Hafta sonunda yapılacak olan yerel seçimlere 4 gün kala siyaset meydanı da iyice hareketlendi. 15 Temmuz hain darbe girişiminde başarılı olamayan çevreler, dolarla, sebze ve meyva ile oynayarak bulanık suda devleti zayıflatmak çabası içine girmektedir.

Kurulan Milat İttifakı ile hiçbir zaman bir araya gelmesini dahi hayal edemediğimiz CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve HDP konu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek olunca bir araya geldiler.

Şaibeli başkan adayları ve belediye meclis üyelerini listelerine alarak seçime gitmeye hazırlanan Milat İttifakının foyası da meydana çıktı. Her gün biraz daha suyu bulandırmaya çalışanlar, çeşitli entrikalarla halkı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı doldurmaya çalışıyor.

Ancak biz Türk Milleti olarak her ne kadar kızsak ta küssek te devletimizi yalnız bırakmayız. Devletimizin ilerlemesi ve çağdaş seviyelere ulaşması adına yapılan devasa çalışmaları da görmemezlikten gelemeyiz.

2002 yılından bu yana katedilen olumlu mesafeler göz önüne alındığı zaman nereden nereye geldiğimizi hiç unutmadık. CHP’li  belediyeleri de gördük, HDP’li belediyeleri de gördük. Milletimizle nasıl oynandığını da gördük maalesef.

Artık çocuklarımızın geleceği ve milletimizin ilerlemesi adına herkes elinden geleni yapacaktır. Tecrübesiz ve şaibeli isimler yerine kaliteli ve görev ehli kişilere oy verilecektir. Devletini ve milletini her şeyden önce gören kişilere oy verilecektir.

Önümüzdeki Pazar günü sandığa gidecek olan seçmenler, her ne kadar kırgın da olsalar istikrar yönünde oyunu kullanacak, devleti çıkmazın içerisine sokmayacaktır. Devlet Bahçeli’nin de dediği gibi “beka” galip gelecektir.

Ülkemizin çıkmaza girmesini isteyenlere, belediyelerin parasını terör örgütlerine vermek isteyenlere, ülkemizi ekonomik açıdan çıkmaza sokmak isteyenlere karşı dik durulacaktır.

Devlet ve millet aşkını her türlü zorluğa rağmen maddi ve manevi çıkarlar üzerinde tutanların kazanacağı bir seçim olacaktır.

Artık maskeli balo bitti. Seçmen kimin hangi maskeyi taktığını açık ve net olarak gördü. Davasının arkasında dimdik duran, şartlar ne olursa olsun geri adım atmayan, mazlumların sesi olan ittifakı da çok iyi gördü.

Başbakanlık, vekillik, belediye başkanlığı yapanlar unu eleyip ipi duvara asmış edasıyla ayaklarını uzatıp keyif yaparken, Erdoğan  halka hitap etmek için soğukta bekliyor! Mevkii, makam derdi kalmamış, bir insanın yükselebileceği en yüksek makama kadar yükselmiş ama bir mahalle temsilcisi bile evinde keyif yaparken adam 42 yıldır dur durak bilmeden milleti için koşuyor. Amaç ne makam ne de mevki. Sadece millet aşkı ve memleket sevdası. Saygı duymamak mümkün mü?