31 Mart yerel yönetimler seçimine artık sayılı günler kaldı. Siyasi partiler yaptıkları ittifaklar ile seçmenin karşısına geçip propagandalarını yapmaktadır. Cumhuriyet tarihimizin en zorlu seçimlerin birisi olan bu seçimde 6 gün sonra söz seçmende olacak.

Ak Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı ile CHP, İP,Saadet Partisi ve HDP’den oluşan Millet İttifakı’nın yarışacağı seçim, adeta bir genel seçim havasında geçmektedir.Bu seçimin bir genel seçim mahiyetini kazanmasının en önemli sebeplerinden birisi de Türkiye'de ortaya çıkan ittifakların durumudur.

AK Parti ve Cumhur İttifakı aslında masa başında kurulmuş bir ittifak değil 15 Temmuz gecesinde milletin gönlünde milletin gaza meydanlarında birlikte kurduğu ve gönlünde şekillenen bir ittifaktır. Bu ittifakın mahiyeti bellidir. Amacı bellidir. Bu ittifakın sahip olduğu temel duruş ortadadır. Türkiye'nin FETÖ'ye ve DEAŞ'a karşı mücadelesinde ortak bir duruş söz konusudur.

Aynı şekilde Türkiye'de yapılan emperyalist saldırıları önlemekte ortak bir milli duruş söz konusudur. Örneğin ekonomi çökertmeye karşı yapılan saldırılara ortak bir duruş söz konusudur. Velhasıl temel çerçevesi bellidir.

Ancak Millet İttifakın yani birbirine benzemeyen dört tane siyasi partinin ortaya koyduğu ittifakın ise hangi amaçlarla bir araya geldiği neyi hedeflediği nasıl bir Türkiye hayal ettiğine dair en ufak bir ortak noktaları yoktur. Sadece bir tek cümlede birleşebiliyorlar. Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin. AK Parti düşsün de nasıl düşerse düşsün diyerek maalesef sadece karşıtlık üzerinden bir ittifak oluşturuyorlar.

Özellikle son zamanlarda HDP tarafından verilen mesajlarda Millet İttifakına olan destek açıkça görülmektedir. Terör örgütü PKK’yı arkalarına aldıklarını söylemekten çekinmeyen terör destekçisi bu partinin oyları ile seçilmeye çalışanları insanlarımız hiçbir zaman unutmayacaktır. Sandıkta bunlara gerekli tokatı vuracaktır.

Cumhur İttifakının karşısında kurulan Millet İttifakının bir tek amacı olduğu görülmektedir.

O da  Türkiye'deki mevcut siyasi yapıyı bozmak Tayyip Erdoğan'ı bir şekilde geriletmek, AK Parti iktidarına ve yeni yönetim sisteminin  bir şekilde hızını keserek Türkiye'de kaos ve krizin alt yapısını hazırlamak.

Ancak 17 yıldır yakaladığı yükseliş ivmesini kaybetmek istemeyen seçmenler, her iki ittifakıda büyük bir merakla izlemektedir. Vatanın bölünmezliği, milletimizin birlik ve beraberliği  ve Türkiye’nin bekası için en doğru kararı sandıkta verecektir.