Maliyet düşmezse gıda fiyatı düşmez
Tüketiciler gıda fiyatlarındaki artıştan şikayetçi. Gıda Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hulusi Ada, artışların girdi maliyetlerinin yüksekliğinden kaynaklandığını belirtti. Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç ise, “Artışlar komisyoncuların fiyat üzerinde oynamasından kaynaklanıyor” dedi
Gıda fiyatlarındaki yüksek fiyat artışlarından tüketiciler şikayetçi oldu. Döviz kurunda düşüş yaşanmasına rağmen, gıda fiyatları düşmüyor. Ayçiçek yağından, yumurtaya kadar birçok üründe fiyat artışları yaşanıyor. Konuyla ilgili yetkililer 81 ilde denetimlere başladı. Yapılan denetlemeler sonucunda 495 firmaya 15 milyon 480 bin lira idari para cezası uygulandığı açıklandı. Fahiş fiyat artışlarının gerekçesi olarak aracılar gösterilirken, uygulanan idari para cezalarının caydırıcı olup olmadığı da tartışılıyor. Fahiş fiyatlara uygulanan idari para cezalarının yeterli olmadığını belirten Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç, “Fahiş fiyat artışlarına dair uygulanan idari cezalar yeterli değil. Firmaların kazançları yanında kesilen cezalar için ‘devede kulak’ diyebiliriz. İdari para cezalarına itiraz edilmesi durumunda bu cezalar mahkeme kararıyla kaldırılabiliyor. Yani o paraları ödedikleri bile şüpheli. Pandemi, sel, hava şartları gibi bahanelerle sürekli fiyat artışları yapılıyor. Sel olduğu zaman sahil bölgelerindeki bütün seraların olduğu yerde olmuyor, kısıtlı bir bölgede oluyor. Fakat sel olduğu zaman tüm Türkiye’de fiyatlara artışlar yapılıyor. Daha tarladaki ürün çıkmadan fiyatlar yükseliyor. Bu tamamen aradaki aracı şirketlerin, haldeki şirketlerin, komisyoncuların fiyat üzerinde oynamasından kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.
“BİRİLERİ BÜYÜK GELİR ELDE EDİYOR”
Gıda ürünlerine yapılan artışlardan bazı şirketlerin büyük paralar kazandığını ifade eden Başkan Dinç, “Artık şu an döviz, faiz gibi yatırım araçlarının yanında gıda fonları çok ciddi gelir elde etmeye başladı. Yurtdışında da durum bu şekilde. Büyük miktarlarda paralarla çok büyük miktarlarda gıda maddeleri alınıp, bir miktar piyasadan çekilerek tekrar geri piyasaya veriliyor. İç piyasada da belirli fonlar, büyük paralar bu sektöre yönelmeye başladı. Kuru gıdalarda, sebze ve meyvelerde anlık müdahalelerle fiyat iki, üç katına çıkarılıyor. Birileri bu işten yüzde 100 para kazanıyor. Hükümetin özellikle buna dikkat etmesi gerekiyor. Aradaki aracılar kim? Aracıların belli bir maliyeti var ama bu maliyetlerin dışında yüksek miktarlarda gıdayı piyasadan toplayıp daha sonra bir, iki hafta içerisinde piyasaya veren büyük şirketler söz konusu. Bunun araştırılıp, incelenip ona göre tedbir alınması lazım” diye konuştu.
“PİYASADA DALGALANMALARA SEBEP OLUYOR”
Zincir marketlerin sözleşmeli üretime yönlendirilmesi gerekiyor” diyen Dinç, “Zincir marketler de para kazanma amaçlı kurulan şirketler. Bunların da denetim altına alınması gerekir. Çok büyük miktarda, çok fazla şubesi olan marketler büyük miktarlarda gıda stoklarına el koyuyor. Sonuçta piyasada üretilen bir miktar var, patates veya başka bir ürün olarak ele aldığımızda herkes üçer, beşer ton çekerken, onlar 500 ton yükledikleri anda ibre kendilerine doğru dönüyor. Zincir marketlerin sözleşmeli üretime yönlendirilmesi gerekiyor. Büyük miktarda malı istedikleri anda piyasadan çektikleri zaman piyasada ciddi dalgalanmalar oluyor. Tüketici markete gidip portakal 8-9 lira, üreticiye sorulduğunda ‘2 liradan sattık’ diyor. Yani aradaki 6-7 liranın nerelere dağıldığı, nerelere gittiği bulunup, buna göre önlem alınmalı” ifadelerine yer verdi.
“GİRDİ MALİYETLERİ DÜŞÜRÜLSÜN”
Uygulanan idari para cezalarının caydırıcılığa sebep olacağını ancak girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı fiyatlarda düşüş yaşanmayacağını söyleyen Gıda Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hulusi Ada, “Gıda fiyatlarındaki fahiş fiyat artışlarının ardından konuyla ilgili 81 ilde denetimler başladı. Bazı firmalara idari para cezaları uygulandı. Para cezasının uygulanması caydırıcılığa sebep olur. Fakat yapılan kontrollerin şu an piyasada bu yükselmeyi engelleyeceğini düşünmüyorum. Çünkü gıda üretiminde maliyetlerde yüksek seviyede artış meydana geldi. Üreticilerin gider kalemleri arttı. O yüzden bu zamlar yapılıyor ve fiyatlar giderek artıyor. Sorunun çözümü için girdi maliyetlerinin düşmesi gerekiyor. Gıda mühendisleri olarak gıda imalathanelerindeki üretimin durumunu gayet iyi biliyoruz. Personel giderleri asgari ücrete yapılan zamlardan sonra daha da yükseldi. Elektrik, su, doğalgaz, hammadde ve ambalaj girdilerinde de çok artış yaşandı. Hammadde ve ambalaj maliyetleri dolar ve euro ile birlikte arttı. Hal böyle olunca ürünlere zam yapılması kaçınılmaz ancak tabii ki bunu suiistimal eden firmalar da var. Bir ürüne yüzde 20 zam geldiyse bazı firmalar bunu bahane ederek yüzde 40-50 zam yaptılar. Bundan dolayı bu kadar afaki artışlar oldu. Onun için devletin yaptırıcı ceza kesmesi önemli. Bu zamlar yüzde 20 oranında düşürülebilir. Durumu haksız kazanç sağlamak için fırsata çevirenlere göz açtırılmaması lazım” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.