Ramazan Yüce

Ramazan Yüce

Dostlarınızın Sessiz Kalmasına Sessiz Kalın

Dostlarınızın Sessiz Kalmasına Sessiz Kalın

Bugünlerde rahmetli Aliya İzzetbegoviç'e ait “...Ve her şey bittiğinde; hatırlayacağımız düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacak" sözünü kimse dilinden düşürmüyor. Çoğu söz uçar, yazı kalır misali bu sözü söylemekle de kalmayıp yazı konusu ediniyor. Bilge cumhurbaşkanının sözüne diyecek bir şey yok. Zira doğru bir söz. Hepimiz altına imzamızı atarız.


Hepimiz başımıza bir sıkıntı, bir felaket geldiğinde, zor durumda kaldığımızda yanımızda ilk önce dostlarımızı görmek isteriz. Dostlarımızın sessizliği bizi yaralar ve üzüntülere gark eder.

 

Dostun başına bir şey geldiğinde yanında olup destek vermesi gereken dostları niçin sessiz kalır, niçin destek olmaz? Bazen menfaatine dokunduğu, bazen dostun yanında onunla aynı fotoğraf karesinde yer alırsam başım tehlikeye girer şeklinde düşünen dostlar olur. Aslında bu tiplere dost bile denmez. Sadece dost sanılandır bunlar. Sıkıntı anında hepsi sessiz kalır veya çeker gider. Kişi bunların sahte bir dost olduğunu bu vesileyle öğrenmiş olur.

 

Burada dostun sessiz kalması derken kastedilen gerçek dost olmalı. İlişkileri çıkar ilişkisine dayalı değildir. Böylelerinin başına bir şey geldiğinde dostların kenetlenmemesi neyle izah edilebilir? Niçin bir araya gelemezler? Burada sorun büyük olmalı. Birbirlerine kırılmışlardır. Sorun kimdedir? Bir yerde sorun varsa sorun tek taraflı olmaz. Her bir tarafın az veya çok payı vardır bu sorunda. Böylesi durumda dostlara düşen, araya üçüncü şahısları katmadan bir araya gelip aralarındaki sorun veya kırgınlıkları gidermeleridir. Bunlar bir araya gelemiyorsa bunların dost kalmasını isteyen üçüncü şahısların yapması gereken birine sırtını dayayarak diğerine saldırması değildir. Bunları bir araya getirmeye çalışmak,  anlaşmaya zorlamak ve arabuluculuk rolü üstlenmektir. Zaman tarafgir olma zamanı değildir. Çünkü tarafgirlik dostların arasında oluşan mesafeyi daha da açar. Maalesef nice yazar ve çizer, yazdıklarıyla değil dostları bir araya getirmek ayrılığı körüklüyor. Çoğunun kaleminden mürekkepten ziyade kan damlamaktadır. Bu tipler birilerinin değirmenine su taşıyor sadece. Ateşe odun atmakla meşguller. Keşke böyleleri yangına körükle gideceklerine hiçbir şey yapamıyorlarsa susmayı deneseler çok hayırlı bir iş yapmış olurlar. 


İşin bir başka yönü, sorunu veya kırılganlığı artıran; kırgın dostların, dostlarına yapılan saldırılara sessiz kalması. Bu da dostları fazlasıyla yaralar. Halbuki kendileri lehine tarafgirlik yapanlara "Hey! Siz de kim oluyorsunuz? Siz kime laf sokuşturuyorsunuz? Yerinizi, yetkinizi ve haddinizi bilin. Bugün benden görünerek eleştirdiğiniz kişi benim kadim dostumdur. Kadim dosttan düşman olmaz. Bakmayın şu aralar bizim birbirimizden uzak kaldığımıza. Biz bir araya gelemesek bile eski dostun aleyhinde olmayız. Onun kuyusunu kazmayız. Evet kırgınız birbirimize. Ben onu kırdım, o da beni. Bir gün gelir biz o kırgınlığımızı izale ederiz. Bir iş yapacaksanız yapıcı olun. Kızacaksanız ikimize birden kızın. Bunu beceremiyorsanız bizim adımıza racon kesmeyin. Bu sizin haddiniz değil" demeyişleridir. Halbuki böyle deseler yeniden birbirlerinin gönlünü kazanabilirler. Ama yapmıyorlar ve sessiz kalıyorlar. Demek ki bu tarafgirlikten memnunlar o zaman. Kusura bakmayın ama bu yaptığınız kendinizi bitirir. Biriniz biterken diğeri ayakta kalmaz.


Son söz, mademki sıkıntılarında dostlar birbirlerine destek olma yerine sessiz kalmayı tercih ediyor. Bırakın sessiz kalsınlar. Zaman her şeyin ilacıdır. Bu durumda kırgınların her birinin etrafında saf tutmuş kişiler de sussun. İnanın bu sessizlik yazıp çizmenizden ve konuşmanızdan daha iyidir. Yazıp çizecekseniz tarafgir olmayın. Gerekirse her ikisine birden tavır alın. Bu durumdan hoşnut olmadığınızı belli edin. Yani dostların sessizliğinde sessiz kalarak sessizliğe ortak olun. Sessiz kalmayacaksanız gölge etmeyin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ramazan Yüce Arşivi

Mina

26 Aralık 2020 Cumartesi 00:01
SON YAZILAR