Yolcu Aziz Kaya

Yolcu Aziz Kaya

Duâ Tohum Mâhiyetindedir

Duâ Tohum Mâhiyetindedir

Duâ Tohum Mâhiyetindedir

Duâ eden dostları halka halka büyütmeli

Duâ eden canları öbek öbek çoğaltmalı

Duâ eden arkadaşları ilmek ilmek işlemeli

Duâ eden kardeşleri candan bir parça bilmeli

Duâ eden yolculara cânı gönülden âmin demeli.

Duâ tohum mâhiyetindedir.

Enfüsüne bu duâyı, bu tohumu muhatap edenler, o vakit bu duanın, bu tohumun kıymetini çok iyi bilmelidir.

Tohum ile toprağımız arasında dengeyi çok iyi kurmalı, ölçüyü de her dâim çok hassas bir şekilde de kullanmalıdır.

Sevgiler o vakit yeşerir, saygılar o vakit anlamlaşır,

İyiler ve iyilikler o vakit başımızdan ve muhataplarımızdan hiç ayrılmaz.

Ne mutlu duâ eden dostun kıymetini bilenlerle,

Ne mutlu duâ enerjisine toprak olabilenlere,

Ne mutlu en kıymetli varlık olan insanı, karşılıksız sevebilenlere.

Sır karşılıksız sevgidedir,

Kim bilir belki de en büyük nimetler, karşılıksız sevginin ardındadır.

O yüce Yaradanın Mucize eseri olan Kurânı Kerim de " misgale zerretan hayrey yeraltı, misgâle zerretan şerray yerah."

Yâni zerre kadar hayrın ve şerrin en ince hesapları gören bile ve kaydeden bir hak ve hakîkat vâr.

Kardeşlerim inanın bu hak ve hakikat, mutlaka bir gün bizi bulacaktır.

O gün belki huzuru ilahi günüdür, o gün belki yevmil ahiret günüdür, o gün belki mahşer günüdür, o gün belki de hesap defterlerimizin açıldığı gündür.

Sâhi bizler, bu günler de bu hesap defterimize neler yazdırmaktayız.

Öyle şu dünyâ da kimi insanlar, hesap defterine eksilerini yazdırıyor, kimi insanlar da artılarını yazdırıyor.

Kimi insanlar günahlarını yazdırıyor, kimi insanlar da sevaplarını yazdırıyor.

Kimi insanlar daha bu dünya da, âhiret defterine cenneti yazdırıyor, kimi insanlar da cehennemi yazdırıyor.

Kimi insanlar sevgiyi ve hoşgörüyü yazdırıyor, kimi insanlar da kinini ve nefretini yazdırıyor.

Kimi insanlar kaybettiği insanlığını yazdırıyor, kimi insanlar da insanlığına insanlık kattığını yazdırıyor.

Kimi insanlar edebini ve hayasını yazdırıyor, kimi insanlar da edepsizliğini ve hayasızlığını yazdırıyor.

Tam da bu nokta da aklımıza bir Allâh dostunun şu incileri, şu köşe taşları geliyor.

“Edeb bir taç imiş Nuri Hudadan, giy ol tacı kurtul her beladan.”

Kardeşlerim, hem bu dünyâ da hem de âhirette, farklı farklı sıkıntılardan ve belalardan kurtulmak ister isek eğer o vakit yukardaki Allâh dostunun sözü kulak vermeli ve gönlümüzle de yaklaşmalıyız.

"Sırrı dökülen ayna nasıl ki gerçeği ve hakîkati yansıtamaz ise, edebini ve hayasını kaybeden insan da gerçeği ve hakîkati aksettiremez."

"Çarşı çarşı, mağaza mağaza gezer, tenine elbiseler alırsın. Peki yâ ruhuna? Unutmâ! Ruhların elbisesi edep ve hayâ'dır."

"Edep çarşından alışveriş yapmadıysa bir kişi, sofrasında nice nice canları yakıp kavuracaktır o kişi."

"Edepsizin edebini ölçmek, kulun işi değildir. Kul Allân'ın işine hiç karışmaz. Ancak kul edebiyle model olur edepsize."

"Edep, fıtratımızdaki en değerli mücevherdir, bu mücevheri, değersizlere harcayıp kaybedenlerden olma."

"Edepsizler ve ahlaksızlar çoğaldıysa eğer, edepliler ve ahlaklılar durup ve düşünmeli, acaba nerede hata yaptık diye."

"Edeb'in, edepsizi edepleştirmiyorsa, o vakit senin edebin serâbtır, serâblar ise yaklaşıldıkça kaybolur."

"Gecenin hayası karanlığıdır, karanlık ise ancak edep ve haya ehline kalkar."

Duâ ve edebi birleştirmeli, şu sanal dünyâda da âhirette de huzura ermeli.

"Duâlarımızı sebebler ve gayretler ile mayalamalıyız. Üç saç ayağı olan, sebeb, gayret ve hayali mutlaka bütünleştirmeliyiz."

"Duâ ve tövbe terapisiyle tedâvi olabilir, nice karanlıkları aydınlık edebiliriz.

Bedenleri tabîblere, ruhları ise tövbe ve duâ terapistlerine teslim etmeli.

İnsan değişeceğine inânmalı ki değişimin kapıları aralansın, inanan insan ise gayret ile yola çıkar ve hayâline doğru ilerlerse inanıyoruz ki aradığı huzur limanını bulacak, işte insan bu huzur limânında, beden ve ruh gemisini dinlendirecektir."

"Ruhunun ve bedeninin bereketlenmesini istiyor isen, o vakit karşındakine madden ve mânen duâ et."

"Duâ ve tevbe en tesirli iksirdir, bu iksiri düzenli kullan ve hastalıklarından kurtul."

"Dostun duâsı Hâk şarabı gibidir. Dostunuza bu şarâbı ikrâm etmekten sakınmayın."

Anadolu’da Bugün bizler, tarihimiz de nice canların, nice cânanların hep ama hep, Duâ'yı ve Edebi bâş tâcı ettiklerini, gönül ilâcı ettiklerini görüyoruz.

Ne mutlu Cânları ve Cânanları modelleyebilen canlara ve cânanlara.

Bu duygu atmosferiyle Anadolu’da Bugün Gazetesi’nin emektarlarını, kıymetli okurlarını, maddi manevi destek verenleri cânı gönülden selamlıyorum efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Yolcu Aziz Kaya Arşivi