YKS’DE En büyük sorun: Soru sayıları (Özel Haber)

Bilim Eğitim Kurumları Eğitim Koordinatörü Abdullah Yılmaz, “Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) soru sayısının az olması nedeniyle öğrenci hata yaptığı takdirde bu hatayı telafi etme olanağı bulunmuyor” dedi.

YKS’DE En büyük sorun:  Soru sayıları (Özel Haber)
Yayınlanma:

Muhabir: Gamze Erdoğan

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) bu yıl ilk kez uygulandı. 2 milyonu aşkın aday 30 Haziran Cumartesi günü sabah ilk oturum olan Temel Yeterlilik Testi’ne (TYT), 1 Temmuz Pazar günü sabah Alan Yeterlilik Testi’ne (AYT), aynı gün öğleden sonra Yabancı Dil Testi’ne (YDT) katıldı. YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu, ÖSYM'nin internet sitesinden yayımlandı. 2018-YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'na 10 Temmuz'a kadar ÖSYM'nin "https://www.osym.gov.tr" internet sitesinden ulaşılabilecek. YKS sınav sonuçları, ÖSYM sınav takvimi bilgilendirme sayfasındaki bilgilere göre; sınav sonuçları 31 Temmuz Salı günü açıklanacak.  Adaylar, 23 bin satırlık bir listeden 24 tanesini tercih edecekler. Adaylar 7-14 Ağustos tarihleri arasında tercihlerini elektronik ortamda yapacaklar. Yerleştirme sonuçlarının ne zaman açıklanacağıyla ilgili kesin bir bilgi yok. 

“YÜZDELİK DİLİMLER TERCİHTE BELİRLEYİCİ OLACAK”

Bilim Eğitim Kurumları Eğitim Koordinatörü Abdullah Yılmaz YKS sınavının sona ermesinin ardından tercih sürecinde öğrencilerin nelere dikkat etmesi gerektiği hakkında bilgi verdi. Bu yıl sınav sistemi değiştiği için puan türlerinin azaldığını ifade eden Eğitim Koordinatörü Abdullah Yılmaz bu sistemde öğrencilerin sıralamalarının çok değişeceğini belirtti. Sıralamalarla yüzdelik dilimlerin tercihte belirleyici olacağını ifade eden Abdullah Yılmaz, “Öğrenciler gidecekleri üniversiteleri ve yapmak istedikleri mesleği iyi araştırmalı, uzman kişilerden mutlaka yardım almalı ve tek başlarına kesinlikle tercih yapmamalılar. Tercih sürecinde kurumumuza gelerek rehberlik servisimizden yardım alabilirler. Yeni sistemin en kötü tarafı soru sayısının az olması. Eski sistemde soru sayısının fazla olması bütün her şeyi kapsıyordu ama şu anda sınav sisteminde soru sayısı az. Mesela sosyal bilimler testinde tarih 5 soru, coğrafya 5 soru, felsefe 5 soru, din kültürü ve ahlak bilgisi 5 soru soru ile toplamda 20 soru olunca sınavda kapsam geçerliliği yok. Geçerlilik olmayınca lise 1-2’nin konuları ilk TYT’ de çıkıyor öğrencinin 5 soruda bütün konuyu taraması gerekiyor. Bilmediği yerden bir soru gelince öğrenci bu soruyu yanlış yaptığı takdirde araya binlerce öğrenci  girebiliyor. Yeni sınav sisteminde soru sayıları öğrenciler açısından en büyük sorun” dedi.

“TEMEL BİLİMLER İKİNCİ PLANA ATILIYOR”

Yeni sistemin iyi noktaları hakkında da bilgi veren Yılmaz, “Geçen yıl ilk sınav Mart, ikinci sınav ise Haziran ayında yapıldı. İlk sınav Mart ayında yapıldığı için puanı düşük olan  öğrenciler çalışmayı bırakıyordu. Şimdi ise sınavların art arda ve aynı  haftada yapılması sürecin sonuna kadar öğrenciye çalışma imkanı sundu. Sınavın Temmuz ayında yapılması da öğrencinin hazırlanması açısından çok uzun bir zaman avantajı sağladı” dedi.  Tercihler de en belirleyici olanın puanlar ve sıralamalar olduğunu vurgulayan Abdullah Yılmaz, “ Sadece puan dikkat alınarak ilgi ve yetenekler göz önüne alınmadan yapılan tercihlerde öğrenciler ileriki süreçte pişmanlık yaşayabiliyor. İkinci aşamada ise  öğrenciler sevdiği işten ziyade gelecekte hangi meslek  daha geçerli, hangi mesleğin daha çok iş alanı var ve ataması daha kolay buna bakıyor günümüz şartlarında bu konuda ciddi bir sorun.  Çünkü en iyi öğrenciler en çok para kazandıracak meslekleri tercih ediyor. O zaman da çok iyi doktorlar çok iyi hukukçular yetişiyor ama diğer alanlarda mesleki anlamda bilgi, becerisi kuvvetli kişiler yetiştirmek zorlaşıyor ve temel bilimler ikinci plana atılıyor” diye konuştu.

 

SAYISALCILARIN TERCİHİ  ‘TIP FAKÜLTELERİ’

Sayısal öğrencilerinin genellikle  tıp fakültesi, diş hekimliği ve mimarlık fakültelerini tercih ettiğini söyleyen Yılmaz, “Bu yüzden temel bilimler fizik, kimya, biyoloji gibi alanlar ikinci planda kalıyor ve tercih edilmiyor. Eşit ağırlık bölümü öğrencileri ise hukuk, psikoloji, ünlü üniversitelerin iktisat işletme bölümlerini seçiyor. Sözel branşlarda ise çok fazla tercih olanağı yok genellikle öğretmenlik, edebiyat ve tarih alanları tercih ediliyor. Sayısalcılar matematikten dolayı avantajlı sözelcilere göre bir adım daha önde başlıyorlar. Öğrenciler istediği bölümden tercih yapabildiği için  bu durum da  sayısal bölüm öğrencilerine avantaj sağlıyor. Sözel öğrencisi biyoloji, kimya yapamadığı için sayısalcılar eşit ağırlıkçıların önüne geçiyor” diye konuştu. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.