Anadolu’da Bugün’e özel açıklamalarda bulunan Maval Speaking Club'un moderatörü Barış Can Yücel, vatandaşların maruz kalarak öğrenmeyi tercih ettiğini belirterek zamanla konuşma pratiği kazandıklarını anlattı.
Yücel, amaçlarının İngilizce öğretmek olmadığını söyleyerek etkinliklerini şu şekilde özetledi:
“Burada birkaç tane moderatörümüz var, ben de bunlardan biriyim. Burada klasik bir İngilizce öğretisinden çok oyun ve etkinliklerle İngilizce öğreniliyor. Temel düzeyde konuşabilen vatandaşla bir araya gelip keyifli oyunlar oynuyoruz. Tahta ve masa oyunları oynuyoruz. İngilizce eğitimimiz yok, İngilizce öğretme amacımız yok. Zaten buraya gelen arkadaşlar yabancı dile maruz kalarak öğreniyor.”

“Teorik eğitim yetersiz”
Yücel, gençlerin İngilizce kulüplerine neden ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, okullarda İngilizcenin sadece teorik olarak görülmesinin konuşma pratiğine katkı sağlamadığını söyledi.
Yücel, “İngilizce konusunda pratik yapacağımız rahat bir alan yok. Okullarda maalesef buna erişemiyoruz. Çünkü bir tane öğretmen karşısında 50 tane öğrenci olduğu zaman kimse İngilizcesini geliştiremiyor. O yüzden biz tamamen bunu hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkçe konuşmak yasak”
Katılımcıların zamanla çekinmeden İngilizce konuşmaya başladıklarını dile getiren Yücel, “Kimsenin sizi yadırgamadığı bir ortam hedefliyoruz. Bir hata yaptığınızda sizi eleştirecek kimse yok veya moralinizi bozacak kimse yok. Sadece temel düzeyde bir hata olursa bunları düzeltmeye çalışıyoruz. Onun haricinde Türkçe konuşmak kesinlikle yasak. İngilizce pratiği üzerine çalışıyoruz. Kimseyi yadırgamadan, kimsenin özgüvenini kırmadan tamamen rahat, keyifli bir ortamda İngilizce konuşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
“Aksanlı konuşmaktan çekinmemeliyiz”
Yücel, İngilizce konuşmaya çekinenlere tavsiyelerde bulunarak şunları kaydetti:
“İngilizce konuşmaya çekinenlere kesinlikle İngilizce öğrenmeyi ertelememelerini tavsiye ederim. Çünkü dil maalesef nankör. Sonradan öğrenildiği için hemen unutabilirler. Yabancılar nasıl ki Türkçeyi aksanlı konuşuyorsa biz de aksanlı konuşmaktan çekinmemeliyiz. Bunlara sadece biz takılıyoruz. Önemli olan kendini ifade edebilmek. Bunu aştıkları zaman zaten zamanla daha iyi ve akıcı konuşulabilirler.”