadığı bir sergi alanına dönüştürdü.
Otomobillerle iç içe büyüdüğünü belirten Anadolu’da Bugün’e özel açıklamalarda bulundu. Acıbadem, “Küçük yaşlarda otomotiv sektörüne girince hayatımız ister istemez araçlara endekslendi. Gerçek araçları satarken, küçüklerinin yani maketlerinin de aynı heyecanı verdiğini fark ettim. ‘Bu tutkuyu nasıl koleksiyona dönüştürebilirim?’ diye düşündüm ve neredeyse on yılı aşkın süredir 18 ve 24 kez küçültülmüş nostalji ve yeni model araçlardan oluşan bir koleksiyon oluşturdum” dedi.
Ayrı bir tutku ayrı bir heyecan
Topladığı araçları sergileyebilmek için ofisinde özel bir alan oluşturduğunu söyleyen Acıbadem, “Ofisimin iki duvarını tamamen bu maket araçlara ayırdım. Bu ayrı bir tutku, ayrı bir heyecan. Bazen kapılarını, motor kaputlarını açıp bakıyoruz; sanki gerçek araca dokunuyormuş gibi hissediyoruz. 50–70 yıl önce üretilmiş araçların birebir maketlerini görmek insanı geçmişe götürüyor. Belki hiçbir zaman gerçeğini görme şansımız olmayacak ama maketleriyle o heyecanı yaşayabiliyoruz” diye konuştu.
Eski araçların verdiği heyecan bir başka
Eski araçların yeni nesil modellere göre daha çok ilgi uyandırdığını da belirten Acıbadem, “Bugün yüzlerce marka ve model var ama eskilerin verdiği heyecan başka. Nostaljik araçların maketleri bambaşka bir ruh taşıyor. Her gün temizliğini yapıyoruz, özel aydınlatmayla sergiliyoruz. Ofisimize gelen misafirler hayranlıkla izliyor” ifadelerini kullandı.
Göz bebeğim gibi bakıyorum
Koleksiyonun aynı zamanda bir avantaj sağladığını söyleyen Acıbadem, “Misafirlerimizden zaman zaman hediye talepleri oluyor. Ancak bu araçlar bizim için çok değerli, on yılı aşkın süredir topluyorum. Adeta gözbebeğimiz gibi bakıyoruz” dedi.
