Zincir marketler piyasayı spekülasyonla belirliyor

Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Avukat Özkan Öztürk, “Her ne kadar cezai müeyyide noktasında yaptırımlar arttırılsa da fahiş fiyat artışlarının çözümü üretimdeki yüksek girdi maliyetlerini gidermekten geçiyor” açıklamasında bulunurken Konya PERDER Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çetin ise, “Stokçuluğun kaynağı yerel marketler değil. Zincir marketler piyasayı spekülasyonla belirliyor” dedi

Zincir marketler piyasayı spekülasyonla belirliyor
Yayınlanma:
Güncelleme:

Türk Ceza Kanunu'ndaki stokçuluk ve fiyatı etkileme suçlarının cezaları altı ay ile iki yıl aralığında değişirken, yapılacak yeni düzenleme sonrası bu ceza 1 yıldan 3 yıla kadar çıkacak. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Avukat Özkan Öztürk, stokçuluğun ekonomik olduğu kadar psikolojik yönünün de olduğunu kaydetti. Avukat Özkan Öztürk, "Özellikle son dönemlerde yaşanan gıda fiyatlarındaki enflasyonist fiyat artışlarına bir de ürün etiketlerine yansıyan fahiş fiyatlar eklendiğinde insanlar ihtiyaçlarının fazlasını almaya yöneliyor" diye konuştu. Avukat Öztürk;  görsel, yazılı ve sosyal medyadaki asılsız haberlerin insanları stoklama psikolojisine iten bir diğer etmen olduğunu söyledi

"ÇÖZÜM ÜRETİMDEKİ YÜKSEK GİRDİ MALİYETLERİNİ GİDERMEK"

Avukat Özkan Öztürk, stokçuluk ve fiyatları etkilemeye yönelik kasti davranışların 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda suç olarak yaptırım altına alındığını aktardı. Öztürk, "240. maddede düzenlenen 'Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' şeklindeki cezalar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çıkartılacak" dedi. TCK'nin 237. Maddesinde düzenlenen iyatları etkileme suçunun cezasının da artacağını belirten Öztürk, “Son dönemlerde 'fiyatları etkileme' fiyatlara olumsuz müdahalelerdir. Bu davranış da suç teşkil etmektedir" ifadelerine yer verdi. Söz konusu suçları işleyenlerin karşılaşacağı cezai yaptırımların oldukça düşük olduğunu bildiren Öztürk, "Ülkeler üzerinde oynanan ve toplumsal kaos yaratma çabası içerisinde olan bir takım mahfillerin ülke ekonomilerini hedef almaları düşünüldüğünde ekonomik suçlara yönelik yaptırımların yetersiz kalması nedeni ile bu suçlara verilecek cezaların artırılması yönünde çalışmalar yapılıyor. Sosyal medya platformlarında spekülatif haber paylaşanların da TCK 237. Maddesine göre yaptırımlarla karşı karşıya olduklarını ifade etmek istiyorum. Sosyal mecralarda her aklımıza geleni yazmamamız gerekiyor. Her ne kadar cezai müeyyide noktasında yaptırımlar arttırılıp idari manada para cezaları yazılsa da bu sorunların çözümü hukuki düzenlemelerden ziyade üretimdeki yüksek girdi maliyetlerini gidermekten özellikle gübre, tohum, mazot fiyatlarını milimize etmek ve stratejik tarımsal hamleler yapmaktan geçiyor. Bu nedenle geçici tedbirlerin çözüm olamayacağını düşünüyorum" ifadelerine yer verdi. Öztürk, vatandaşların fahiş fiyat artışlarını ALO 175 veya Ticaret Bakanlığı'nın reklamlarla ilgili birimine şikâyet edebileceklerini dile getirdi.

ÇETİN: VATANDAŞLARIN GIDAYLA ALAKALI ENDİŞELERİ OLMASIN

                                              

Konya Perakendeciler Derneği (PERDER) Başkanı Ahmet Çetin, tüketicilerin sosyal medyada çıkan spekülasyon haberlerden etkilenerek tedirgin olduklarını ifade etti. Ürün tedarikinde sorun yaşanmazken, perakende tarafında etiketleri spekülasyonların belirlediğini ifade eden Başkan Ahmet Çetin, "Haberler sosyal medyada kısa bir sürede yayılıyor. Son yaşanan ayçiçeği yağı örneğinde olduğu gibi yerel marketlerimiz ürünlerini düşünmeden tüketicimizin hizmetine sundu ama Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği zincir marketler ürünler ellerinde ve depolarında olduğu halde tüketicimize hizmet vermediler. Bunları haber kanalları ve sosyal medyada hepimiz gördük. Stokçuluğun kaynağı yerel marketler değil. Zincir marketler piyasayı spekülasyonla belirliyor" diye konuştu. Gıdada fahiş fiyat artışının Türkiye'yle alakalı olmadığını aktaran Çetin, şunları dile getirdi: “Dünya konjonktürü ile de duruma bakmak lazım. Türkiye ürünlerini kendisi yetiştiriyor, bu konuda çok şanslıyız. Vatandaşların gıdayla alakalı endişeleri olmasın. Gıdada ufak tefek sıkıntılar yaşanılabilir ama devletimizin aldığı önemler ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi kurumlarımız oldukça ürün tedarikinde sıkıntı yaşamayız." Kübra Karaburç

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.