Deprem haber: Bin 500 yıl önce İstanbul depreminde ne oldu? Deprem kaç şiddetindeydi?

Çağımızın gerçeği deprem… Sadece şuan değil, eski çağlardan beri yamacımızdan ayrılmayan bir doğal afet bu. Peki bin 500 yıl önce İstanbul depreminde ne oldu? Detaylar haberimizde.

Deprem haber: Bin 500 yıl önce İstanbul depreminde ne oldu? Deprem kaç şiddetindeydi?
Yayınlanma:

Herkes, her gün olduğu gibi yataklarında her şeyden habersiz uyuyordu. Kimsenin birazdan olacak o büyük yıkımdan haberi yoktu. Ve her şey yıkıldı, şehir adeta tanınmıyordu…

BİN 500 YIL ÖNCE İSTANBUL DEPREMİNDE NE OLDU? DEPREM KAÇ ŞİDDETİNDEYDİ?

Deprem… Çağımızın acı gerçeği! Her çağda olduğu gibi şimdi de yakamızı bırakmadı. İstanbul açısından bakacak olursak, depremler İstanbul hayatının da bir gerçeği. Şehrin uzun tarihi boyunca da hep böyle olmuştur.

Şuana dönecek olursak; Kahramanmaraş merkez üssü olan depremler tüm Türkiye’yi hatta tüm Dünya’yı ortak acıda birleştirdi. Bu depremde birçok can yanarken birçok can da mucizevi bir şekilde o enkazların altından kurtulmayı başardı. ‘’Asrın felaketi’’ deniyor ya bu depreme, aynen öyle. Tam olarak asrın felaketi… Hatta deprem bölgelerindeki bazı insanlar bu depremi ‘’Nuh tufanı’’ olarak adlandırıyor.

Uzmanlar bütün bu depremlerden sonra sıranın İstanbul’da olduğunu söylüyor. Peki bin 500 yıl önce İstanbul depreminde neler oldu? Deprem kaç şiddetindeydi?

14 Aralık 557…

Aynı yıl içinde üç büyük deprem meydana geldi: 2 Nisan, 6 Ekim ve 14 Aralık. Özellikle sonuncusunun yarattığı yıkım daha fazla oldu.

Herkes, her gün olduğu gibi yataklarında her şeyden habersiz uyuyordu. Kimsenin birazdan olacak o büyük yıkımdan haberi yoktu. Ve her şey yıkıldı, şehir adeta tanınmıyordu…

Bu İstanbul depreminin şiddeti ve süresi bakımından benzersiz olduğu söyleniyor. Sarsıntılar, gök gürültüsü gibi sesleri takip ediyordu, bilinmeyen bir kaynaktan yükselen sisin donuk parlaklığı havada dans ediyordu. İnsanlar o kadar çok korkmuştu ki, bazıları kıyametten kaçarcasına kiliseye sığınıyordu.

Hava soğuk ve karlı… İnsanlar üşüyor ve acı çekiyordu. Görüntü hiç içler acısı değildi. İnsanların o sıcak yuvaları, bir yığın soğuk enkaza dönüşmüştü. Bunun yanında Ayasofya çok büyük bir hasar alırken, birçok yapı da enkaz olmaya yüz tuttu.

Şafak vakti geldiğinde artık bu deprem felaketi sona ermişti. İnsanlar enkaz altından yakınlarını, sevdiklerini çıkartıp defnetmeye başladı.

Bu felaketten dolayı İmparator bölgede yas ilan etti ve uzun bir süre erguvan pelerini giymedi. Bunun yanında bağışlanma için Tanrılarına duada bulundu.

Maddi durumu iyi olanlar, depremzedeler için yardım seferberliğinde bulundu. Bazı insanlar ise, yaşanan bu deprem felaketini ilahi bir mesaj olarak kabul edip keşiş olarak hayatlarına devam etmeye karar verdiler.

İSTANBUL DEPREMİ KAÇ ŞİDDETİNDEYDİ?

Bu deprem felaketi birçok yapıya zarar vermiş olup, şiddeti 6,4 olarak kayıtlara geçmiştir. Çok fazla can kaybı da yaşanmıştır. Ama tam bir vefat rakamı bilinmiyor.

Çağdaş bir kronik yazarı ve görgü tanığı Agathias, deprem felaketini şu şekilde tanımlar: “Gece yarısına doğru, bütün millet sükûnet içerisinde yataklarında uykudayken felaket apansız yakaladı ve her yapı o lahzada temellerinden sarsıldı… felakette halktan çok sayıda ölen oldu.”

Kaynak:Vikipedia

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.