İş dünyasından 'Ekonomiye odaklanalım' çağrısı

ATO Başkanı Baran, "Önümüzde 4,5 yıl seçimsiz bir dönem var. Bu dönemde ekonomimizde katma değerli üretimi sağlayacak yapısal reformları tamamlayalım." değerlendirmesinde bulundu.

İş dünyasından 'Ekonomiye odaklanalım' çağrısı
Yayınlanma:

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, yazılı açıklamasında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi sonuçlarının Türkiye için hayırlı olması temennisinde bulundu.

Seçimin tamamlanmasıyla ekonomiye odaklanılmasının önem taşıdığını vurgulayan Baran, 2023 hedefleriyle 2051 ve 2071 vizyonunun Türkiye'nin önünde olduğunu anımsattı. 

Baran, Türkiye'yi dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına getirmek için gündemin ekonomi olması gerektiğine dikkati çekerek, "Artık ekonomiye odaklanalım. Önümüzde 4,5 yıl seçimsiz bir dönem var. Bu dönemde ekonomimizde katma değerli üretimi sağlayacak yapısal reformları tamamlayalım." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ekonomisinin katma değeri yüksek üretim gerçekleştirebilen, ihracat yapan bir ekonomiye dönüşmesi gerektiğinin altını çizen Baran, şunları kaydetti:

"Dünyada çok hızlı değişimlerin yaşandığı bu dönemde bizim de bu değişimi yakalamamız için ihtiyacımız olan tüm reformları hayata geçirmeliyiz. Türkiye ekonomisinin temel dengeleri yeterince sağlam. Türkiye'yi küresel ligde hak ettiği konuma getirelim, daha çok üretim, yatırım, istihdam ve ihracat için çalışalım. Türkiye olarak el ele verip, birlik ve beraberlik içinde olalım."

Eskinazi: Türkiye ekonomiye odaklanmalı

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ise yaptığı yazılı açıklamada, seçimlere olan katılım oranının yüksek olmasının demokrasiye bağlılığı ortaya koyduğunu aktardı.

Seçmenin her siyasi partiye uyarılar yaptığını, siyasi partilerin de bu uyarıları dikkate alarak politikalarını güncellemelerini ümit ettiğini kaydeden Eskinazi, kazananları da tebrik etti.

Millet iradesinin sandığa yansıdığını vurgulayan Eskinazi, şunları kaydetti:

"Türkiye bundan sonra hızla ekonomiye odaklanmalı. 2018 yılının son çeyreğinde yüzde 3 küçülen Türk ekonomisinin tekrar büyümeye geçmesi için mahalli idarelerimizin yöneticilerine de büyük görevler düşmektedir. Kamu kaynaklarını doğru kullanarak, yerel değerleri katma değerli bir şekilde ekonomiye kazandırarak kalkınmanın yerelden başlamasına öncülük etmeliler. Yeni seçilen mahalli idarecilerimizden, geçmiş dönemde yerel kalkınma için atılan adımları daha ileri taşımalarını istiyoruz. İhracatçılar olarak yerelde üretilen değerlerin katma değere dönüşmesi için iş birliğine hazır olduğumuzu bir kez daha paylaşıyorum."

Türkiye'nin 4,5 yıl seçimsiz bir döneme girdiğini belirten Eskinazi, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmak için önünde bulunan süreyi popülist politikalardan uzak ve reel politikalar izleyerek çok iyi değerlendirmesi çağrısında bulundu. 

Eskinazi, "İhracatçılar olarak Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için inovasyon, Ar-Ge ve tasarım odaklı üretim ve ihracata yoğunlaşacağız. Toplumun tüm kesimlerinin aynı bilinçle hareket etmesi halinde ekonomimizin içine girdiği darboğazdan kısa sürede çıkacağından hiçbir şüphemiz yok. Türkiye'nin küresel rekabetteki konumunu güçlendirecek reformlara bugünden odaklanmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Özdebir: Gündem üretim seferberliği ve ekonomi olmalı

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de yazılı açıklamasında, ülkenin seçimlerle çok zaman kaybettiğini kaydetti.

Gelecek dönemde, 4 yıldan fazla bir sürenin seçimsiz geçeceğine dikkati çeken Özdebir, "Seçim atmosferinden çıkılmalı ve Türkiye'nin gündemi üretim seferberliği ve ekonomi olmalıdır. Türkiye, yeni bir ekonomik başarı hikayesi yazmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Özdebir, seçimin sona ermesiyle gerginliklerin ve kutuplaşmaların bir yana bırakılıp ülkenin geleceğine odaklanılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Seçim belirsizliği artık sona erdi. Bundan sonra Türkiye’yi hedeflerine ulaştıracak kalıcı reformlarla ekonomiye odaklanmamız gerekir. Yatırım ve üretim ortamını iyileştirecek, istihdamı artıracak yapısal reformları ve özellikle mesleki eğitim reformunun süratle gerçekleştirilmesi için çaba göstermeliyiz.

Özellikle seçim sonrası hem içeriye hem de dışarıya güven telkin etmemiz gerekiyor. Öngörülebilirliğin artması sürdürülebilir büyüme açısından olumlu bir sinyal olacaktır. Yerel seçim sonrası, 4,5 yıla yakın bir süre ülkemizde seçim olmaması, gerek kamu gerekse özel sektörde işlere daha iyi odaklanılarak verim artıracak ve uzun dönemde ekonomi de istikrara kavuşacaktır. Artık tüm gücümüzle işimize dönelim, üretime, ihracata ve bu ülkeye katkı vermeye devam edelim."

Yavuz: Gelecek dönem ekonomik açıdan fırsat

Ankara Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Faik Yavuz ise yazılı açıklamasında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin tamamlandığını belirterek, sonuçların Türkiye'ye hayırlar getirmesi dileğinde bulundu.

Sandığa giderek vatandaşlık görevini yerine getiren tüm vatandaşlara teşekkür eden Yavuz, "4,5 yıl seçimsiz bir döneme giriyoruz. 82 milyon el ele verip ekonomiye ve istihdama odaklanmalı, yapısal reformları hızla gerçekleştirmeliyiz. Bu dönemi, Türkiye'nin sıçrama yapması, ekonomik açıdan refah ve bolluk dönemine girmesi için bir fırsat olarak görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Allıoğlu: Tüm kesimler ekonomiye odaklanmalı

Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD) Başkanı Nezih Allıoğlu da yerel seçimlerin demokrasi içinde tamamlanmış olmasından memnuniyet duyduklarını bildirdi.

Seçimi kazanan başkan adaylarının bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Allıoğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin de artık seçim defterini uzun bir süre kapatmasını istiyoruz. Seçim gündeminin geride kalmasını, önümüzdeki dönemde tüm kesimlerin ekonomiye odaklanmasını istiyoruz. Enflasyonun ve işsizliğin bu denli yüksek, üretimin ve istihdamın düşük olduğu bir dönemde huzurun da refahın da çaresi ekonomik meselelerin üzerine gitmektir. Tüketen değil üreten, katma değeri yüksek ürünler ihraç eden bir Türkiye için, işletmelerin kepenk kapatmak için değil, girişimcilerin yatırım için yarıştığı, halkın huzur ve refahının yüksek olduğu, hayat pahalılığının değil teknolojinin konuşulduğu bir Türkiye için şimdi çok çalışma, daha fazla üretme zamanı. Biz iş dünyası olarak dün olduğu gibi bugün de çalışmaya, üretmeye devam ediyoruz."

Kütükcü: Türkiye'ye karşı güven ortamını güçlendirmeliyiz

Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü ise yaptığı yazılı açıklamada seçim sonuçlarının hayırlı olması temennisinde bulundu.

Türkiye'nin bir süredir yerel seçimlere odaklandığını dile getiren Kütükcü, "Önümüzde seçimsiz bir 4,5 yıl var. Bu Türkiye için büyük fırsat. Bu fırsatı iyi değerlendirerek, ekonomide ve üretimde güçlü reformları hayata geçirmeliyiz. Daha yüksek katma değerli üretimden ve ihracattan beslenen kalıcı bir kalkınma hikayesi yazmak zorundayız." ifadelerini kullandı. 

Kütükcü, vatandaşların dün yüksek bir katılımla yerel seçimi tamamladığını aktararak, şunları kaydetti:

"Artık bugünden sonra hızla ekonomi gündemimize dönmeli, yapacağımız reformlarla ve düzenlemelerle hem içeride hem de dünyada Türkiye'ye karşı güven ortamını güçlendirmeliyiz. Geçtiğimiz yılın ikinci yarısından bu yana ekonomide yaşadığımız kayıpları telafi edecek ve yapısal sorunlarımızı çözmeye dönük adımlar atmalıyız. Türkiye için gün, birlik olma günüdür. Türkiye, İtalya ile Çin arasındaki en büyük sanayi ülkesi haline geldi. Bu başarıda istikrar ortamının ve iş dünyasının azminin büyük katkısı var. Ülke olarak geçtiğimiz dönemlerde yüksek kur, yüksek faiz ve yüksek enflasyonla çok yüzleştik. Ancak bunların hepsiyle de mücadele etmeyi, istikrar ortamında ortaya koyduğumuz reformlarla Türkiye’yi büyütmeyi başardık. Bundan sonra da başaracağımıza gönülden inanıyorum."

Kestelli: 4,5 yıllık seçimsiz dönem altın değerinde önemli

İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, yaptığı yazılı açıklamada, yerel seçimlerinin ülkeye hayırlı olmasını temenni etti.

Seçim sonuçlarına göre siyasetçilerin gerekli adımları atacağını vurgulayan Kestelli, şunları kaydetti:

"Önümüzde 2023 Haziran'a kadar uzun bir seçimsiz dönem var. Küresel ekonomide istikrarsızlığın arttığı ve jeopolitik risklerin yükseldiği böyle bir ortamda Türkiye'nin kırılganlıklarını azaltıp hedeflerine yürümesi için önümüzdeki 4,5 yıllık seçimsiz dönem altın değerinde önemli. Bu nedenle, bir yandan merkezi yönetim aracılığıyla makro reformlara yoğunlaşırken diğer yandan uyumlu çalışan yerel yönetimlerle akıllı büyümeye ihtiyacımız var. Kentlerimiz, on yıllarca süren nüfus hareketleri, plansızlık ve standart dışı yapılarla yorgun düşmüş durumda. Bu nedenle bu yorgun kentleri, altyapısı mükemmel, fiziki imkanlarından kültür sanata kadar her alanda insanla barışık, mutlu kentlere dönüştürmeye mecburuz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.