Geçtiğimiz günlerde Ankara Kocatepe Mimar Kemal Anadolu Lisesi’nde öğrencilerin Fizik Öğretmeni Mehmet Canpolat ile alay edip zorbalaması görüntüleri gündeme gelmişti. Görüntüler ülke çapında tepkiye neden olurken eğitimciler konuyla ilgili görüşlerini Anadolu'da Bugün'e paylaştı.
Bahattin Ertuğrul: “Öğretmen, zaten zor şartlar altında çalışıyor”
Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul, yaşanan olayların öğretmenlerin kendilerini itibarsız hissetmesine sebep olduğunu vurgulayarak, “En küçük şikâyetler soruşturma konusu oluyor dolayısıyla öğretmen; öğrenci veli ve okul idaresi arasında sıkışmış durumda. Bazı öğretmenler şehrin merkezinde birleşmiş bir ev tutmuş çünkü paraları ancak buna yetiyor. Öğretmen, zaten zor şartlar altında çalışıyor” ifadelerini kullandı.
“İtibarsızlaştırma kasten yapılıyor”
Ertuğrul, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bayrağın dalgalandığı her yerde öğretmeni görebilirsiniz öğretmen tam bir memur değildi ama bu itibarsızlaştırma politikası sendikamıza göre kasten yapılıyor. Tabii ki çocuklarımız çok kıymetlidir, bizden kıymetlidir ama biz sınıfta hakim olmayı isteriz, sözümüzün dinlenmesini isteriz. Bu olayların sebepleri araştırılmakla birlikte bu tarz olaylara karışan çocuklarında okulla ilişkisi kesilmelidir.”
“Kabadayılığı özendiren diziler çocukları kötü etkiledi”
RTÜK’e büyük sorumluluk düştüğünü söyleyen Ertuğrul, televizyon dizilerinin çocukları olumsuz etkilediğine dikkat çekti: “Özellikle belli bir süredir kabadayılığı, külhan beyliğini özendiren diziler maalesef çocuklarımızı çok kötü etkiledi. Burada RTÜK’e de çok iş düştüğünü söylemek istiyorum. Bu diziler engellenmeli. Diğer bir önemli sebep, nasıl ki bizim yaşama hevesimiz kalmadıysa son zamanlarda gençlerin de umudu kalmadı. Umutsuz gençler oradan oraya savruluyorlar çünkü gelecekten bir şey beklemiyorlar.”

Nazif Karlıer: “Çocukların ailelerini incelemek lazım”
“Eğitim Bir-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, ailedeki sorunların sınıfa yansıdığını belirterek, “Öğrencilerin ailelerini ve toplumumuzu sorgulamamız gerektiği kanaatindeyim. Neden bu çocuklar öğretmenlerine saygısızlık yapar hale geldi. Ailede herkes rolünü iyi yaparsa bir sıkıntı olmaz” dedi.
“Ara sıra olan bu olayların nedenini araştırmalıyız”
Karlıer, Ankara’da yaşanan olay üzerinden okulların tamamında rahatsız edici durumların yaşandığını düşünmenin olaylara karışmayan ailelere haksızlık olduğunu söyledi: “Araştırmaya göre, zorbalık yapan çocukların sayısı yüzde 7-8, zorbalığa uğrayan çocukların sayısı da yine bu rakamlar civarında. Tasvip edilmeyen davranışlara katılmayanlar sayısı neredeyse yüzde 78’i buluyor. Ara sıra olan bu olayların nedenini araştırmalıyız”
“Bu ateş yarın bizim kapımıza gelebilir”
Cezaların caydırıcı olduğunu ifade eden Karlıer, şu önerilerde bulundu: “Çocukların aile yapılarına bakmak lazım; zorbalık var mı, maddi sıkıntı varmı? Okul yönetmeliği ve disiplin yönetmeliği gözden geçirilmeli. Çocukların yaptıkları yanlış hareketlerin karşılığını disiplin vasıtasıyla görmeli, çocuk yaptığının karşılığı olduğunu görürse yanlış hareketlerden vazgeçeceği kanaatindeyim. Bu ateş yarın bizim kapımıza da gelebilir öyleyse ateş her yeri kaplamadan hepimiz kendi evimizin önünü süpürerek toplumda bir güzellik oluşturmalıyız.”

Özgür Konukçu: “Bu tür olaylar ihmal edilen eğitim politikalarının bir sonucudur”
Eğitim‑Sen Konya Şube Başkanı Özgür Konukçu, öğretmenlerin itibarsızlaştırıldığı bir ortamda öğrencilerin olumsuz davranışlar göstermesinin kaçınılmaz olduğunun altını çizerek, “Öğrenci zorbalığı, okulların giderek daha denetimsiz ve pedagojik destekten yoksun bırakılması sonucu yükselen bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğretmen-öğrenci ilişkisinin sağlıklı kurulabilmesi; güvenli, destekleyici ve demokratik bir öğrenme atmosferiyle mümkündür. Zira bu tür olaylar, bireysel vakalar değil yıllardır ihmal edilen kapsayıcı eğitim politikalarının eksikliğinin bir sonucudur ve önüne geçmek için güçlü bir kamusal irade gerektirir. Eğitim-Sen olarak, hem öğrencilerin duygusal ve sosyal gelişimini güçlendirecek hem de eğitim emekçilerinin meslek itibarını ve güvenliğini koruyacak bütüncül politikaların derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyoruz” görüşlerine yer verdi.

Abdullah Levent Çetin: "Disiplin kurulunun çalışması lazım”
Diltaş Eğitim Kurumları Meram Şubesi Müdür Yardımcısı Abdullah Levent Çetin, Türkiye’de değişen şartlarla beraber öğretmenlere olan bakış açısının da değiştiğini söyleyerek şu açıklamalarda bulundu: “Gerekli tedbirler alınırsa bu tip davranışlar olmayacağını düşünüyorum. Ben 19 yıldır bu mesleği yapıyorum 16 yıldır da idarecim. Okullara Milli Eğitim Bakanlığı’nın vermiş olduğu bir ödül ve disiplin yönetmeliği var burada öğrencilerin yapacakları ve yapamayacakları kurallar yazılı. Bu gençlerin daha olumlu bir şekilde gelişmesi ve vatana millete faydalı olmasını sağlar. Tabii ki böyle üzücü bir durum yaşandıktan sonra da disiplin kurulunun çalışması lazım, bununla ilgili ciddi bir karar alınması lazım. Öğrencilerin haklarını savunalım ama eğitim öğretime devam etmesi için öğretmenlerimizi de bırakmamamız gerektiğini düşünüyorum.”