Türkiye’nin tuz ihtiyacının yaklaşık yüzde 40’ını karşılayan ve Van Gölü’nden sonra ülkenin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü, son yıllarda alarm veriyor. Kuraklık, iklim değişikliği ve bölgede bulunan 200 bin civarındaki su kuyusu, gölde su seviyesinin hızla düşmesine neden olurken, 90 yıl içinde gölün büyüklüğünün yüzde 85 azaldığı tespit edildi. 1915 yılında 2 bin 164 kilometrekarelik alanıyla Türkiye’nin en büyük göllerinden biri olan Tuz Gölü, 2005 yılı itibarıyla 326 kilometrekareye kadar gerileyerek ciddi bir küçülme gösterdi.

Jeoloji Mühendisleri Odası Aksaray İl Temsilcisi Tayfun Aydın, göldeki küçülmenin başlıca nedenlerini iklim değişikliği, yetersiz yağış, vahşi sulama ve kaçak su kuyuları olarak açıkladı. Tuz Gölü’nü besleyen Peçenek Suyu, İnsuyu ve Uluırmak gibi akarsuların artık yeterli su taşıyamadığını belirten Aydın, “Bölge Türkiye’nin en az yağış alan yerlerinden biri. Metrekareye yıllık 324 kilogram yağış düşüyor, oysa Türkiye ortalaması 574 kilogram. Bu da gölün beslenmesini ciddi şekilde engelliyor” dedi.

Aydın, bölgede tarımda kullanılan su miktarının da gölü olumsuz etkilediğini ifade ederek, özellikle mısır ve yonca gibi çok su isteyen ürünlerin yerine arpa ve benzeri daha az su tüketen ürünlerin ekilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca mevcut suların tasarruflu ve planlı bir şekilde kullanılması gerektiğini belirten Aydın, “Tuz Gölü’nü korumanın birinci yolu, mevcut su kaynaklarını idareli kullanmak ve israfı önlemektir. Su yönetiminde atılacak adımlar gölün geleceğini doğrudan etkileyecek” dedi.

Tuz Gölü’nde su seviyesinin düşmesiyle birlikte ortaya çıkan tuz kütleleri, göldeki çekilmenin boyutlarını gözler önüne seriyor. Göldeki küçülme sadece tuz üretimini değil, bölgedeki ekosistemi, yer altı su seviyelerini ve tarımı da tehdit ediyor. Uzmanlar, bölgedeki kaçak su kuyularının azaltılması, tarımsal sulamada modern ve su tasarruflu yöntemlerin uygulanması ve iklim değişikliğine karşı yerel önlemlerin artırılmasının aciliyet taşıdığını belirtiyor.

Aydın, “Tuz Gölü’nün kaybı sadece bölgeyi değil, Türkiye’nin tuz üretimini ve doğal dengelerini doğrudan etkiler. Önlem alınmazsa, göl tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Hem tarımda hem de su yönetiminde acil planlamalar yapılmalı” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
Tuz Gölü’nün geleceği, alınacak tedbirlere bağlı olarak şekillenecek. Bölge halkı ve yetkililer, gölü korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak için hem bilinçli tarım uygulamalarına hem de su yönetimine odaklanmak zorunda. Küçülmenin devam etmesi halinde, Türkiye’nin en önemli doğal kaynaklarından biri olan Tuz Gölü’nün yok olma riski bulunuyor.