4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nü geride bıraktık. Onlar bu yeryüzünde bize, hepimize emanet. Ancak onları ne kadar koruyoruz? Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi maalesef ülkemizin birçok yerinde hayvanlara yönelik kötü muamele ve eziyet ediliyor…

Para kazanma hırsı insanların gözünü adeta kör etmiş durumda. Bu hırstan hayvanlar da nasibini alıyor. Maddi kazançlar uğruna hayvanlar eziyete maruz kalıyor. Sopayla dövülenler, elektrik verilenler, kırbaçlananlar, güreştirilenler ve doğal yaşamından koparılanlar… ‘Koleksiyon’ bile var. Gerçekten de insanoğlu emanete ihanet ediyor.

Gelecek nesillerimize hayatta var olan her şeyi sevmeyi öğretmemiz lazım diye düşünürüm hep. Biz çoğu şeyin farkında olamadık ya da mesafeli olduk, onlar farkında olsun, mesafeleri kaldırsın. Hayvan sevgisi de öğretmemiz gerekenlerden biri.

Uzmanların çocuk gelişiminde hayvanlarla yakın ilişkilerin önemine ilişkin akademik çalışmalarına şahit olmuşsunuzdur. Bu akademik çalışmaların, araştırmaların sonucunda hayvanlarla iyi ilişki kuran çocukların büyüdüklerinde özgüveni yüksek, çevresindekilerle empati kurabilen bireyler oldukları göze çarpıyor. Dolayısıyla evlatlarımıza hayvanların korunması ve sevilmesi gerektiğini öğretmemiz gerekiyor.

Ayrıca şunu da belirtmeliyim ki; 364 gün hayvanlara uygulanan eziyetleri görmezden gelip, hatta farkında olarak veya olmayarak hayvanlara işkence edenlerin bu anlamlı gün dolayısıyla özellikle sosyal medya hesaplarından paylaşımlarda bulunduklarına şahit oluyoruz. 1 günlüğüne değil, 365 gün boyunca merhametli olmak lazım.

Bu dünya sadece insanlara ait değil. Hayvanların yaşam hakkını, yaşam alanlarını korumak hepimizin görevi. Her türlü sevgiye ihtiyacın had safhaya ulaştığı günümüz maddiyat dünyasında hayvanlara uygulanan eziyetlerin son bulmasını diliyorum.

Esenlikler…