Konya'da 35 senedir çini sanatkârı olan Zuhal Uçaroğlu, çini sanatının bilinen en eski tarihinin 9'uncu yüzyılda, Orta Asya’da Yakut Türkleri ile başladığını belirterek 2 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğunu söyledi.
“2 bin yıllık bir geçmişe sahip zenginlik yok sayılıyor”
Çini sanatının yok olmaya yüz tutan sanatlardan biri olduğunu dile getiren Uçaroğlu, "Bunun sebeplerinden bir tanesi günümüzde uygulanan tekniklerdir. Bu teknikler şöyle bir arıza oluşturuyor; çini sanatı adı altında maalesef şapkalı kadınlar, elmalar, muhtar gibi resim konulu şeylerin çini üzerine işlenmesi. Halbuki 2 bin yıllık bir geçmişe sahip bütün bu zenginlik yok sayılıp günümüzde biraz daha basite kaçılıyor. Dolayısıyla biz de bu asimilasyondan etkilenmemesini sağlamak istiyoruz" şeklinde konuştu.

"HER RENGİN BİR ANLAMI VAR"
Her rengin ve sembolün bir anlamı olduğunu söyleyen Uçaroğlu, “Lalenin, Cenabı Hakk’ı yansıttığını; gülün, Peygamber efendimizi anlattığını; karanfilin, sadakat anlamına geldiği gibi manalarını anlatıyoruz. Turkuazın ise Türk rengi olduğunu anlatıyoruz. Bunun tarihçesi, rengiyle formuyla tamamen bu şekilde anlatıyoruz. Böylelikle bizden olanları bu sanatın içerisine dahil ederek geçmişten günümüze anlatmak gerçekten daha kalıcı bir aktarmayı sağlıyor” dedi.
“Yabancıların ilgisi daha fazla”
Uçaroğlu, geleneksel sanatlara yabancıların ilgisinin daha fazla olduğuna dikkat çekerek, “Kendi sanatımıza yabancıların ilgisi daha fazla. Almak isteyenler de maalesef yabancılar. O kadar araştırıp geliyorlar ki ben daha bir şey anlatmadan eserlerin hangi döneme ait olduğunu söylüyorlar. Benim de bu çok hoşuma gidiyor. Günümüzde çini sanatına Anadolu’dan maalesef ilgi az” ifadelerine yer verdi.

Çini eserleri dünyanın dört bir yanında
Uçaroğlu son olarak, Türk-İslam sanatı olan çiniyi yaşatmak için birçok eser bıraktıklarını ifade ederek imza attığı eserleri şöyle sıraladı:
“Bu eserler arasından bir tanesi İstanbul’da Taksim’den Levent’e kadar olan tüm metro duraklarında çalışmak nasip oldu. Tokyo Camii, Ankara Subayevleri Camii, Almanya’daki Şehitler Camisi’nin çinilerini biz yaptık. Daha özel çalışmalarımız da oldu. Mesela Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanımız olduğu dönemde kendi elimizle yapılan Paris minyatürünü hediye etmiştik. Kağıda çalışması da Nusret Çolpan hocamız dünyaca ünlü mimar ve minyatür ustasının eserlerini çiniye aktararak Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a hediye ettik.”