Depremde yıkılmayan ve hiç can kaybı vermeyen tek ilçe: Hatay Erzin

Deprem Haber: Erzin'de depremler sırasında Hatay'ı enkaz yığınına dönüştüren binalar arasında tek bir bina yıkılmadı. CHP'li Başkan Elmasoğlu şekilde açıkladı: "Bazı insanlar 'Senden başka doğru adam yok mu?' diyorlar ama biz kaçak yapılara izin vermedik.

Depremde yıkılmayan ve hiç can kaybı vermeyen tek ilçe: Hatay Erzin
Yayınlanma:
TV5'e göre, 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, Maraş merkezli olarak 10 ili etkiledi ve büyük bir yıkıma sebep oldu. Ancak, binlerce binanın enkaz yığını haline gelen Kahramanmaraş merkezli depremde Hatay'ın Erzin ilçesi bu durumdan tamamen muaf kaldı ve orada tek bina bile yıkılmadı.

Osmaniye ve Hatay gibi depremden ciddi şekilde etkilenen yerlere yaklaşık 110 kilometre uzaklıkta olan ve 42 bin nüfuslu Erzin ise deprem sonrasında can kaybına sebep olmadı.

7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde Hatay Erzin ilçesinde tek binanın yıkılmaması ve can kaybının olmamasının nedeni, 1999 depreminde tek bir çivinin bile oynamamış olan Dilovası Tavşancıl'ın benzeridir: Kaçak yapılara izin vermemek.

CHP'li Belediye Başkanı Ökkeş Elmasoğlu, TV5 televizyonunun yayınına katılarak bu süreci ve yaşadıklarını şu şekilde anlattı:

Erzin'imiz Osmaniye'nin 15-20, Hatay'ın da 110 kilometre uzağında. Buna rağmen çok şükür Erzin'imizde depremin kendisinden kaynaklanan bir can kaybımız olmadı, yaralımız da olmadı, bir enkazımız da olmadı.

İlçemiz adına seviniyoruz. Ancak tabii ki sevincimiz yarım kaldı bütün bu ölümler nedeniyle, biz gerçekten biz de bazen şaşırdık o gün bu kadar sarsıntı yaşadık yani anlatılmaz yaşanır. Ben de tek katlı müstakil bir evde oturuyorum. Çok şiddetli sarsıldık ve hemen çocuklarımızla birlikte kapıya koştuk, zor hareket ediyorduk. Bitmesini bekledik ama bitmek bilmedi. Bir dakikanın üzerinde bir sarsıntıyla biraz hafifleyince apar topar hemen alabileceğimiz eşyaları alır almaz çıktık evden.

Sakinledikten sonra da hemen belediyedeki arkadaşlarımızı arayıp ilçeyi hemen dolaşmaya başladık. Erzin'imizde herhangi bir yıkıntı olmadığını anladık tabii o belli bir süreç aldı.

Birincisi kendi adıma, benim dönemimle ilgili söyleyeyim; Herhangi bir şekilde kaçak yapıya müsaade etmedim. Bazen de kızdılar bir belediye başkanı olarak bana 'Senden başka memlekette doğru adam yok mu' dediler. Hatta biri, üç ay geçmişti seçildikten sonra, uzaktan da bir akrabamız gelir dedi 'Bize ceza yazılmış, kaçak inşaattan...' Ben de 'Yapabileceğim bir şey yok' dediğim zaman 'Türkiye'nin tek doğrusu sen misin?' dediler. Bu kelimeleri kulağımla duydum.

Kendi adıma çok vicdanım rahat, hiçbir şekilde kaçak inşaata izin vermedik. Tabii buna izin vermezseniz de bir yolunu bulup bir şekilde kaçak inşaatı yapan var. Kaçak inşaattan ceza yazdığımız kesimler var. Kaçak yapılaşmanın önünü yüzde yüz kesemezseniz de belli bir aşamada kesebiliyorsunuz. En azından kendi adıma bir sorumluluk duymuyorum.

Benim buna müsamaha göstermem mümkün değil. Eğer böyle bir şey de olursa ben bunun gereğini yapar diye çok açık yüreklilikle söylüyor ve siyaseti buna karıştırmamaya çalışıyorum. İnsanlar da birçok kişiyle de kötü olduk bu nedenle. Depremden üç beş gün önce bir vatandaşımız selam verdi. Biliyorum biraz sıkıntılı olduğunu. 'Hayırdır, bir şey mi var?' dedim. 'Sen biliyorsun, benim binayı yaptırmadın' dedi. Başka yerlerde yapıldı şudur budur... 'Ben kimseye izin vermedim' dedim bu konuda. Varsa da biz cezasını yazdık, gerekeni yaptık diye insanlar bu şekilde alışmışlardı, yani ben onlara da bir şey diyemiyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.