Buğdayda sıkıntı yok

Koronavirüs salgını sonrası birçok ülke kendi stoklarını güçlendirmek için harekete geçti. Buğday, daha fazla stratejik önem kazandığı için stok yapılan ürünlerin başında geldi. Konuya ilişkin olarak Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik ve Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker bu sene buğdayda sıkıntı olmadığını dile getirdiler

Buğdayda sıkıntı yok
Yayınlanma:
Güncelleme:

Çin başta olmak üzere birçok ülkenin stok yarışına girdiği bu dönemde, buğday stoklanan ürünlerin başında geliyor. Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de 5 yıl önce 400 bin ton seviyelerinde olan lisanslı depoculuğun, bugün 6 milyon ton seviyelerine ulaşarak pandemi gibi süreçlerde güvenli gıdaya ulaşımda öne çıktığını kaydetti. Türkiye un sektörünün pandemi döneminde önemli bir sınavı başarıyla verdiğini aktaran Ulusoy, insanların temel gıda maddesi una ve unlu mamullere en çok ihtiyaç duyduğu dönemden geçildiğini vurguladı. Konuya ilişkin olarak Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Hüseyin Çevik ve Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker görüşlerini belirttiler.

bugdayda-sikinti-yok.jpg

“PANDEMİDEN DOLAYI STOKLAMA SÖZ KONUSU DEĞİL”

Türkiye’de buğday üretiminin 5-6 ayda oluştuğunu dile getiren Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, buğdayın tarladan kalktığı sürecin ise bir iki ayı bulduğunu söyledi. Başkan Çevik, “Buğday bir anda piyasaya ulaşmadığı için stok anlamındaki alt yapılar söz konusudur. Çiftçilerin depoları ve stant depolar var, mamul madde üretenler belirli ay üretim kalitesini istikrarlı hale getirmek için depolama yapabilir. Bugün buğdayın pandemiden dolayı piyasaya çıkmaması gibi bir durum söz konusu değil” dedi.

“KENDİ ÜRETİMİMİZ KENDİMİZE YETİYOR”

Dünyadaki imtiyaların, dolar bazında yüzde 15-20 yükselmesi ve içerdeki doların yüzde 30-40 artmasıyla fiyatların bu hale geldiğini ifade eden Başkan Çevik, buğdayın yetmemesi gibi bir sorunun olmadığını ve Türkiye’deki üretimin yeterli olduğunu söyledi. Başkan Çevik, “Mamul madde ihracatından doğan makarna, bulgur, un gibi mamullerde bir açıklık var. Bu da dip kapsamında zaten ithal ediliyor, onu da mamul maddeye çeviriyorsun ve ihracat yapıyorsun. Yoksa içerideki üretimde bir açıklık söz konusu değil. İçerideki tüketime karşılık üretmiş olduklarımız kendi kendimize yetiyor. Fazlalığımız bile var, çünkü fiili tüketimimiz 13 milyon tonu buluyor.  TÜİK verilerine göre bisküvi, makarna vb. girdiğimiz zaman bu süreç 16-17 milyon ton yapıyor ama verilere göre tahıl üretimimiz 19 ile 20,5 milyon ton arasında değişebiliyor. Bizim 10 milyon tona karşılık gelen, bir mamul madde ihracatımız var. Makarna, un, bulgur vb. bu ihracattan dolayısıyla da yarın dünyada bir sıkıntı olursa birinci öncelik içerisidir, ikinci öncelik ihracattır ki ihracat için dışarıdan ithal edip, mamule çevrilip satılabiliyor. Şuandaki ithalat karşılığı da bu gözüküyor” diye konuştu.

bugdayda-sikinti-yok-001.jpg

“YURT DIŞINDAN BÜYÜK İHTİMALLE MISIR İTHAL EDİLEBİLİR”

Türkiye’deki buğday stokçuluğunun geçmişten beri ticaret amaçlı yapıldığının altını çizen Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, Türkiye’de buğday sıkıntısı çekileceği için stok yapılmadığını söyledi. Kavuneker, “Bu sene ülkemizde yaklaşık, 19 milyon ton civarlarında buğday üretimi oldu. Ülkemizde yıllık 18 milyon ton buğday tüketiliyor. Yıllık ihtiyacımızı fazlasıyla karşılıyoruz. Ama yurt dışından her sene 500 milyon ton ihraç amaçlı karşılığında da yurt dışına un satılıyor. 5 milyon ton dışarıdan buğday geliyor, karşılığında da 5 milyon ton un satılıyor. Bu sene ülkemizde buğday sıkıntısı çekilmez. Çekilecek olan tek sıkıntı, mısırdadır. Yurt dışından büyük ihtimalle mısır ithal edilebilir. Çünkü ülkenin yıllık, 7,5 - 8 milyon ton mısır ihtiyacı var. Bu sene masanın başında kimse açıklama yapmasın, sahaya insin, sahayı dolaşsın biz sürekli sahadayız. Bu yıl mısırda çok büyük bir verim düşüklüğü var. Mısırda iki tane, tohum ilacı kaldırıldı. Bundan dolayı mısır üretiminde yüzde 30 ve 40’larda bir düşüş yaşanıyor. Ama buğdayda şuan öyle bir şey beklenmiyor” ifadelerini kullandı

“DÜNYADA BUĞDAY KITLIĞI İKİ ŞEY ÜZERİNDEN GERÇEKLEŞİR”

Dünyada buğday kıtlığının iki nedenden olabileceğini söyleyen Kavuneker bunların kuraklık ve salgın hastalıktan dolayı olabileceğini ifade etti. Kavuneker, “Şu anda pandemi köylere de sıçramış durumda. Köylerde de ciddi kayıplarımız var. Eğer bu şekilde devam ederse yani çiftçi tarlasına gidemezse, ekemezse ve hasat edemezse ancak o zaman kıtlık yaşanabilir. Ama normal şartlarda bizim ülkemiz kendi kendine yetebilir. Birde dünyada çok büyük bir kuraklık yaşanırsa bu sebepten dolayı da kıtlık olabilir. Bizim de bugünlerde su ile ilgili iç ve dış havzalarda çok yoğun bir çalışmalarımız bulunuyor. Yani kuraklık devam ederse sulama ile telafi edebiliyoruz. Ama pandemide de bizim çok dikkatli olmamız lazım. Hem çiftçiler hem de büyük şehirlerde yaşayanlar bu hastalığa dikkat etmeli” dedi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.