Plazma kan bağışı Türkiye’nin umudu (Özel Haber)

Koronavirüsten tedavi olan hastaların 28 gün sonra verdikleri kanlar, yine aynı virüsten tedavi gören ağır hastalar için kullanılıyor. Hastanın virüsle savaşmasını güçlendiren ve kandaki antikorları artıran bu yönteme de “İmmün Plazma Tedavisi” deniliyor. Bu yöntemin başka hastalıklar için yaklaşık 100 yıl önce başladığını söyleyen uzmanlar, koronovirüs için de aynı yöntemin büyük bir umut oluşturduğunu dile getirdiler. Türk Kızılayı Konya Şube Başkanı Hüseyin Üzülmez, Konya Tabip Odası Başkanı Dr. Seyit Karaca ve SÜ Tıp Fakültesi Laboratuvar Sorumlusu Prof. Dr. Uğur Arslan, koronavirüsten tedavi görmüş insanların plazma kanlarını bağışlamasının çok önemli olduğunu söyleyerek bağış çağrısında bulundular.

ÜZÜLMEZ: TEDAVİ OLANLAR MÜCADELE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Türk Kızılayı Konya Şube Başkanı Hüseyin Üzülmez, Koronavirüs tedavisi olan kişilerin kan vermesinde hiçbir problem bulunmadığını söyledi. Türkiye’de immün plazma tedavisinde kullanılacak kanın sadece Türk Kızılayı tarafından toplandığını dile getiren Üzülmez tedavisini tamamlamış hastaları gerekli bilgilendirmeleri de yaptıklarını söyledi. Tedavide kullanılacak kan bağışının yeni yeni başladığını söyleyen Üzülmez, “Koronovirüsten taburcu olmuş hastaların yüzde 90’ı plazma kan bağışında bulunmak istiyorlar. Hatta birkaç hasta plazma vermek için bize başvurdu. Zaten kendileri de tedavi süreçlerinde immün plazma tedavisinin ne olduğunu bildikleri için severek plazma vermek istiyorlar. Koronavirüsten tedavi olmuş insanların belli süre geçtikten sonra insanlara katkı yapması çok önemli. Kızılay olarak çağrıda bulunup bu konuda gerekli duyuruları yapıyoruz” dedi.

KARACA: PLAZMA KAN, HAZIR ASKERDİR

Konya Tabip Odası Başkanı Dr. Seyit Karaca, koronavirüsle mücadelede örnek ülke olduğunuzu söyleyerek, bağış konusunda da hastaların bilgilendirildiğini dile getirdi. İmmün plazma tedavisinin önemini anlatan Karaca, “Virüs oluşumu sonrası vücudun bağışıklık sistemi, virüsü artikorlar üreterek yeniyor. Hastalık, bu antikorlarla en aza indirilebiliyor. Antikor dediğimiz maddeler plazma kanda bulunan maddelerdir. Ülkemiz tedavide ciddi başarılar elde etti. Bundan sonra bu başarının daha da yükselmesi için koronavirüsten tedavi olmuş insanlarımızın plazma kan bağışında bulunmaları gerekiyor. Bu antikorlar kandaki hazır askerler olduğu için kan bağışı çok önemli” diye konuştu.

PROF. DR. ARSLAN: ÇALIŞMALAR OLUMLU SONUÇLAR VERİYOR

SÜ Tıp Fakültesi Covid-19 Laboratuvar Sorumlusu Prof. Dr. Uğur Arslan, İmmün plazma tedavisinin yaklaşık 100 yıldır kullanılan bir yöntem olduğunu söyledi. Bu yöntemi aşıya benzeten Prof. Dr. Arslan, “Hastalığı atlatmış bir kişinin kanını, yeni hasta olmuş kişiye vererek onun savunma hücrelerini aktif hale getirilmiş oluyor. Bu yöntem aynı zamanda “Pasif Bağışıklık” da deniliyor. Bu yöntemin koronovirüsle ilgili yapılan çalışmalarda etkili olduğu söylendi. Ülkemizde de bu yöntem yeni yeni başlıyor. Çin’de bu yöntemin etkili olduğuna dair çalışmalar yapıldı, ülkemizdeki çalışmalar da tüm hızıyla sürüyor. Yüzde yüz etkili olmasa da iyi sonuçlar getiriyor. Hastalar taburcu olduktan 28 gün sonra kan vermesi rica ediliyor. Gerekli testlerin sonucunda plazma kanını verebiliyor. Bu hastalıktan kurtulan kişiler zaten kanlarını vermek istiyorlar. Türkiye’de bu hastalık 1 ayı yeni yeni doldurduğu için bağışlar da yeni başladı. İlerleyen günlerde tedavi görmüş hastalar 28 günü doldurduğunda bağışlarını yapacaklardır. İmmün plazma tedavisi için ilerleyen günlerde daha çok kan bağışı olacaktır” dedi.

İMMÜN PLAZMA TEDAVİSİ NEDİR?

Covıd-19 tanısı konulan, tedavi sürecinin ardından iyileşen hastalardan Türk Kızılay tarafından toplanan kan plazmasının kritik durumda olan hastalarda kullanılması amaçlanıyor. 18-60 yaş arası bağışçılar, tercihen erkeklerden, gebe kalmamış kadınlardan ve kan transfüzyonu yapılmamış kişiler immün plazma tedavisinde kullanılması için kanlarını verebiliyorlar. Covıd-19 hastalığından tedavi olmuş hastalar, 28 gün sonra gerekli testlerden geçtikten sonra kanlarını Türk Kızılayı’na bağışlayabiliyorlar.

Muhabir: Servet R. Çolak