GDO en çok bu 4 üründe kullanılıyor (Özel Haber)

GDO'lu ürünler özellikle insan sağlığı ve çevreye etkileri konusunda eleştirilerin merkezinde bulunuyor. Konuyu sağlık açısından ele alan bilim adamları, GDO içeren gıdaların insan sağlığına zararlı olabileceğini savunuyor. Gen bitkinin içine yerleştirildiği için, onu tüketenlerin de risk altında olacağı, sağlık konusundaki eleştirilerde sık sık dile getiriliyor. GDO'ların hedef olan ürün hariç diğerlerinde nasıl bir etki yaptığı bilinmiyor. Konya Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Hulusi Ada yaptığı açıklamada, GDO’nun ne olduğunu, insan vücuduna etkilerini ve nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkında bilgi verdi.Başkan Hulusi Ada, “ Bir canlıdaki genetik özelliklerin kopyalanarak, bu özellikleri taşımayan bir canlıya aktarılması sonucunda üretilen yeni canlıya Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) deniyor. Özellikle antibiyotiğe karşı direnç, alerji ve kısırlık gibi olumsuz etkileri olabilen GDO’nun, zaman zaman da kansere yol açacağı iddiaları dile getiriliyor. GDO'lu bitkilere getirilen eleştirilerin önemli bir bölümü de doğal çevreye olan etkileri ile ilgili. Ayrıca GDO içeren ürünlerinin tohumları çevreye karışarak doğal ürünleri etkileyip yapısını bozabileceği savunuluyor. GDO'lu ürünlerin doğal ortama yayılıp yaygınlaşması sonucunda böcek nüfusunun olumsuz etkilenmesi ve tüm ekosistemin çökme olasılığı da dile getirilen bir başka eleştiri. GDO'lu ürünlerin biyoçeşitliliği tehlikeye sokacağı ve biyolojik kirliliğe neden olacağı da yaygın endişeler arasında yer alıyor” dedi.  Dünya genelinde GDO’nun en çok 4 üründe kullanıldığını belirten Hulusi Ada, “ Bunlar mısır, soya, pamuk ve kanola. Bu yöntemle elde edilen bitkiler, ilaçlara ya da zararlılara karşı daha dirençli oluyor. Bu da kimyasal böcek ilaçlarının kullanılmasını azaltıyor. Günümüzde mısır ve pamuğun zararlılara, soya ve kanolanın böcek ilaçlarına, papaya ve kabağın da virüslere karşı dirençli olmasında GDO teknolojisi kullanılıyor ” diye ifade etti.

‘TÜRKİYE'DE GDO'LU ÜRÜNLER YASAK’

GDO’lu ürünlerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri bilinmektedir diyen Hulusi Ada şunları söyledi: “Bu konuda ciddi bir toplumsal duyarlılık oluştu. Ancak bu ürünlerden oluşan hayvan yemlerinin hayvanlar üzerindeki etkisi ve bu ürünlerle beslenen hayvanlardan elde edilen besinler (süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri vb.) aracılığıyla insanlar üzerinde bir etkisinin olup olmadığı da araştırılması ve irdelenmesi gereken bir konu.  Gıda ile ilgili herhangi bir başvuru kabulü yok yani şu anda gıda da yok. Bunların gıda da kullanılması kesinlikle yasak ve dünyadaki en ağır yaptırımlar Türkiye’de  bulunuyor. Bir üründe GDO tespit edilirse  üreticiye 5 ila 12 sene arasında hapis cezası veriliyor."

‘GDO NEDEN BU KADAR ÇOK KULLANILIR?’

Dünyada yoğun biçimde kullanılan GDO'ların yüzde 99'unun böcek öldüren zehir ve yabancı otları yok eden kimyasallara dayanaklı olduğunu belirten Ada, “Dünyada 192 ülkenin 167'sinde GDO'lu tarımsal üretim yapılmamaktadır. Transgenetik ürünlerin yetiştirildiği ekim alanlarının yüzde 99’u ABD, Arjantin, Kanada ve Çin’de yer alıyor. ABD‘de  işlenmiş gıdaların yüzde 75’i GDO’lu ürün içeriyor. Mısır, soya, kanola ve pamuk dünyada ticareti yapılan GDO'ların yüzde 99'unu oluşturuyor. Dünyada yoğun biçimde kullanılan GDO'ların yüzde 99'unun sadece 2 özelliği vardır. Bunlar böcek öldüren zehir içermek ve yabancı otları yok eden kimyasal ilaçlara dayanıklı olmak. Böylece tarlalarda fütursuzca zirai ilaç kullanılabilmektedir’’ dedi.

Muhabir: Ali KUŞ