Avukat Kemal Diren, kamuoyunun son dönemde en çok “adalet arayışı” etrafında birleştiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Toplumda vicdana ve hukuka uygun kararların verilmediğine dair güçlü bir inanç var. Artan cinayetler, uyuşturucu suçları ve diğer ağır suçların temelinde ekonomik sıkıntılar kadar adaletin yavaş işlemesi de etkili. Cezalar geç veriliyor, verildiğinde ise genellikle af veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi uygulamalarla sonuçlanıyor. Bu durum vatandaşta ‘nasıl olsa girer çıkarım’ anlayışını besliyor.”

“TOPLUMDA ADALETE OLAN GÜVEN KALMADI”
Diren, hukuki süreçlerin uzaması ve cezaların caydırıcılığını yitirmesinin toplumsal düzeni tehdit ettiğini belirtti: “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması başlangıçta olumlu bir uygulama olarak görülüyordu ancak zamanla suçu teşvik eden bir noktaya geldi. İnsanlar artık ‘işleme özgürlüğüm var’ diyerek hareket ediyor. Cezai yaptırımların yetersizliği, sistemdeki farklı yorumlar ve tutarsız kararlar da adalet duygusunu zedeliyor.''
“Adaletin geciktiği her gün, toplum biraz daha kararıyor. Oysa güven, en temel adalet ilkesidir''
Batı ülkeleriyle kıyaslama yapan Diren, Türkiye’deki adalet sisteminde birlik ve tutarlılık eksikliğine dikkat çekti: “Örneğin İngiltere’de savcı ve hakimin talep ettiği cezalar arasında yüzde 70-80 oranında bir paralellik var. Bizde ise aynı dava farklı mahkemelerde tamamen zıt sonuçlarla çıkabiliyor. Bir yerde ceza verilmeyen dosyaya başka yerde ağır ceza verilebiliyor. Bu da toplumda adaletin kişiye göre değiştiği algısını güçlendiriyor. Dolayısıyla daha iyi yetişmiş hukukçulara, daha net yasaların uygulanmasına ve karar birliğine ihtiyaç var.”
‘’Adaletin Gölgesindeki Güvensizlik''
Uzmanlara göre Türkiye’de sadece hukukun değil, toplumsal vicdanın da sınandığı bir dönem yaşanıyor. “Cezasızlık algısı” artık sadece suçluların değil, mağdurların da davranış biçimlerini değiştiriyor. Vatandaşlar, hak aramaktan vazgeçiyor; gençler hukuka değil, “kısa yoldan çözüm” arayışına yöneliyor. Sosyologlar, bu durumun uzun vadede toplumsal dayanışmayı zayıflatacağını ve şiddet sarmalını artıracağını belirtiyor.