Öğrenciler en çok 9. sınıfta zorlanıyor

Milli Eğitim Bakanlığının verilerine göre öğrenciler, en çok lise bir, yani 9. sınıfta sıkıntı yaşıyor. Düşük notların alındığı ve sınıfta kalmanın en çok yaşandığı 9. sınıfta 59 olan yılsonu not ortalamasını 80’e çıkarmak, sınıfta kalma oranını ise yüzde 17’den yüzde 5’e düşürmek için bakanlık harekete geçti. Bakanlığın özellikle 9. sınıf öğrencileri için bulunduğu kritik tespitlerine göre öğrenciler, eğitim kademeleri arasında en çok liseye geçişte sıkıntı yaşıyor.

“ÖĞRENCİLER 9. SINIFI DİNLENME YILI OLARAK GÖRÜYOR”

Konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan ve aynı zamanda velilere de önemli mesajlar veren Sistem Lisesi Rehber Öğretmeni Özcan Aladağ, “Öncelikle MEB’in yapmış olduğu bu tespit tam yerinde bir tespit olmuş. Öğrencilerin eğitim hayatına baktığımız zaman özellikle 9. sınıfta yani lise birde bir sıkıntı yaşadığını görüyoruz. Öğrencilerin yaşadığı bu sıkıntılar ise kayıp bir yılı önümüze çıkarıyor. Kayıp olan bu yılın en önemli nedeni ise yoğun bir sınav sürecinden çıkan öğrencilerin, sınavlardan dolayı çok hırpalanmalarından kaynaklanıyor.  Öğrenciler ciddi bir sınava hazırlık dönemi yaşıyorlar. Bu yüzden hem fiziki hem de sosyal anlamda zorlanıyorlar. Öğrenciler 9. sınıfa geldikleri zaman ise bu yılı bir dinlenme yılı olarak görüyor” ifadelerine yer verdi.

“ÖĞRENCİLER LİSE HAYATINDA BİR BOŞLUĞA DÜŞÜYOR”

Aladağ, “Anne ve babalar çocuklarını ciddi bir anlamda çalışmaya sevk ediyor. Fakat öğrencilerinden aldıkları tepkiler ise genellikle ‘bu yıl bana karışmayın’ şeklinde oluyor. Bunun yanında bu öğrencilerin gelişim özelliklerine baktığımız zaman bu yaş grubu, biraz daha fevri davranmayı seviyor ve bir arkadaş grubuna kendisini biraz daha ait hissediyor. Bu yüzden öğrencilerde çalışma şevki biraz daha azalmış oluyor. Tabii öğrenciler son sınıfta sınava giriyor. Bunun da etkisi var. Öğrenciler, ‘sınava daha 3 yıl var’ mantığıyla hareket ettikleri için 9. sınıfı kayıp bir yıl olarak görüyor. Öğrencilerin akademik anlamda başarısız olmasının en büyük nedeni de bu zaten. Yine öğrenciler lise hayatında büyük bir boşluğa düşüyor. Burada ise en büyük görev okullardaki rehberlik servislerine düşüyor” dedi.

“MÜFREDAT BİRAZ DAHA ESNETİLEBİLİR”

Öğrencilere, üniversiteye giriş sınavlarının öneminin özellikle 9. sınıfta anlatılması gerektiğine vurgu yapan Aladağ, “ 9. sınıflar Türkiye genelinde ortak bir müfredat izliyor. Bu müfredat biraz daha esnetilebilir. Yani lise birinci sınıfta, öğrencileri biraz daha spor, sanat ve müzik gibi zevkle yapabilecekleri derslere yönlendirmek gerekiyor” dedi.

“ÇOCUKLARINIZI TESTMATİK OLARAK GÖRMEYİN”

Velilere de büyük bir görev düştüğünü ifade eden Aladağ, “Velilerin özellikle 9. sınıfa gelmiş o yaşlardaki çocukların özelliklerini bilip ona göre davranmaları gerekiyor. Çünkü onların karşısında çocukluk döneminden çıkmış bir birey var. Anne ve babalar bir karar alırken çocuklarını da bu karar mekanizmasına dâhil etmesi gerekiyor ve çocuklarını testmatik olarak görmemeleri, zaman kontrolünü anlatmaları gerekiyor” dedi. (Kader Eşiyok)