Dünyada her şey insanlar için. Sevinç, hüzün, hastalık, ölüm vesaire. Herkes çok gergin. Ancak bazı insanlar da var ki, negatif elektrik saçan dinamo gibi. Vardır bunlardan herkesin hayatında. Kendileri hayattan zevk almadıkları gibi başkalarının da almasını istemezler. Sevgiden, şefkatten nasibini almamış insanlardır. Resmen akraba evliliği mahsulü. Kendi değer yargıları vardır. İnsanları belli bir kalıba sokmaya çalışırlar. Bunlardan yılgınlık, bıkkınlık geldi gerçekten de…

Hep diyorum ya; Zaten güncel hadiselerden dolayı karamsarlığa kapılmamanın mümkün olmadığı zamanlar yaşıyoruz. Mutluluğa ihtiyacımız var. Hayat devam ediyor. Hayat kısa. Bu kısa süre içerisinde en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor hayatı. İyi görmek, iyi düşünmek lazım. İyi düşündüğümüz vakit lezzet alacağız bu hayattan. Ama gel gelelim, işler bu kadar kolay olmuyor.

Zorluklar, olumsuzluklar can sıkıyor. Bir de bu negatiflik saçanları da görünce insanın tadı kaçıyor. Bir an evvel azalarak yok olun diyorum, daha da diyecek bir şey bulamıyorum…

Peki, bunlar nerede karşımıza çıkıyor? Son dönemlerde tam bir eleştiri yuvası haline gelen sosyal medyada. Sınırsızca, şuursuzca sözler, kişilik hakları ihlalleri gırla gidiyor. Düzenlemeler falan konuşuluyor ama ne kadar etkili olacak tartışılır. Önemli olan kafa yapısı.

İnsanı hayata umut bağlar. Umut, hayaller kurdurur. Kriz durumundan çekip çıkarır. Umut yoksa mutsuzluk vardır. Umudunuzu yitirmeyin. Bu negatiflik saçanlara da kulak asmayın. Başta dediğim gibi; her şey insan için...