Hz. Mevlana’nın 752’nci Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında Konya’da sema ayinleri yoğun ilgi görürken, İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi semazenbaşı Kerem Holat’tan dikkat çeken açıklamalar geldi. Holat, kafe ve restoran gibi mekanlarda yapılan sema gösterilerinin asıl anlamından koparıldığını belirterek, bunun tasvip edilemeyeceğini söyledi.
Semanın bir nafile ibadet olduğunu vurgulayan Kerem Holat, “Sema, kulun Rabb’ine olan aşkıyla vecde gelerek gerçekleştirdiği bir zikir ve ibadet şeklidir. Olduk olmadık şekilde semayı raksa, dansa veya şova dönüştürenleri günümüzde görüyoruz. Gayrimeşru yerlerde sanatsal performans adı altında yapılan bu uygulamalara sema demiyoruz” dedi.
Her yıl 7-17 Aralık tarihleri arasında Konya’da düzenlenen Şeb-i Arus törenlerinde sema ayinlerinin ön plana çıktığını hatırlatan Holat, Mevlevi geleneğinde semanın postnişin yönetiminde ve belirli usuller çerçevesinde icra edilmesi gerektiğini ifade etti. Günümüzde şeyhlik makamı bulunmadığı için semanın, Hz. Mevlana’nın makamını temsilen postnişin tarafından yürütüldüğünü belirtti.
“Sema, herkesin yapabileceği bir gösteri değildir” diyen Holat, Hazreti Mevlana’nın da İslam’ın temel esaslarını yerine getirmeyen kişilerin sema etmesini mekruh olarak nitelendirdiğini aktardı. Holat, “Hakiki anlamda sema, terbiyeden geçmiş, bu yolda olan kişilere mübahtır. Sadece fiziki eğitim alıp çıkan herkese semazen demiyoruz” diye konuştu.
Semazen kıyafetlerinin de derin anlamlar taşıdığına dikkat çeken Holat, beyaz elbisenin nefsin safiyetini, kuşağın güvenilirliği, hırkanın nefs ve ruhun sıfatlarını, sikkenin ise özgürlüğü temsil ettiğini anlattı. Sikkenin, nefsin esaretinden kurtuluşu simgelediğini ifade etti.
Kafe ve restoranlarda sema yapılmasına sert tepki gösteren Holat, “Sema, Mevlevi tarikatının kendi statüsü içinde icra edilen bir zikir çeşididir. Bu zikri bu kadar ayakaltına düşüremeyiz. Restoranlarda, eğlence mekanlarında yapılmasını kesinlikle tasvip etmiyoruz” diyerek uyarıda bulundu.
