Sosyal Medya Yasası yeniden mecliste! Konya medyası yeni basın kanununu değerlendirdi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu dün itibariyle mesaiye başladı. Meclis’in ilk gündemi “Dezenformasyonla Mücadele Yasası” olarak bilinen Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' olacak.

Düzenlemede en çok sosyal medya paylaşımlarına yönelik hapis cezası içeren madde tartışılıyor, maddede değişikliğe gidilip gidilmeyeceği merak ediliyor. Sosyal medya kullanıcılarını ilgilendiren tasarıda, basın, yayıncılık ve özellikle gazetecileri doğrudan etkileyen pek çok madde bulunuyor.

Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Cavit Erkılınç, 'Dezenformasyonla Mücadele Düzenlemesi' olarak bilinen yeni Basın Kanunu ile ilgili açıklamalarda bulundu. BİK Genel Müdürü Erkılınç, sosyal medya paylaşımlarındaki içeriklere dikkati çekerek, sosyal medyada çok fazla dezenformasyon bulunduğunu söyledi.

Erkılınç, "Gerçek haberleri görmek istediğimiz için kurum olarak Dezenformasyon Yasası'nı destekliyoruz" dedi. Erkılınç, denetleme hususunda ciddi tepkilerle karşılaştıklarını, kendilerinin ceza ve ödül verme yetkilerinin olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Teknik hususlara yönelik denetlememiz çok gündeme gelmeye başladı. Basının üzerine gidiliyor, gazeteler kapatılma noktasına geliyor, şeklinde tepkiler duyuyoruz. Anadolu'da yaptığımız çalışmalarda, gösterilen baskı sayısının gerçekten çok daha düşük olduğunu gördük. Şişirilmiş satış rakamlarıyla karşılaştık. Bu durumlara karşı denetleme görevlerimizi sürdüreceğiz."

İnternet sitelerine yönelik mevzuat çalışmalarını yaparken belli kriterleri belirlediklerini, personel çalıştırma, vergi ile SGK kaydı, adres ve ticaret sicil kaydı gibi şartların yanı sıra haber ile içerik üretmesi ve yazar barındırması gerektiğini dile getiren Erkılınç, yazılı basının internet medyasına göre imtiyazı olacağını kaydetti. Erkılınç, yeni yasa teklifinin mutlaka geçmesi ve basına bir itibar gelmesi gerektiğine dikkati çekerek, önüne gelenin istediği kişiye iftira attığını, özellikle sosyal medyanın bu konuda çok hunharca hareket ettiğini bildirdi.

"YASA DOĞRU HABERİ TEŞVİK EDİYOR"

Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Lokman Koyuncuoğlu ise Dezenformasyon Yasası'nda habere engel bulunmadığını aksine doğru habere teşvik edildiğini söyledi.

Yeni Basın Kanunu'nun 2 temel şeyi hedeflediğini bildiren Koyuncuoğlu, "Yeni Basın Kanunu 2 temel şeyi hedefliyor. İlk olarak sosyal medyadaki dezenformasyonla ilgili düzenleme yapılıyor. Özellikle Türkiye'deki sosyal medya kullanımıyla alakalı içerde ve dışarıda Türkiye aleyhine kışkırtıcı haber yapanlarla, çocuk ve kadın istismarlarıyla ilgili haber ve paylaşım yapanların cezalandırılmasını öngörüyor. Yani bu yasa ülkeyi ve vatandaşların korunmasını amaçlıyor. Sosyal Medya Yasası aslında herkesin desteklemesi gereken bir yasa. İkincisi ise internet haber sitelerinin bundan sonra dijital reklam alabilmesiyle alakalı bir düzenleme. İnternet haberciliğinin süreli yayın sayılması ve ilanlardan faydalanmasını içeriyor. İnternet haber siteleri eğer ciddi anlamda yayıncılık yapacaklarsa ve çalışanlarıyla beraber içerik üreteceklerse resmi ilan almalarının önünde bir engel olmamalı. Bu çerçevede de bunlarla ilgili bazı tavsiyelerimiz var; Birincisi, internet haber sitelerinin süreli yayın sayılıp resmi ilan almaları noktasında bekleme süreleri olmalı. İkincisi de internet haber sitelerinin asgari kadro dediğimiz çalışanların sayısının ilçeler için 2, iller için 4, büyük şehirler için de 6 olması sağlanmalı. Bu bekleme süresi ve çalışan sayısı sağlandıktan sonra internet haber sitelerinde çalışanların da ilan almalarında hiçbir sakınca olmaz" açıklamasına yer verdi.

"BASIN ÇALIŞANLARININ EKONOMİK ÖZGÜRLÜKLERİ SAĞLANMALI"

BİK Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan ise basın özgürlüğünü gerçek anlamda sağlamak için, öncelikle basın kuruluşlarının ve basın çalışanlarının ekonomik özgürlüklerinin sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Arslan, "Teklifin resmi ilanlarla ilgili düzenleme içeren bölümü, mevcut resmi ilan pastasını kısmen genişletme amacı taşısa da, yazılı basına ayrılan payın, internet haber sitelerine bölüştürülmesi gibi bir sonuç getirdiği endişesi yaşanmaktadır” dedi.

Mustafa Arslan, söz konusu maddelere ilişkin şu bilgileri verdi:

“Kanun değişikliği teklifinin 25. maddesi, resmi ilan ve reklamların hangi mecralarda yayımlanacağını belirliyor. Bu maddenin, yazılı basına ayrılan payın, internet haber sitelerine bölüştürülmesi gibi bir sonuç doğurmaması için tasarıda yer alan; “Gazete veya internet haber sitesi” bölümünün, “Gazete ve internet haber sitesi” olarak değiştirmesi gerekiyor. Böylece ilan sadece gazetede veya sadece internet haber sitesinde değil, her ikisinde de yayınlanarak kurumların gelir kaybına uğraması önlenebilir.”

"ÖNCE RENGİNİ DEĞİŞTİRDİLER, ŞİMDİ İŞLEVSİZLEŞTİRİYORLAR"

Konya Gazeteciler Cemiyeti (KGC) Başkanı Sefa Özdemir ise Dezenformasyonla Mücadele Yasası'nda gazetelerin haklarını koruyan kesin bir kanun olmadığı için yasaya temkinli yaklaştıklarını dile getirdi.

KGC Başkanı Özdemir, "Yasal düzenleme yapılırken gazetelerin gelirleri artırılsın, gazeteciler daha özgür ortamlarda çalışsın, merdiven altı hesapların sosyal medyada haberci olarak dolaşmalarının önüne geçilsin istiyoruz. Baktığınız zaman bir düzenleme söz konusu, ama bu yasakçı bir düzene bürünecekse, kontrol altına alınmaya çalışacaksa bu doğru bir yaklaşım olmaz. Gazetelerin haklarını koruyan kesin bir kanun olmadığı için biz bu yasaya temkinli yaklaşıyoruz. İnternet sitelerinde çalışan arkadaşlar da artık gazeteci kabul edilecek. Onların da basın kartı almasının önü açılacak ama bunların şartları ne olacak? Basın kartı sadece kurumlarımızın verdiği kimlik kartına dönüşecek. " diye konuştu.

Yasa çıkarken Basın Meslek Kuruluşları'nın görüşlerinin alınmadığını kaydeden Özdemir, görüş alınmadığı gibi yasaya karşı çıkanlar da cezalandırıldığını söyledi.