Türkiye'de çocuklara yönelik şiddet vakaları neden arttı?

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ise, güvenlik birimlerine bildirilen 242 binden fazla çocuğun yaklaşık yüzde 12'si cinsel istismar mağduruydu, bu da yaklaşık 29 bin çocuğa denk geliyor.

Uzmanlar, çocuklara yönelik şiddetin artışını endişe verici buluyor. Özellikle kız çocuklarının cinsel istismar suçlarının ana mağdurları olduğu belirtiliyor.

Uluslararası Çocuk Merkezi , bu artışın sadece buzdağının görünen kısmı olduğunu, cinsel istismarın yanı sıra fiziksel, duygusal kötü muamele ve ihmalkârlığın da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, aile içi istismar vakalarının yaygın olduğuna ve çoğunlukla göz ardı edildiğine dikkat çekiliyor.

Adalet Bakanlığı, cezasızlık iddialarını reddederek, cinsel suçlarla bağlantılı olarak 23 binden fazla kişinin cezaevinde bulunduğunu ifade ediyor. Ancak, 2023 yılında Cumhuriyet başsavcılıklarında TCK 103 kapsamında karara bağlanan dosyaların yüzde 34'ünde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği ve mahkemede karara bağlanan davalarda mahkumiyet kararlarının azaldığı gözlemleniyor.

2013 yılında mahkumiyet kararı verilen sanık sayısı 13 bin 925 iken, 2023'te bu sayı 7 bin 88'e düşmüş durumda. UÇM uzmanları, artan vakalara rağmen daha az kovuşturma ve mahkumiyet kararı verilmesinin, cezasızlık oranının arttığını gösterdiğini ve faillerin cezalandırılmadığı bir sistemin daha fazla vaka ve mağdur üretmeye mahkum olduğunu belirtiyor.

Çocukları korumak için çeşitli adımlar atıldığı belirtiliyor. Adalet Bakanlığı, cinsel istismar suçlarına verilen cezaların artırıldığını, 2016'da yapılan mevzuat değişiklikleriyle saldırıya uğrayan çocuklar için ceza alt sınırlarının artırıldığını ifade ediyor. Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası çocuk koruma sözleşmelerine taraf olduğu ve 1995'ten bu yana yürürlükte olan Birleşmiş Milletler'in Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi ile çocuk haklarının güvence altına alındığı belirtiliyor.

Ancak, bazı uzmanlar bu koruma mekanizmalarının yeterince hayata geçirilmediğini ve artan şiddetin bu eksikliklerden kaynaklandığını savunuyor. Uluslararası Çocuk Merkezi, çocuklara yönelik şiddet ve istismarın kapalı toplum yapılarında ve "aile" mefhumunun kutsal kabul edildiği toplumlarda kamuoyuna yansımasının güç olduğunu belirtiyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yayınlarına göre, çocuklara yönelik şiddeti artıran faktörlerden biri de yetersiz eğitim. Cinsel eğitim ve çocuk hakları konusundaki eksikliklerin, çocukların kendilerini savunma ve istismarı bildirme kapasitelerini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Ayrıca, ailelerin sosyoekonomik durumlarındaki kötüleşmeler de çocukların şiddet görme riskini artırıyor.

Sonuç olarak, Türkiye'de çocuklara yönelik şiddetin artışı karmaşık bir sorunu işaret ediyor. Cezasızlık, eksik eğitim ve toplumsal yapıların bu artışı etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Bu konuda kapsamlı ve etkili önlemler alınması gerektiği açıktır.