Tartışmalı teklif yasalaştı STK’lar tepkili
TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi, sivil toplum kuruluşları tarafından ‘sivil toplumu susturma amacı taşıdığı’ gerekçesiyle eleştiriliyor
Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. ‘Derneklere kayyum atamasının önünü açan düzenleme’ olarak eleştirilen 43 maddelik teklif, TBMM’de 254 kabul, 113 ret oyu ile kanunlaştı. Teklif, derneklere ilişkin içerdiği maddeler nedeniyle ‘sivil toplumu susturma amacı taşıdığı’ gerekçesiyle sert bir şekilde eleştiriliyor. Kanun, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine yönelik yaptırım kararlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenliyor.
“BMGK ÖNCE ONLARI DENETLESİN”
“Bütün devletlerin mutabık kaldığı bir terör tanımı ve terörle mücadele yöntemi yoktur” diyen Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, “Birlikte hatırlayalım; Yıl 2003, ABD, Saddam’ın elinde kitle imha silahı olduğunu iddia ederek Irak’ı işgal etti. Sözde özgürlüğün maliyeti olarak Irak’ta 1 milyondan fazla insan katledildi, 500 binden fazla kadına tecavüz edildi. Ancak ortada ne nükleer ne de kitle imha silahı vardı. Kitle imha silahı algısıyla Irak işgal edilirken, kendi STK’larımızı karşınıza almak uğruna kanun teklifi getirdiğiniz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kimin tarafındaydı? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kitle imha silahlarının yayılmasını engellemek gibi bir amacı varsa, önce dünyanın en çok silah satan 5 daimi üye ülkesini denetlemesi gerekir. Bu teklif ASELSAN, Baykar, Roketsan ve Tusaş’ın çalışmalarının kısıtlanacağı hatta tamamen durdurulacağı bir zemin oluşturacaktır. ‘ASELSAN, Baykar, Roketsan ve Tusaş’ın kitle imha silahları ile ne alakası var?’ diyeceksiniz. O halde bunu bize değil, günü geldiğinde Güvenlik Konseyi’ne anlatırsınız. Bu düzenlemeyle Güvenlik Konseyi, ‘Dünya 5’ten büyük mü, yoksa küçük mü? Bunun hesabını verin’ diyor” diye konuştu.
“STK’LAR İŞLEVSİZLEŞTİRİLİYOR”
Vakıf, dernek ve STK’ların toplumdaki önemine dikkat çeken Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya Şube Başkanı Ceylani Kılıç, yardım kuruluşlarının ve derneklerin ihtiyaç sahiplerine ulaşmada etkili bir unsur olduğunu ifade etti. Kılıç, “Teklifin hazırlanma nedeni OECD bünyesindeki Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) Türkiye ile ilgili 2018 yılı verilerine dayanarak 2019’da paylaştığı tavsiye raporu olarak gösteriliyor. FATF’ın kurucuları ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada tarihte en çok kitle imha silahı kullanan devletlerdir. Bu devletlerin tavsiye kararı sorgulanmaya muhtaçken, teklif FATF’ın tavsiyelerini de aşan bir boyutta sivil toplum alanını toptan işlevsizleştirecek, denetim ve yaptırımları daha da arttıran düzenlemeler içermektedir” ifadelerini kullandı.
“SİVİL TOPLUMU HEDEF ALIYOR”
Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Geçtiğimiz günlerde TBMM’ye sunulan Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi ne yazık ki, potansiyel olarak, sivil toplumu hedef alan bir içerikte hazırlanmıştır. Muhtemelen hazırlayıp, sunanlar da gözden kaçırmışlardır ki, bu teklif ‘terörün finansmanı’ başlığı altında Türkiye ve dünyanın mazlum ve mağdur bölgelerinde çeşitli yardım çalışması yürüten, yaraları sarmaya çalışan kurum ve kuruluşlarımız başta olmak üzere tüm sivil hareket hatta devlet kuruluşlarına karşı bir tehdit unsuru niteliğindedir. Ülke içinde ve dışındaki bir takım gruplar ülkemizi, sivil toplumu ve devlet adamlarımızı uluslararası terör ve tehdit listelerine almaktan çekinmemektedirler. Dünyada köpürtülen İslam ve yabancı düşmanlıklarının gözlerini kör ettiği çeşitli mihrakların ve ihanet yapılanmalarının terör adı altında bizleri ve çalışmalarımızı baltalamasına asla izin vermeyeceğimizi duyuruyoruz.”
“FESHE KADAR GİDEN YAPTIRIMLAR”
Konuya dair görüşlerini paylaşan Eğitim Bir-Sen Konya 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin, “Kanun, kitle imha silahları olsa da asıl hedef; insani yardım kuruluşlarımızın uluslararası operasyon kapasitesini sınırlandırmak, kontrol etmektir. TDV, Kızılay, İHH, Cansuyu, Hüdayi Vakfı, Ribat, Dost Eli mazlum coğrafyalarda tarih yapıyor ve bu; müesses nizamı rahatsız ediyor. Kanunda sendika, dernek ve vakıfların kurumsal varlığına yönelik tehditler maddelere serpiştirilmiş. Öyle ki soruşturma açılması bir dernek yöneticisinin görevden uzaklaştırılması hatta derneğin feshi için yeterli. Gazze’ye milyarlık yardımlar götüren bu yüzden de İsrail’in hedef listesindeki bir derneğimize örneğin Kızılay’a veya İHH’ya, bu madde kapsamında faaliyet durdurmadan feshe kadar giden yaptırımlar uygulanabilecek” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.