Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, Konya ve Karaman'da giderek derinleşen su krizi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bayram, bölgenin sadece tarımsal üretim değil, Türkiye’nin gıda güvenliği açısından da kritik bir noktada olduğunu vurguladı ve “Karaman ve Konya Su Temin Konseyi” kurulması çağrısında bulundu.

“BU BİR ÇEVRE SORUNU DEĞİL, GIDA GÜVENLİĞİ MESELESİDİR”
Konya ve Karaman'ın Türkiye’nin tarımsal üretiminde stratejik bir role sahip olduğunu belirten Başkan Bayram, bölgenin kuraklık ve yeraltı su seviyelerindeki ciddi düşüş nedeniyle sulama kriziyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Yaklaşık 6 yıldır bu krizi anlatmak için büyük bir mücadele verdiklerini belirten Bayram, şu ifadeleri kullandı:
“Ulusal ve yerel basında sesimizi duyurmaya çalıştık, ilgili bakanlıklarla defalarca görüştük. Dış havzalardan su temini gibi somut projeler sunduk. Ama tüm çabalarımıza rağmen tehlikenin boyutlarını anlatamadık. Bugün gelinen noktada; toprak kuruyor, barajlar kuruyor, kuyular kuruyor, umutlar kuruyor.”
KARAMAN VE KONYA SU TEMİN KONSEYİ KURULMALI
Başkan Bayram, yaşanan su krizinin ancak bilimsel ve çok paydaşlı bir anlayışla çözülebileceğini belirterek, “Karaman ve Konya Su Temin Konseyi” adıyla yeni bir yapının ivedilikle oluşturulması gerektiğini söyledi.
Konseyin görevleri, konseyde yer alması gereken paydaşlar ile ilgili olarak Bayram şunları kaydetti:
"Konseyde; kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, çiftçi birlikleri ve üretici temsilcileri yer almalıdır. Konseyin temel görevleri ise; mevcut su kaynaklarının bilimsel olarak analiz edilmesi, kısa, orta ve uzun vadeli su temin projelerinin planlanması, dış havzalardan su transferi için fizibilite çalışmalarının başlatılması, tarımsal sulamada verimliliği arttıracak yeni politikaların geliştirilmesi, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve bölgesel iş birliğinin teşvik edilmesi olmalıdır."
“BİRLİKTE HAREKET ETME ZAMANIDIR”
Bayram, bu sürecin yalnızca Konya ve Karaman’ı değil, tüm Türkiye’yi ilgilendirdiğini belirterek şu çağrıda bulundu:
“Bu mesele yalnızca bir çevresel sorun değildir; gelecek nesillerin suya, gıdaya ve yaşanabilir bir ovaya erişim hakkıdır. Tüm kamu otoritelerini, kurumları ve siyasi iradeyi acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.”