Kırmızı etin kurtuluşu küçükbaş hayvanda 

Konya 2 milyon 769 bin 18 koyun ve 289 bin 663 keçi sayısıyla küçükbaş hayvancılıkta emin adımlarla ilerliyor. Konya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fettah Öztürk, Konya'nın küçükbaş hayvancılıkta her zaman lider konumda olduğunu ifade etti. Başkan Fettah Öztürk, "Kendimize yetecek küçükbaş hayvanımız her zaman var. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı açısından AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye birinci sırada. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de 2020 yılında hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvan sayısı AB ülkelerinden fazla" dedi.    

"KÜÇÜKBAŞ HAYVAN HER ZAMAN EN İYİ LİMAN"  

Konya İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fettah Öztürk, "Rusya-Ukrayna savaşından dolayı yem fiyatlarında olası artışlar görülse de bu durumun küçükbaş hayvancılığa olumsuz bir tesiri olmayacaktır" dedi. Hayvancılık mesleğini yapanların Türkiye'de hakkına riayet eden ve mesleğine sahip çıkan üreticiler olduğunu söyleyen Başkan Öztürk, "Bütün olumsuzluklara rağmen Konya'daki küçükbaş varlığımızı geçen yıla göre yüzde 10,2 oranında arttırdık. Üretici bu girdi maliyetlerine rağmen hâla üretim yapıyorsa bu insanları takdir etmek lazım.  Mesleğimiz bu, başka yapacak işimiz yok. Nereye kadar dayanırız onu bilmiyoruz. İnsanlar büyükbaşa yöneldi ama şimdi büyükbaştan kaçan tekrar küçükbaşı tercih ediyor. Küçükbaş hayvan her zaman en iyi liman" ifadelerine yer verdi.   

" AFGANLI ÇOBANLAR HAYATIMIZIN GERÇEĞİ OLDU"  

Hayvancılıkta masrafın yüzde 70’inin yem olduğunu kaydeden Öztürk, "Bir hayvancılık işletmesinde masrafları sıralayacak olursak; yem gideri, işçilik, sağlık, bakım onarım ve diğer giderler diyebiliriz. Geçen sene bu günlerde çuvalı 125 TL olan kuzu yemi şu anda 300 TL'ye dayandı. Tuzu, ilacı, girdisi, yem fiyatlarından saman fiyatlarına kadar maliyetlerimiz yüzde 200 arttı. Herkes et pahalı diyor ama kimse yemin pahalılığını konuşmuyor. 1 kilogram kırmızı eti üretmek için ne çabalar ne eziyetler ne emekler veriyoruz. Bunu kimse bilmediği için et pahalı deniyor. Et pahalı değil. Yıllarca zararına ucuz et verdik. Biz üretmeye devam edeceğiz. Maliyetler arttı diye mesleği bırakacak değiliz. Yem ve samanla kırmızı et fiyatlarındaki artışı çözmek mümkün değil. Kırmızı etin kurtuluşu bugün de yarın da küçükbaş hayvanda" dedi. Çoban bulmakta sorun yaşadıklarını kaydeden Öztürk, "Artık Türkiye'de çoban bulma şansımız kalktı. Hiç kimse çocuğunun tarımla, hayvancılıkla uğraşmasını istemiyor. Biz Afgan çobana muhtacız. Afganlı çobanlar hayatımızın gerçeği oldu. Afganlı konusunda düzenleme getirilmesi gerekiyor. Afganlılar Türkiye'ye çobancılık yapmaya karar verip geliyor ama rahatı başka sektörlerde bulduğu için değişik  mesleklere yöneliyorlar" açıklamasında bulundu.   

"CANLI HAYVAN İTHALATI ÇÖZÜM DEĞİL"  

Canlı hayvan ithalatının çözüm olmayacağını ifade eden Öztürk, canlı hayvan ithalatının Eski Tarım ve Orman Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba döneminde yapıldığını ama bir işe yaramadığını kaydetti. Öztürk, şunları dile getirdi: "Bizim yurt dışından hayvan getirmek ile buradaki et açığımız kapanmaz. Herkesin en başta mesleğini sevip kendi işini yapması gerekiyor. Elini kollunu sallayan hayvancılıkla uğraşıyor. Sektöre girip çıkan iş bilmez insanlar bizim sektörü mahvediyor. Bizim yetiştiricilerimiz koyun zarar etse de bu işi yapar, çünkü bu bizim işimiz. Hayvancılığı başlarken şart getirilmesi gerekiyor. Hayvancılık tamamen bilgi ve beceri işi. Herkes bildiği işi yapmalı." dedi.