Ramazan Yüce

Ramazan Yüce

Yönetim ve Dedikodu

Yönetim ve Dedikodu

Yönetim ve Dedikodu

Özel bir hastanede çalışan doktorların oluşturduğu whatsapp grubunda "Maaş ve ücretlerini zamanında yatırmadıklarından dolayı hastanenin sahibini eleştiri konusu yaptığı için iş akdi feshedilen göz doktoru, haksız yere işine son verildiği iddiasıyla idari mahkemeye başvurur. Mahkeme ‘davacının kapalı grup içerisinde yapmış olduğu paylaşımlar kişisel verilerin korunması kapsamında olup gizli kalması gereken bilgiler olduğunu, doktorun haksız yere işten çıkarıldığına ve işine dönmesi gerektiğine’ karar verir." 

Bu haberde üzerinde durmak istediğim husus hastane sahibinin bulunmadığı whatsapp grubundaki yazışmalardan hastane sahibinin nasıl haberdar olduğudur? Demek ki grupta olanlardan biri veya birileri doktorun hastane sahibine yönelik yaptığı eleştirileri noktasına, virgülüne patronuna taşımış. Hoş bir durum mu bu? Değil elbet. Bunun adı düpedüz laf taşımadır. Bir laf taşıma, kişinin işinden olmasına sebep olmuştur. Her ne kadar mahkeme, kişinin görevine iadesi şeklinde bir karar verse de o doktorun o hastanede bu aşamadan sonra çalışabilmesi zordur. Hastane sahibi zorunlu olarak geri işe alsa bile kısa bir süre sonra tazminatını vererek doktorla yollarını ayırır.

Doktorların arasında cereyan eden bu laf taşıma işi, maalesef diğer kurum ve kuruluşlarda da var. Merak ettiğim hem ahlak hem de dinimizde yeri olmayan laf taşımayı insanlar niçin yapar? Gerçekten insanlar niçin laf taşır? Sanırım laf taşımak suretiyle patronun veya amirin gözüne girme düşünceleri olsa gerek. Ahlaki olmayan bu durumun bir ucunda laf taşıyan var, diğer ucunda laf getireni dinleyen var. Laf getiren razı bu durumdan, lafı dinleyen de. Allah muhabbetlerini artırsın böylelerinin. Haydi biri meslek edindi, amirine yalakalık yapacak. Amir niçin dinler böylelerini? Amirler şunu bilmeli ki laf getiren iki taraflı çalışır. Sana laf getiren, senden de bir başkasına laf götürür. Çünkü mesleği budur. Kişisel bir tercih olan bu laf getirip götürme ve dinleme işi, tamamen bir karakter ve kişilik bozukluğudur. Tedavisi var mı? Sanmıyorum. Bu tipleri ancak teneşir tahtası paklar.

Şunu kimse unutmasın ki amme hizmeti yapılan yerlerde eleştirilere açık olmayan yönetimler, çalışanlar tarafından zaman zaman eleştirilir. Bu da doğaldır. Çünkü yönetenle yönetilen arasında mağduriyet veya memnuniyetsizlik olabilir. Bu durum çalışanlar tarafından değişik platform ve ortamlarda dile getirilebilir. Burada doğal olmayan, bir sohbet ortamında dile getirilen bu tür eleştirilerin yukarıya taşınmasıdır. Her yerde olan bu tipler senden gibi görünüp başkasına çalışan kişilerdir. Bunlara pirincin içindeki beyaz taş da denebilir.

Patron veya işçi, amir ya da memur şunu unutmasın ki dedikodu çalışma ortamını bozar. Amaçları bu ise bunu en güzel şekilde yerine getirmektedirler. Burada garip olan, yönettiği kurumda huzurun bozulacağını bile bile patron veya amirlerin bu kovucuları dinlemesi. Laf getirip götürenle kurumunu yönetmeye kalkanlar şunu bilsinler ki bir kurum dedikodu kültürü ile yönetilmez. Yöneticilik bu değildir bir defa. Bu tipler gerçekten iyi bir yönetici ise kurumundan kimse kendisine laf getirip götüremez. Kazara biri şirin görünmek için böyle bir yola girmeye kalkarsa yöneticiye düşen, laf getiren kimsenin ağzına lafını tıkamasıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ramazan Yüce Arşivi