Servet R. Çolak

Servet R. Çolak

Bazı hizmetleri hak etmiyoruz gibi!

Bazı hizmetleri hak etmiyoruz gibi!

Bazı hizmetleri hak etmiyoruz gibi!

‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ der devletimiz. Bunu neye dayanarak söyler peki?

Vatandaşına ayrım yapmadan hizmet götürmesine, vatandaşına sahip çıkmasına, haklarını korumasına, insanca yaşamasına yardım etmek ve olanak sağlamasına dayanarak söyler. Devletin yaptığı  hizmetler ve yatırımların hepsi insanını daha güzel yaşatmak ve onlara iyi bir gelecek sunmak içindir.

Devletimizin yaptığı bu yatırım ve hizmetlerin yanında bir de belediyelerin kendi şehrindeki insanlar için yaptığı güzel ve kalıcı hizmetleri de var. Bu hizmetler seviyesinde Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye’de örnek gösterilen belediyeler arasında olduğunu cümle âlem bilir. Konya Büyükşehir Belediyesi elinden gelse insanlarla tek tek ilgileneceğini de hepimiz görüyoruz.

Nedir bu hizmetler diyecek olursak, fen işleri hizmetlerini hiç saymadan, sağlık ve sosyal hizmetlerde büyük hizmetleri var. Tarımsal destekleme hizmetleri var. Eğitim, spor, kültür alanında devletin Konya’ya yaptığı hizmetler kadar Büyükşehir Belediyesi’nin kendi bütçesiyle yaptığı hizmetleri var. Şimdi bu hizmetleri tek tek saymaya kalksak hem zaman yetmez hem de sayfa yetmez.

Bu kadar hizmeti, devletimiz ve belediyemiz vatandaşının daha güzel yaşaması için yapıyor. Bu hizmetlerin hemen hemen hepsi de ücretsiz olarak vatandaşa ulaşıyor.

Yapılan tüm bu hizmetleri bir gazeteci olarak zaman zaman takip ediyoruz. Yerine ulaşıyor mu? İstenilen sonuçlar alınıyor mu, diye merak ediyoruz? Hizmetler işleyişi ile ilgili inanın hiçbir sıkıntı yok lakin gelin görün ki bu hizmetlerin birçoğuna kendimiz zarar veriyoruz.

Sokaklarda gördüğüm kadarını aktarayım. Şu bisikletler var hani toplu olarak şehrin belli noktalarında duruyor elkartla rahatça alabiliyorsun ve ihtiyacını gördükten sonra yerine bırakıyorsun. Avrupa standartlarında ve gerçekten takdir edilecek hizmet. Gel gör ki, bu hizmeti bile kendimize çok görmüşüz. Vatandaşa hizmet versin diye konulan bu bisiklet noktalarının birçoğunun elektronik cihazları kırılmış veya yağmalanmış. Bisiklet almaya gidiyorsun, bir bakıyorsun ki elektronik panel çalınmış ortada yok. işim acil en yakınındaki bisiklet noktasına gideyim diyorsun. Onun da yanına geldiğinde kart tutacağın cihazı kırmışlar. Oradan bir başkasına git başına başka bir durum gelmiş. Yani bu bisiklet noktalarının birçoğunu çalışamaz hale getirmişiz.

Sadece bunlar mı? İnsan ne diye durağa zarar verir. Mahalle aralarındaki bazı otobüs duraklarının camlarını bile kırmışız.

O kadar ileri gidiyoruz ki bazen akılla izah edilecek hiçbir yanımız bile kalmıyor. Görme engelliler için kaldırımlardaki sarı şeritleri yerinden çıkaranı bile gördüm.

‘Yuh artık!’ Diyeceksiniz, ama gerçekten bu haldeyiz. Bu durumumuzu nasıl düzelteceğiz inanın ben bilmiyorum. Uzmanlar da bilmiyorlar. Çünkü bunları yapanlar için kesilen cezalar gerekli yaptırımı yapamamışlar. Halen bu zararlar devam ediyor. Bunu tek bir açıklaması olabilir.

O da bazı hizmetleri gerçekten hak etmiyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Servet R. Çolak Arşivi