Konya Ovası’nda kuraklık krizi

Türkiye’nin tahıl ambarı olarak adlandırılan Konya Ovası’nda bu yıl kuraklık hakim oldu. Hububatlarını hasat etmeye hazırlanan çiftçiler, ürünlerini tarlalardan kaldırmak yerine kıraç arazideki ekinlerini hayvanlarına yem yaptı. Yıllık ortalama 2,5 milyon ton buğdayın üretildiği Konya Ovası’nda, kuraklık nedeniyle kıraç olan ekili arazilerde, hasat yapılmayacağı için koyunlar otlatılıyor. Çiftçiler daha önce böyle bir kuraklık görmediklerini belirtti.

“REKOLTE ÇOK DÜŞECEK”

Konya Ovası’ndaki kuraklık sorununa dair açıklamalarda bulunan Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, “Barajlarda ve göllerde yeterli su ve yağış olmadığı için bu arazilerde herhangi bir hasat işlemi mümkün değil. Çiftçiler de ektikleri alanlar boşa gitmesin diye koyunlarını otlatmaya başladılar. Bu zamana kadar bu arazilerde tüm hazırlıkları yaptık. Sadece yağış ve sulamaya ihtiyacımız kalmıştı. Maalesef yağış olmadı. Yeteri kadar bölgemizde su da olmadı. Barajlar ve kanallardan gelen sular biraz yetebilirdi. Maalesef sulama yönetimindeki çok başlılık yüzünden bu bölgelerde tam sulama yapılamadı. Ben sürekli arazideyim. Çiftçi, yağlık ay çekirdeği, mısır, pancar ekmiş. Belki sadece 1 defa sulayabildi. Bir daha sulayamadı. Konya Ovası’nda rekolte çok düşecek. Kıraç alanlarda yüzde 100’e yakın düşecek. Sulak alanlarda ise rekolte en iyi ihtimalle yüzde 30’a düşecek. Özellikle yağlık ay çekirdeği, mısır ve pancar da rekolte kaybı daha yüksek” ifadelerini kullandı.

“İŞLENECEK EKİN YOK”

Kulu’da hasat zamanına kadar işlenecek durumda ekin kalmayacağını belirten Kulu Ziraat Odası Başkanı Cengiz Öztürk, “İlçemizde yağışların olmaması sebebiyle arazilerdeki ekinler kuruyor. Çiftçiler kara kara düşünmeye başladı. Kulu merkez mahalledeki ekili alanları gezerek yerinde yapmış olduğumuz incelemelerde ekili alanlarda ekinlerin kuraklık nedeniyle kurumuş durumda olduğunu gözlemledik. Hasat zamanına kadar işlenecek durumda ekin olmayacak. Maalesef Kulu’nun genelinde ekili olan 950 bin dekar arazinin yalnızca 32 bin dekarlık sulak arazileri kendini kurtaracak. Geriye kalan yaklaşık 918 bin dekar arazide ise büyük bir ihtimalle tekrar nadas yapılacağını tahmin ediyoruz. Kulu Kepez mevki Kırkkuyu Mahallesi’nde de maalesef ekinler içler acısı durumda. İşlenecek ekin yok. Allah çiftçilerimize yardım etsin. Devletimizden de en azından dekar başına 150 ile 200 TL arasında yardım bekliyoruz. En azından çiftçimizi bir nebze de olsa rahatlatır” diye konuştu.

“TARSİM SİGORTASI İLÇEMİZ İÇİN MECBURİ HALE GELDİ”

 “Türkiye’nin en az yağış alan coğrafyasında yer alan ilçemiz Karapınar, kuraklık afetinden en şiddetli şekilde olumsuz etkilendi” diyen Karapınar Ziraat Odası Başkanı Durmuş Üner, “Kuru tarım hububat arazilerinde ürünler yanmaya başladı. Önümüzdeki günlerde yağış ihtimalinin düşük olması sebebiyle çiftçilerimiz umudunu keserek hububat arazilerini koyunlarına otlatmakta ya da pulluk ile tarla yapmaya başlamıştır. Çiftçilerimizin yoğun emek vererek ürettikleri ürünler, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli afetlere maruz kalmış, kayıplar yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir. Son yıllarda yaşanan İklim değişikliği ve buna bağlı olarak bu sene yaşanan iklimsel kuraklık nedeniyle TARSİM tarım ürünleri sigortasının önemi ve gerekliliği bir daha anlaşılmaktadır. Doğal afetler nedeniyle üreticilerimizin yaşadığı ekonomik kayıpların telafisinin karşılanabilmesi için üreticilerimizin yüzde 50 poliçe tutarının devlet tarafından karşılanan TARSİM sigortası yaptırması özellikle ilçemiz iklim şartlarında mecburi hale gelmektedir” şeklinde konuştu.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ GELECEK 10 YILI TEHDİT EDİYOR”

Yaşanan iklim değişikliği ile ilgili olarak sorunu bütüncül bir şekilde ele alarak değerlendirdiklerini kaydeden AK Parti Konya Milletvekili Halil Etyemez, “Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Riskler Raporu’na göre dünyanın gelecek 10 yılı en fazla etkileyecek küresel risk iklim değişikliğidir. İklim değişikliği, çevre, şehir hayatı, kalkınma, ekonomi, tarım, gıda, su ve sağlık alanlarında olmak üzere hayatımızın tamamını derinden etkilemektedir. AK Parti olarak iklim değişikliğini, kuraklığı, doğal afetleri ve atık yönetimini bütüncül olarak değerlendirip çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Yenilenebilir enerji kapasitemizi her geçen gün arttırıyoruz. Bu alanda Avrupa’da 6’ncı, dünyada 13’ncü sıradayız. Son iki yılda korunan alanlarımızı yüzde 9’dan yüzde 10,6’ya çıkardık. Binalarda yağmur suyu toplama sistemini zorunlu hale getirdik. Sıfır atık uygulamalarını yaygınlaştırıyoruz. Ormanlaştırma çalışmalarımızı, yeşil alanlarımızı arttırıyoruz. Suyu tasarruflu kullanma bilincini arttırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerine yer verdi.

“ÇALIŞMALAR HIZLANDIRILMALIDIR”

Konya Ovası’nda yaşanan kuraklık nedeniyle ekinlerin yandığını söyleyen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, “Kuraklık şu anda da yeşil sebzelere sirayet etmeye başladı. Yağış olması için dua ediyoruz. Bizim de yapacaklarımız var. KOP’un uygulamaya geçmiş olması çok önemli ama yetmiyor. Dış havzalardan mutlaka Konya Ovası’na su getirecek projelerin ortaya konulması lazım. DSİ’nin bu konuda projeleri var. Bu çalışmaların hızlandırılmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“DEKAR BAŞINA 200 TL VERİLMELİ”

Kuraklıktan zarar gören çiftçilerin yalnızca yüzde 5’inin kuraklığa karşı sigorta yaptırdığını açıklayan İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, “Kuraklıktan etkilenen çiftçilerimize dekar başına 200 TL yardım yapılması gerekiyor. Mutlaka çiftçilerimizin bu pandemi döneminde sıkıntılarının giderilmesi lazım. Sadece bu da yetmez; hepimiz biliyoruz ki çiftçilerimizin büyük bölümü borç batağında, çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifi borçları yeniden yapılandırılmalı, faizleri kaldırılmalı, üç yıla yayılarak anapara hasat döneminde ödenmeli, böyle bir sisteme acilen geçilmelidir” dedi.