Mevlana’ya gelen turistler

Tüm dünya koronavirüs yüzünden büyük sınavlar verirken, Türkiye de bundan nasibini alarak belki de tarihinin en büyük biyolojik sınavını veriyor. Virüsle en büyük mücadelenin başında da hijyen geliyor ki millet olarak bu, en önem verdiğimiz durumlardan birisidir. Öncelikle Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca öncülüğünde bu durumu en az zayiatla atlatacağımızı umuyorum.

Millet olarak da verdiğimiz bu mücadelede hepimiz birbirimizi uyarmalı ve kendimizden daha çok çevremizdeki kişilerin hijyen olmasına dikkat edeceğiz.  Fakat en büyük eksikliğimiz vurdumduymaz ve bencil davranan insanlarımız.

Her gün yeni vakalar olurken buna ek olarak tüm tedbirleri ve uyulması gereken davranışları ihlal edenler, hepimizi de tehlikeye atıyor.

Son günlerde Türkiye’nin gündeminin sadece koronavirüs olmasından dolayı bizlerde gazeteci olarak bu konuyu tüm boyutlarıyla ele alıp kamuoyuna aktarmaya çalışıyoruz.  Burada da karşılaştığımız birçok durumu aktarmak mümkün olmuyor.

Geçtiğimiz gün, sokakların durumu, AVM’ler, müzelerin ziyaretçi sayısı gibi durumları aktaran bir haber yaptık. Burada ilk olarak hastaneleri, AVM’leri, çarşıları inceledik. Daha sonrasında öğle namazı sırasında Konya’nın en kalabalık camisi Kapu Camii’ne gittim. Cemaat farz namazını birlikte kılmadı ama az kişi de değildi. Üstelik bu cemaatin yüzde 98’i yaşlılarımızın oluşturduğunu gözlerimle gördüm. Diyanet İşleri Başkanlığı, direk camileri kapatmamak için bu uygulamayı yaptı ama ahalimiz halen durumun ciddiyetini ve söylenilmek istenileni anlamamış oldu. Namaz kılan cemaatin fotoğrafını çektikten sonra, yaşlı bir amca bana tepkisini söyledi ve ‘Sizin yüzünüzden namaz kılamayacağız’ dedi. Suçlu benmişim gibi söylene söylene gitti. Daha sonra cami görevlisiyle konuştum, cemaatin ilk gün yoğun olduğunu söyleyerek serzenişte bulundu ve yapabilecek bir şeylerinin olmadığını vurguladı. İnşallah cemaatimiz durumu en kısa sürede kavrar, kendilerini ve milletimizi tehlikeye atmaktan vazgeçerler.

Daha sonra Türkiye’nin en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelen Mevlana Müzesi’ne gittim. Ziyaretçi sayısı yüzde 90 oranında azalmış, tarihinin en az ziyaretçi günlerini yaşıyor. Fakat burada da bir eksiklik gördüm ki, ben gerçekten korktum, ürktüm.

Aldığım bilgilere göre, halen İran’dan, Tayland’dan ve diğer ülkelerden turistler geliyormuş. 17 Mart tarihinde İranlıların ve Taylandlıların oluşturduğu bir kafile Mevlana Müzesi’ni ziyaret etti. Kafile rehberinin söylediğine göre İranlıların oluşturduğu grup, 6 gündür Türkiye’deymiş. Rehber, benim gazeteci olduğumu bildiği için grubun hangi ülkeden geldiğini bilmiyormuş gibi davrandı. Sonra ben de üstelemedim. Daha sonra Taylandlıların oluşturduğu grup gelecekti ki, ben artık virüsün bana bulaşma ihtimalinden dolayı kendimden korkmaya başladım. Sonra orayı terk ettim.

Eğer bu karşılaştıklarım gerçekse, umuyorum ki bu insanlar sağlıklıdır ve gerekli testlerden geçmişlerdir.

Ülke olarak sadece Sağlık Bakanlığı değil , hepimiz mücadele etmeliyiz. İnşallah bu günleri en kısa sürede atlatırız.